Bin Salman’ın toplu idamları hakkında uyarı
(last modified Sun, 25 Dec 2022 06:09:46 GMT )
Aralık 25, 2022 08:09 Europe/Istanbul
  • Bin Salman’ın toplu idamları hakkında uyarı

İngiliz Avam Kamarası'ndan bir grup temsilci, bu ülkenin Dışişleri Bakanı'na bir mektupta, Suudi Arabistan'ın Noel havasını bu ülkede toplu infazlar için kullanmasının mümkün olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Daily Telegraph'ta yayınlanan bu mektupta, hükümetten çok geç olmadan harekete geçmesi isteniyor. Bu bağlamda 2016 ve 2020 yıllarında Noel havasının suiistimal edilmesine değinilmiştir. Ayrıca Suudi Arabistan, dünya kamuoyunun ilgisini çeken Dünya Kupası maçlarının ortamını da kullanarak bu ülkede yaşayan 12'si yabancı en az 20 kişiyi idam etti.
Arabistan'da infazlar yeni olmasa da bin Selman'ın iktidara gelmesinden bu yana arttı. Suudi hükümeti tarafından yayınlanan istatistikler, infaz sayısının 2020'de 27 vakadan 2021'de 69 vakaya ve 2022'de yılda 138 vakaya yükseldiğini gösteriyor, ve hala bekleme listesinde onlarca kişi varken, Suudi Arabistan ve bizzat Bin Salman'ın cezalarını infaz etmek için fırsat kollaması, İngiliz Parlamento üyelerinin uyarı yapmasına neden oldu.
İnfazların sayısındaki artışın yanı sıra Bin Selman döneminde infazlar da farklı alanları kapsadı. İnfazların bir kısmı suç işlemekten kaynaklanıyor, ancak hikayenin tamamı bu değil ve şimdi infazların çoğu siyasi meseleler ve bin Salman'a ve onun iddialı planlarına muhalefetten kaynaklanıyor ve hatta bazı infazlar reşit olmayan çocukları da kapsıyor.
Örneğin bu yılın Mart ayında Suudi Arabistan'da bir kısmı siyasi tutuklu olan 81 kişi idam edildi. Ya da 2020'de Suudi yetkililerin Abdul Rahim el-Haviti'yi yalnızca Tebük vilayetinde bulunan El-Harba köyündeki evinin boşaltılmasına karşı çıktığı için öldürdü. Daha sonra Abdul Rahim’in kardeki Şadli ve kuzenleri olan Ataullah ve İbrahim ise sadece kendi kabilelerinin zoraki göçüne barışçıl itirazları nedeni ile idam edildiler ve aynı zamanda ailelerine de ağır cezalar verildi öyle ki bazıları 50 yıl ve bazıları 27 ve diğeri de 35 yıl hapse çarptırıldılar. Tek suçları, Muhammed bin Selman'ın Neom projesinin uygulanmasının yol açtığı zorunlu göçe karşı sivil direnişe girişmiş olmalarıydı.
Bin Salman döneminde başta idamlar olmak üzere insan hakları ihlallerinin artması ve geniş çaplı olmasına sebep oldu.
Birincisi, Bin Selman'ın Siyonist rejime olan yakınlığı ve bu rejimin ve Amerikan Yahudi lobisinin Bin Selman'ın iktidara gelmesinde ve Suudi ailesindeki darbesinde oynadığı roldür. İşte Suudi Arabistan'ın ve Bin Selman'ın bizzat Siyonist rejime yakınlığı ile iç baskıların yoğunlaşması ve Suudi Arabistan'ın dış politika alanındaki saldırgan yaklaşımının artması arasında açık bir bağlantı olmasının nedeni de budur. Bu durumlarda Suudi Arabistan'ın hem içeriden hem de dışarıdan yaklaşımı siyonist rejimin yaklaşımına benzer hale geldi.
İkinci faktör, Batılı hükümetlerin insan hakları meselesine araçsal yaklaşımıdır ve buna esasen, Suudi Arabistan ile ilgili olarak, bu ülke ile ilişkileri ne zaman düzelse, Arabistan’da insan hakları ihlallerine göz yumdular ve ne zaman ilişkileri gerginleşirse bir süreliğine insan hakları meselelerini imtiyaz almak için bir araç olarak kullanmaya başladılar. Buna binaen İngiltere Avam Kamarası temsilcilerinin Suudi Arabistan'a yaptığı uyarılar ve Bin Selman'ın Noel ortamını siyasi hedeflerle yeni infazlar gerçekleştirmek ve imtiyaz kazanmak için bir baskı aracı olarak kullanmasından endişe duyuluyor.
Üçüncü faktör de Arabistan’ın uluslararası kuruluşlarda ve üyeleri arasındaki lobiciliğidir, bu da Riyad’ın petro dolarları ile gerçekleşirken, söz konusu kurumların kendi sorumluluklarını yerine getirmelerini engelliyor.
Tüm bu sebeplerde ve Arabistan’ın güç yapısında değişiklik olmadıkça bu ülkede idamların durdurulması için aydın bir vizyon bulunmuyor./