Bakü ve Erivan arasındaki ilişkiler
AGİT Minsk arabulucu grubunun ortadan kaldırılması meselesinin Azerbaycan ve Rusya cumhurbaşkanları tarafından gündeme getirildiği bir sırada geçtiğimiz günlerde Azeri ve Ermeni güçlerinin temas hatlarındaki gerilimler de başladı.
Son birkaç gün içerisinde, Ermenistan Savunma Bakanlığı defalarca Azerbaycan Cumhuriyeti'ni ateşkes şartlarını ihlal etmekle suçladı. Öte yandan Azerbaycan Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı da bu komşu ülkeye benzer suçlamalarda bulunarak tepki gösterdi. Bu bağlamda, Azerbaycan Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı, bu ülkenin kuvvetleri ile Ermenistan arasında ateş açıldığını ilan eden bir bildiri yayınladı.
Bu açıklamaya cevaben Ermeni ordusu da Azerbaycan Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı'nın iddialarını yalanladı ve bir açıklama yayınlayarak Ermenistan ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki sınırdaki durum nispeten istikrarlı ve Ermeni silahlı kuvvetlerinin tam kontrolü altında olduğunu vurguladı.
9 Kasım 2020 gece yarısı on maddelik Karabağ barış anlaşmasının imzalanmasına rağmen Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan bu hükümleri tam olarak hala uygulayamadı. Nitekim, Minsk Grubu eşbaşkanları olarak Amerika ve Fransa, Rusya'nın arabuluculuğunda Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında on maddelik anlaşmanın imzalanmasından memnuniyetsizliklerini dile getirdiklerinden beri iki ülke arasındaki temas hatlarındaki durum iki tarafın güçleri her zaman gerilime ve çatışmaya meyletmiştir. Son iki yılda Bakü ve Erivan yetkilileri birbirlerini bölgede barışın tesisini engellemek ve taşlamakla suçluyor. Sadece bir örnek olarak, her iki tarafın yetkililerinin resmi açıklamalarına başvurabiliriz. Bu bağlamda Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler Başkanı Hikmet Haciyev'in 27 ve 28 Haziran tarihlerinde yapılması planlanmıştı. Ancak Ermenistan Güvenlik Konseyi sekreteri Mehr Grigoryan geçen Perşembe günü şunları söyledi:" İki ülkenin bu toplantıyı düzenleme anlaşmasına rağmen Bakü yetkilileri bu görüşmeleri erteledi."
Aynı zamanda, bu Erivan hükümet yetkilisi şunları söyledi:" Barış görüşmelerini ertelemek için hiçbir sebep yok. Ancak bu toplantının ve müzakerelerin ileride yapılması ihtimalinin olduğunu gösteren haberlerimiz var."
Erivan hükümeti yetkilileri, Bakü yetkililerinin tehditlerini ve taraflara olan güven eksikliğini göz önünde bulundurarak, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Ermenistan'dan özel bir ayrıcalık elde etmek amacıyla barış görüşmelerini sürekli olarak engellediğini düşünüyorlar. Ermenistan'dan bir koridor almak için Ermeni tarafı ile diyalogda Türkiye'nin eş zamanlı baskılarını dikkate alan Ermeni yetkililer, Azeri tarafının Ermenistan'ın güneyinden Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne bir koridor devralmayı planladığını düşünüyorlar. Azerbaycan cumhurbaşkanlığı sözcüsü "Hikmet Hacıyev ", Ermenistan'ın suçlamalarına yanıt olarak şunları söylemiştir: " "Ermenistan'ın saldırgan politikasına ve yıkıcı yaklaşımına rağmen, Azerbaycan Cumhuriyeti, topraklarının kurtarılmasından bu yana iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin destekçisi ve başlatıcısı olmuştur ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı savaş sonrası aşamada uluslararası hukuk ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınarak barış anlaşmasının imzalanmasını önermiş durumda. " Hikmet Hacıyev'in son açıklamaları, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Kasım 2020'de barış anlaşmasının uygulanması sürecinde her zaman Ermenistan'ın bir adım önünde olduğunu ve inisiyatifi elinde tuttuğunu gösteriyor. Bu şekilde Ermenistan, barış görüşmelerinin durumunu belirleyenin Azerbaycan Cumhuriyeti olduğunu bilmelidir. Aslında Bakü yetkilileri bu süreçte Rusya'nın rolünü üstü kapalı bir şekilde görmezden geliyor. Erivan hükümet yetkilileri ise, Bakü'nün savaş çığırtkanlığı durumunu bu şekilde yorum yapmayı ve Ermeni tarafına baskı yapmayı amaçladığını düşünüyor. Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Azeri tarafını suçlayarak şunları iddia etti: "Azerbaycan Cumhuriyeti'nin amacı, Ermenistan'a karşı yeni bir savaşı meşrulaştırmak için bir başlangıç yaratmaktır."
Temas ve sınır hatlarındaki bu kritik koşullara rağmen, geçtiğimiz günlerde İran'ın Karabağ barış sürecine katılımının ve devreye girmesinin açıklanmasıyla çatışan taraflar için bir umut ışığının açıldığı söylenebilir. Bu bağlamda İran dışişleri bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan Azeri mevkidaşı ile son basın toplantısında şunları söyledi: " Kafkasya bölgesindeki "3+3" güvenlik düzenlemeleri ve toplantısı yakında Tahran'da yapılacak olan değerli bir öneridir."
Bu çerçevede ve bundan sonraki adımda Azerbaycan Cumhuriyeti, Ermenistan ve Gürcistan dışişleri bakanlıklarının de katılımı ve İran, Rusya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bölgesel tarafların katılımı ve resmi garantileri ile Tahran veya yakın gelecekte İran'ın diğer şehirlerinden biri bu oturum düzenlenecektir.
Bakü ile Erivan arasındaki gerilim sürecinin genel bir özetiyle ilgili olarak İran'ın Karabağ sorununun çözüm sürecine katılması karşısında bu uzun soluklu çatışma hiç şüphesiz sona erecektir. Çünkü görünen o ki, İran ve Rusya Kafkasya'da barış arıyor ve savaşın devam etmesini kendi ulusal çıkarlarına bile zarar olarak görüyor.