Arabistan’ın dünyada en büyük silah ithalatçısı olması
İsveç-Stockholm merkezli sivil toplum örgütü Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (SIPRI), 2016'dan günümüze kadar dünyada en çok silah satışı yapan ülke ve şirketlerle ilgili verileri kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre, ABD en büyük silah satıcısı olurken Suudi Arabistan en büyük silah alıcısı oldu.
SIPRI’nin Arabistan ile ilgili raporunu iki bölüme ayırabiliriz:
SIPRI raporunun birinci bölümünde 2016-2020 yılları arasında dünyada en büyük silah ithal eden bölgenin batı Asya olmasıdır. Suudi Arabistan ise 2011-2015 yıllarına kıyasla yüzde 61 oranında artışla en büyük silah ithalatçısı oldu.
Raporun ikinci bölümü ise 2016-2020 yılları arasında Amerika’nın dünyada en büyük silah ihracatçısı olmasıdır. Amerika yapımı silahların yaklaşık yüzde 47’si yani neredeyse yarısı, batı Asya’ya ihraç edilmiştir ve bunun yüzde 24’ü ise sadece Suudi Arabistan’a geçekleşmiştir. Bu arada Suudi Arabistan’ın da satın aldığı silahların yüzde 79’u Amerika’dan gerçekleşmiştir. Bu konu her şeyden ziyade Amerika ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkinin mahiyetini ortaya çıkartıyor.
Buna ilaveten Suudi Arabistan’ın askeri eğiliminin 3. Bölümü de vardır ki SIPRI’nin raporunda buna değinilmemiştir. Suudi Arabistan’ın 2016-2020 yılları arasındaki askeri harcamaları ise en az 273 milyar dolar olarak geçekleşmiştir; bu rakam, Arabistan yönetiminin tüm harcamalarının yüzden 20,9’unu oluşturuyor.
Söz konusu verilere göre Suudi Arabistan devlet harcamalarının önemli bir bölümünün askeri harcamaları oluşturduğu söylenebilir. Şimdi sorulması gereken soru ise şu: acaba neden Arabistan gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla askeri harcamalara sahiptir?
Bunun ilk sebebi, Suudi Arabistan'ın Yemen'e karşı başlattığı savaştır. Bu bağlamda Anadolu Ajansı, Suudi Arabistan verilerinin incelemeleri sonucu, bu ülkenin Yemen'e karşı savaşa başlaması ile birlikte son 5 yılda Riyad rejimin bütçesinde askeri harcamalarının, eğitim ve sağlık sektörü giderlerinden daha fazla olduğunu gösterdiğini duyurdu. Başka bir ifade ile Yemen'e karşı savaş, Arabistan askeri harcamalarının artmasına sebep olan bir faktör haline gelmiştir.
Al-i Suud'a göre batı Asya'daki güç dengesinin değişmemesi, savaş ve müdahalecilikle sağlanabilir; hal bu ki savaş ve müdahale bu ülkenin masraflarının artması, bütçe eksikliği ve Arabistan halkının ekonomik sorunlarının artmasına neden olmuştur.
İkinci sebep ise Al-i Suud hanedanının, kendi bekasını dış desteklere bağlı olduğunu düşünmesidir. Bu bağlılık, veliaht Muhammed bin Salman'ın Cemal Kaşıkçı cinayeti dosyası nedeni ile krallık koltuğunu tehlikeye sokacak kadar yoğundur. Bu bağlılık nedeni ile Al-i Suud mecburen petrol gelirlerinin büyük bir bölümünü batı güçlerinden silah satın alamaya ayırmak zorundadır.
Amerika eski bakanı Donald Trump defalarca Al-i Suud hanedanına hakaret ederek, Riyad'a verdikleri desteğin kesilmesi ile bu ülkenin güvenlik sorunu yaşayacağını söyledi.
SIPRI raporuna göre Suudi Arabistan'ın Amerika'dan en büyük silah ithalatı yüzde 79 oranında gerçekleşmiştir. Bu da her şeyden çok, Riyad'ın kendi güvenliğini Amerika'dan satın aldığını gösteriyor. Üstelik Suudi Arabistan'ı hiçbir dış tehlike tehdit etmezken, Riyad'ın savaş yanlısı politikaları bu ülkeye tehdit oluşturuyor.
Burada değinmek istediğimiz son nokta ise Suudi Arabistan'ın silah ithalatı 2011-2015 yıllarına kıyasla 2016-2020 yıllarında yüzde 61 artarken Yemen savaşındaki müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri'nin aynı dönemdeki silah ithalatının yüzde 37 azalmasıdır./