Barış Müzakereleri ve Bakü ile Erivan Arasında Sınır Anlaşmazlıklarının Devam Etmesi
Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermeni makamlar Karabağ barış süreci müzakereleri ile ilgilendiği bir sırada Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan askerleri sınır hatlarında birbirleri ile savaşmaya ve çatışmaya devam ediyor.
Bu arada, Bakü ve Erivan yetkililerinin ateşkes ihlallerine yönelik karşılıklı suçlamaları, komşu ülkelerin, düşmanlıkların ve hasmane girişimlerin yeniden başlaması ve Üçüncü Dağlık Karabağ Savaşı'nın patlak vermesi olasılığına ilişkin endişelerini artırdı. Nitekim Bakü ve Erivan yetkilileri Moskova yetkililerinin aracılık ettiği Dağlık Karabağ ihtilafını sona erdirmeye çalışırken, temas hattındaki sınır gerilimleri iki komşu ülke arasındaki barış görüşmeleri için elverişsiz koşullar yarattı.
Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ bölgesinin mülkiyeti konusunda yaşanan anlaşmazlıkta dikkat çekici noktalardan biri de, Ermeni halkının Türkiye'yi devletleri, bağımsızlık ve ülkelerinin toprak bütünlüğünün düşmanı olarak görmesidir. Nitekim, Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında yaklaşık otuz yıldır süren savaşa ve iki ülkenin bu konudaki sorunlarına rağmen, Ermeni halkı Azerbaycan Cumhuriyeti ile olan sınır gerilimlerinden Türkiye'yi sorumlu tutmaktadır.
Ermenistan halkı arasında yapılan son ankete göre, bu ülke halkı Güney Kafkasya bölgesinin baş düşmanı olarak gördüğünü gösteriyor. Ermenistan halkı uzun yıllardır Azerbaycan Cumhuriyeti ile toprak ve sınır anlaşmazlıkları yaşıyor.
Bu gerçekler göz önüne alındığında, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan sınır hatlarında son zamanlarda yaşanan gerilimlerin sadece dış provokasyonlarla gerçekleştiği görülmektedir.
Aslında Türkiye hükümeti, Kafkasya bölgesinde tavizler elde etmek için sürekli olarak Azeri tarafını kışkırtıyor gibi görünüyor. Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasındaki müzakereler oldukça yapıcı sonuçlara ulaşırken, iki komşu ülke arasındaki anlaşmazlıklara Rusya arabuluculuk yapıyor. Ancak Bakü makamlarının Türkiye tarafının talepleri nedeniyle sürekli temas hatlarında bahaneler ürettiği görülüyor.
Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileri bu bağlamda Ermenistan'ın yolunda engeller yaratarak Ermenistan'dan özel bir taviz almaya çalışıyorlar. Bu avantajlardan ve tavizlerden biri, Ermenistan'ın güney eyaletinde bir koridorun verilmesidir. Bu konuda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev geçtiğimiz günlerde Türkiye medyasına verdiği bir röportajda şunları söyledi: "Ermenistan topraklarındaki koridoru ele geçirmek için önce müzakere edeceğiz ve istenilen sonuca ulaşamazsak bu koridoru savaşla Ermenistan'dan alacağız."
Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın bu tehlikeli sözleri, Bakü yetkililerinin barışa varılmasına rağmen Ermenistan ile savaştan yana tavır almaya devam ettiğini gösteriyor. Öte yandan, üst düzey Ermeni makamları, Azerbaycan Cumhuriyeti yetkililerinin talebine cevaben olumsuz yanıt verirken, koridorun Azeri tarafına devredilmesi için hiçbir zaman harekete geçmeyeceklerini vurguladı.
Bununla birlikte, bölgesel konulardaki birçok uzman, üçüncü bir Karabağ savaşının çıkması durumunda Rusya'nın tarafsız kalmasının ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Ermenistan'ı yenebileceğinin pek olası olmadığına inanıyor.
Bölge medyasına yansıyan bu gerçeklere rağmen Bakü yetkililerinin Ermenistan ile daha fazla gerilim yaratmak amacıyla her iki yandan aktif hale gelmiştir. Birincisi, ateşkesi ihlal etmekle ilgili tekrarlanan suçlamalar, ikincisi, Ermenistan'a karşı hedeflerine ulaşmaya çalışarak Azerbaycan Cumhuriyeti ile barış görüşmelerinin devamı için ön koşul koyması. Bu arada Ermeni yetkililer, Azeri tarafının iddialarını yalanlamakta ve doğrudan Azeri tarafıyla müzakere etmeye hazır olduklarını belirtmektedirler. Bu bağlamda, Dağlık Karabağ bölgesindeki Azerbaycan Cumhuriyeti ordusu, Ermeni konutlarına ateş açmaktadır. Bu bağlamda, Karabağ'ın arabulucularından "Gegham Stepanyan" 11 Şubat Cuma günü yaptığı açıklamada:" Azeri güçleri, Dağlık Karabağ'ın Ermeni köylerindeki konutlara ateş açtı." diye konuştu.
Stepanyan'a göre," Mermilerin ateşlenmesi öyledir ki, atışların Azerbaycan Cumhuriyeti güçleri tarafından kasten gerçekleştirildiği inkar edilemez." diye söyledi.
Hiç şüphe yok ki bu sürecin devamı sadece Dağlık Karabağ barış görüşmelerini tehlikeye atmakla kalmayacak, bölge halkları için de olumsuz sonuçlar doğuracaktır.