Siyonist Rejim'in Pakistan ile ilişkilerini normalleştirme yönündeki başarısızlığı
Pakistanlı dini, siyasi liderleri, aydınları ve bilim insanlarından bir grup Filistin konulu bir sempozyumda Amerika ve piyonlarının son dönemde Pakistan ile Siyonist Rejim İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirme çabalarını yenilmiş olarak nitelendirdiler.
Pakistan Filistin Vakfı'nı destekleme komitesi toplantısı 2 Eylül Cuma günü Pakistan'dan bir grup dini, siyasi, sivil ve sosyal aktivist ve aydınların ve ulemanın katılımıyla gerçekleşti. Farklı kesimler ve hareketlerden bu toplantıya katılanlar Filistin ile ilgili son gelişmeler hakkında Batı'nın Müslüman ülkelerin, özellikle Pakistan'ın ırkçı İsrail rejimiyle ilişkilerini normalleştirmeye yönelik çok yönlü komplosuna karşı direniş ve stratejileri de ele aldı. Pakistanlı düşünürler, mazlum ve mağdur Filistin halkının davasını ve savunma mücadelesinin sürdürülmesine vurgu yaparken, ırkçı İsrail rejiminin askeri saldırılarına karşı Pakistanlı Müslümanların Filistin direniş hareketlerine kapsamlı desteğini vurguladılar.
Amerika'nın bölgedeki kötü niyetli politikalarına ve ırkçı İsrail rejiminin komplolarına karşı yola ışık tutmak için Pakistanlı aydınların ve ulemanın bu toplantının düzenlenmesi, Pakistanlı elit kesiminin ve önde gelenlerinin Amerika ve Siyonist İsrail'in hareketlerini izlediğini, komplo ve tuzaklar ve tezgahlara karşı koyma yeteneğine sahip olduklarını gösteriyor. Müslüman milletlerin düşmanlarının komplolarının farkında olduklarını açıkça gözler önüne sermektedirler. ABD'nin bölgede özellikle Afganistan'da son bir yılda izlediği politikalara bakıldığında, Amerikan ordusunun Afganistan'dan çıkarılmasının ardından ABD'nin zor durumda kaldığı gerçeği ortaya çıkıyor. Amerikalı yetkililer, Afganistan'dan ayrıldıktan sonra askeri güçlerini Orta Asya cumhuriyetlerinde veya Pakistan'da konuşlandırabileceklerini düşündüler. Ancak bu fikir, diğer Beyaz Saray politikacılarının hayalleri gibi birçok engelle karşılaştı.
Orta Asyalı liderler ABD'nin askeri konuşlandırmasına -geçici olarak bile olsa- karşı olduklarını ifade ettiler ve Pakistan'da da ABD politikaları bir çıkmazla karşı karşıya kaldı. Aslında Pakistan'ın siyasi arenasında Amerika'yı destekleyen birkaç politikacı dışında, Pakistan'ın çoğu politikacısı ve Müslüman halkı, ülkelerinin Amerika ve Siyonist rejimle herhangi bir işbirliğine şiddetle karşı çıkıyor.
Amerika Birleşik Devletleri ve yandaşlarının Şii ve Sünniler arasında bir savaş yaratmayı başaramamasının ardından, Pakistan'ın bazı çifte vatandaşlıklı politikacılarını işgal altındaki Filistin topraklarına götürme girişimi Amerikan komplolarının yeni boyutlarını gündeme geldi. Ancak Pakistanlı politikacılar da bu Amerikan komplosuna olumsuz tepki vererek bu konuda ifşaatlarda bulundular. Örneğin, Pakistan Kalkınma ve Planlama Bakanı Ahsan İkbal, bazıları çifte vatandaşlı Pakistanlı olan bir Amerikan heyetinin işgal altındaki Filistin'e yaptığı son ziyaretin ardından bazı spekülasyonlara tepki olarak şunları söyledi: "İslamabad hükümeti tarafından delegasyonun gönderilmesi söz konusu değil. Kimse İsrail'e gönderilmedi ve Siyonist rejimi tanımama politikamız değişmedi."
Aynı zamanda, bu Pakistanlı politikacı ve uzman şunları vurguladı: "Pakistan hükümetinin politikası açık ve net. İslamabad hükümeti İsrail'i asla tanımayacak ve Pakistan, işgal altındaki Filistin topraklarındaki Müslüman kardeşlerinin destekçisi olmaya devam edecek onlar ile kederlerini paylaşacaktır. "
Pakistan'ın eski Başbakanı Imran Han da partisinin destekçilerinin Çarsade kentinde Nisan ayında yaptığı bir mitinginde bu heyetin Siyonist İsrail'e yaptığı ziyareti eleştirdi ve Tel Aviv ile herhangi bir uzlaşmanın sonuçları konusunda uyardı. Pakistan Müslüman Birlik Partisi Genel Sekreteri Allame "Nasır Abbas Caferi" de yaptığı açıklamada, bazı aldatılmış Pakistan vatandaşlarının Amerikan heyetiyle birlikte işgal altındaki Filistin topraklarına bir ziyarette bulunmalarını şiddetle kınadı ve şunları söyledi: "Herhangi bir dostluk ve hoşgörü katil rejim İsrail'e karşı yasaktır ve Pakistan'ın merhum kurucusunun ideallerine ihanet olarak kabul edilir. Bu nedenle İslamabad hükümeti herhangi bir uzlaşma komplosuna karşı tetikte olmalıdır."
ABD heyetindeki bazı aldatılmış Pakistanlıların işgal altındaki Filistin topraklarına yaptığı geziye İslamabad yetkililerinin ve Pakistanlı politikacıların sert tepkileri, Pakistan hükümetinin ve halkının ırkçı İsrail rejimi ile ilişkileri normalleştirmek istemediğini gösteriyor. Buna rağmen, Siyonist rejimin, ABD'nin de yardımıyla, İslam ülkelerinin bazı hükümetlerini aldatarak İsrail'e yönelik muhalefeti birkaç İslam ülkesiyle sınırlamaya çalıştığı görülüyor. Buna rağmen, Müslüman ülkelerin bazı aldatılmış yetkilileri dışında, İslami hükümetler ve milletler İsrail'i tanımak gibi bir arzu duymamakta ve pratikte bu ırkçı rejimden mümkün olduğunca uzaklaşmaya çalışmaktadırlar. Bu bağlamda Pakistan bu karşıtlıklardan sadece birini gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda, ABD'nin tehdit ve baskılarına rağmen, Taliban hükümeti İsrail ile her türlü ilişkiyi reddetmiş ve mazlum Filistin halkının tutumunu savunmuştur.