Enerji kaynaklarını çalma, Bat-Arap eskeninin Yemen ve Suriye'deki stratejisi
(last modified Mon, 29 Aug 2022 15:15:53 GMT )
Ağustos 29, 2022 18:15 Europe/Istanbul
  • Enerji kaynaklarını çalma, Bat-Arap eskeninin Yemen ve Suriye'deki stratejisi

Suriye'nin petrol kaynakları ABD ve Washington destekli milisler tarafından çalınırken, Yemen'de de Batı-Arap eksenin bu ülkenin enerji kaynaklarını çalması, daha ciddi ve aleni hal almıştır.

Yemen, Batı Asya'nın en fakir Arap ülkesi olarak geçen 10 senede, Suudi Arabistan'ın bu ülkeye karşı açtığı savaş ve iç çatışmalar yüzünden daha da fakirleşmiş ve alt yapı tesisleri, savaş yüzünden yok olmuş ve ekonomik sorunları kat kat artmıştır.

Yemen, enerji gelirlerinden kısıtlı şekilde yararlanmaktadır. Bu ülkenin enerji kaynakları, ülkenin güneyindeki Şabva ve Hadarmot vilayetlerinde ve kuzeyindeki Maarib ve diğer bazı bölgelerinde yer almakta. Ülkenin doğu ve güneyindeki enerji kaynakları ancak Batı-Arap ekseni tarafından yağmalanmıştır.

Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Petrol Bakanı yayınladığı verilerle, saldırgan Suudi-Emirlikler koalisyonun 2018 yılından itibaren Yemen'den milyarlarca dolar değerinde petrol çaldığını duyurdu.Bu bağlamda detaylı rakamları paylaşan Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Petrol Bakanı Ahmed Dares geçenlerde yaptığı açıklamada 2018 yılından Temmuz 2022'ye kadar bu ülkeden en az 130 milyon 41 bin 500 varil petrol çalındığını belirti.

Dares el-Mesire Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada Suudi-Emirlikler saldırgan koalisyonu tarafından çalınan petrolün 9 milyar 490 milyon 639 bin 415 dolar olarak hesaplandığını ifade etti. Petrol bakanı ayrıca sadece 2018 yılında yağmalanan petrolün varil başı 72 dolardan 18 milyon 80 bin varil olarak bir milyar 301 milyon doları aştığını söyledi.

Bundan önce ABD ve Batılı ülkelerin Yemen savaşına silahlı desteği kanıtlanmış olmasına rağmen dünyada özelikle ABD ve Batılı ülkelerde yakıt ve enerji fiyatlarının artışı ve ekonomik sorunlarının görülmeye başladığı Ukrayna savaşından sonra özellikle Batılı ülkelerin Yemen'in petrol faaliyetlerindeki rolü ve etkinliği artmıştır. Öyle ki bu ülkeler Yemen'in bazı bölgelerine doğrudan girdikleri gibi, saldırgan ülkelerin de Yemen'in petrol kaynaklarını çalmaları için imkan sağlamışlardır. Böylece Rusya'nın enerji ve petrol sevkiyatındaki kesinti ve azalmadan kaynaklanan açığın bir kısmını böylece kapatmaya çalışıyorlar. Bu nedenle, Avrupalı firmaların Yemen'e saldıran ülkelerle işbirliği bakışı bu açıdan anlam kazanıyor.

Görünenler ve izlenimlere göre, saldırgan ülkeler ve Batılı müttefikleri ile İsrailliler, baştan itibaren Yemen petrol ve doğalgaz kaynaklarına göz dikmiştir. Bu nedenle, Yemen'in petrol ve doğalgaz sahalarını işgal altına aldılar. Bu durum Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümetinin kendi yakıt ihtiyacını karşılamak için ithalata başladı. Ancak saldırgan ülkeler, deniz ablukasıyla buna engel oldular, hatta uzun süre petrol tankerleri ve gemilere elkoydular.

2001'den 2014 yılına kadar, Yemen Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış olan Ebu Bekir Kurba yaptığı açıklamada, Fransız güçlerin Yemen'e girişine işaretle, Yemen'in Bolhaf tesislerinden doğalgaz iharacatı için zemin sağlama çalışmalarının uluslararası doğalgaz fiyatının şiddetli şekilde arttığı ve Rus doğalgazının Avrupa'ya akışının azaldığı için yapılmakta olduğunu belirtti.

Yemen, dev enerji kaynaklarına sahip olmasına rağmen, ulusal kurtuluş hükümeti kurulana kadar halk tabanlı bir hükümetin iktidarda olmayışı gibi çeşitli nedenlerden fakir ve gelişmemiş bir ülke sayılıyordu. Bu durum Suudi Arabistan ve BAE'nin saldırısından sonra daha kötüleşti ve 400 bin insanın ölümü ve yaralanması, milyonların evinden barkından olmasına sebep olurken, ülkenin savaştan dolayı ciddi hasar görmesi ve nüfusunun yüzde 80'den fazlası, yabancıların yardımına muhtaç haline gelmesine sebep oldu. 

BM'nin verilerine göre, Yemen'de yaklaşık 4 milyon 300 bin insan göçmen durumuna düşmüştür ki yaklaşık 2 milyonunu çocuk teşkil ediyor. BM, sürekli şekilde Yemen'de insani durumun kötüleşmesi konusunda uyarıda bulunmuştu.

BM'nin bildirdiğine göre, yaklaşık 2 milyon Yemenli çocuk yetersiz beslenmekte ve bunlardan 360 bini ölüm riskiyle karşı karşıyadır. Dünya Sağlık Örgütü de, yemen vatandaşlarının sadece yüzde 2'sinin koronavirüse karşı aşılandığını duyurdu. İşte bunlar Yemen'de içler acısı olan verilerin bir kısmıdır./