Azerbaycan İslam Hareketinin Bir Üyesine Mahkumiyet Kararı
Bakü ceza mahkemesi Azerbaycan İslam Hareketi mensuplarından Avukat Ahsan Nurizade'yi sosyal medya üzerinden İslam hareketi liderlerine destek verdiği gerekçesiyle 7 yıl hapis cezasına çarptırdı.
2017 yılı Ocak ayında Azerbaycan polisi tarafından tutuklanan Azerbaycan İslam Hareketi mensubu Ahsan Nurizade'nin, mahkeme kararında uyuşturucu taşımaktan suçlu gibi gözükse de aslında 20 yıl hapis cezasına mahkum edilen Azerbaycan İslam Hareketi Lideri Tale Bağırov’a sosyal medya üzerinden verdiği destekten ötürü Aliyev rejimi tarafından mahkum edildiği belirtiliyor.
Lahkeme'de Ahsen Nurizade'yi 15 gr. eroin bulundurmakla suçlamasına rağmen Nurizade'nin avukatı Farez Namazlı ise Bakü ağır ceza mahkemesinin bu suçlamasını reddederek bunu kesin bir dille yalanlamış ve Ahsen nurizade'nin uzaktan veya yakından kesinlikle uyuşturucu ile hiç bir alakasının bulunmadığını bildirmiştir.
Ahsan Nurizade Tale Bağırov’un duruşmasına katılmış ve sosyal medya üzerinden de Tale Bağırov’a destek vermiştir.
Elbette ilk kez Bakü yönetimi Azerbaycanlı dindar insanları uyuşturucu kullanmak ve taşımak gibi komik suçlamalarla suçlayarak mahkum etmemektedir. Daha önce de Azerbaycan mahkemelerinde yargı karşısına çıkarılan tüm Müslümanlar ve İslam hareketi liderleri de benzer suçlamalarla suçlanmış ve sözde yargılanarak mahkumiyet kararı almışlardı. Bunun için uyuşturucu madde kullanımı ve dağıtımı suçlaması İlham Aliyev yönetiminin özellikle Müslüman cenaha yönelik sindirme girişiminin sadece bir bahanesini oluşturmakta.
Azerbaycanlı dindar kesime mensup insanlar ve dini liderlerin hapse mahkum edilmeleri ise şu gerçeği gösteriyor ki Azerbaycan cumhuriyetinde müslüman halk ile Aliyev yönetimi arasında derin bir kopma mevcuttur bu ise halk kitlelerinin mevcut yönetime destek vermemesini Aliyev yönetiminin kendi rejimini devam ettirebilmek için yabancılara el açmasını beraberinde getirmiştir. Özellikle Azerbaycan eski milli güvenlik bakanı ve yardımcılarının müslümanları mahkum ettirebilmek için tavsiyeler üzerine hareket ettiklerine dair ifşaat ve dosyanın açığa çıkması ardından cezaevlerinde tutuklu bulunan tüm müslümanların serbest bırakılması bekleniyordu. Ancak bu olay üzerinden 3 yıllık bir sürenin geçmesine rağmen bu beklenti tahakkuk bulmadığı gibi hatta Azerbaycanlı dindar müslümanlara baskılar daha da arttı. Daha doğrusu Azerbaycanlı müslümanlar ve liderleri halen cezaevlerinde çok kötü koşullar altında bulunmaktalar ve Bakü yönetimi halk içerisinde üssünün bulunmamasını göz önünde bulundurarak tutuklu müslümanlar üzerindeki baskıyı daha da artırmıştır. Bakü yönetimi öyle bir ortamda inanan müslümanlar üzerindeki baskıyı artırmaktadır ki 10 milyonluk Azerbaycan nüfusunun tümüne yakın kesimi müslümanlardan ibarettir.
Azerbaycan Dini Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi Başkanı Kurbanlı, bu meseleyi itiraf ederek, Azerbaycan Cumhuriyetininin 10 milyonluk nüfusunun %96'sının müslümanlardan ibaret olduğunu ve sadece %4 lük bir kesiminin başka dinlerin mensupları olduklarını belirtmekte.
Daha doğrusu İlham Aliyev yönetimi yetkilileri ve makamları bu ülkede dinden bahsettikleri zaman gerçekte %4'lük kesimi kastetmekte ve Azerbaycan toplumunun %96lık kesimini gözardı etmekteler.
Siyasi uzman ve analizci Asıf Hacızade bu konuyla ilgili şöyle diyor:
Bakü yönetimi toplum nüfusunun %96'lık kesimini %4'lük kesimi ile eş göstermeye çalışmaktalar. Başkent Bakü de Yahudiler her türlü devlet ve güvenlik güçleri desteği altında kendi dini törenlerini alenen ve serbestçe yapabilirken, müslümanlara ne yazık ki bu hak tam olarak verilmemekte ve sürekli baskı altında tutulmaktalar. Örneğin Azerbaycanlı Şii müslümanların, Hz. İmam Hüseyin as'ın şehadet yıl dönümü Aşura törenlerini yerine getirmeleri önünde büyük engeller ve baskılar mevcuttur.
Azerbaycan'da bu olumsuz sürecin devam etmesi ise İlham Aliyev'in iç ve bölgesel siyasetlerinin ancak baskıcı ve sömürgeci devletlerin çıkarları doğrultusunda planlandığını ve onların bölgesel siyasetleri ile paralellik gösterdiği gerçeğini ortaya koymaktadır.