BM özel raportörünün tek yanlı yaptırımları eleştirmesi
Batı dünyası kendi hedef ve isteklerini dayatmak için her zaman yaptırım politikasını kullanmıştır. Amerika da batının elebaşı olarak kendi düşmanları ve rakiplerine karşı ekonomi savaşını çeşitli mali, ekonomi ve ticari yaptırımlar çerçevesinde yürütmüştür.
Bu yaptırımlar genellikle Amerika'nın siyasetleri ve eylemlerine muhalefet bahanesi veya Amerika'ya tehdit oluşturulduğu iddiası ile uygulanıyor. Amerika, başkan Trump dönemde bu siyaseti daha yoğun bir şekilde izlemeye başladı öyle ki hatta Amerika'nın bazı müttefikleri de yaptırım tehdidi ile karşı karşıya geldi.
Aslında diğer ülkelere ve özellikle Washington'un rakipleri ve muhaliflere karşı çeşitli yaptırımlar uygulanması Trump döneminde dış siyasetin temel ilkelerinden birine dönüşmüştür. Washington yetkilileri uyguladıkları yaptırımlarla kendi isteklerini diğer ülkelere dayatabileceklerini zannediyorlar.
Nitekim Amerika dışişleri bakanı Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu yardımcısı A. Wess Mitchel " yaptırımların stratejik araçlar olduğunu ve hali hazırda Amerika'nın dünya çapında 4190 adet yaptırım uyguladığını" belirtti.
Aslında hali hazırda Amerika, dünya çapında en fazla yaptırım uygulayan ülkedir. Bu yaptırımların bazıları, örneğin İran'a karşı nükleer yaptırımlar gibi Washington müttefiklerinin muhalefetine ve olumsuz tepkilerine de sebep olmuştur. Fakat burada sadece Amerika değil, genel olarak batı blokun her zaman muhalefet ülkelere karşı yaptırım aracına, girişimlerinin başında yer vermiştir, tabi ki bu tutum kendisi ile facia boyutunda sonuçları da beraber getirmiştir.
Bu bağlamda "BM Tek Taraflı Zorlayıcı Önlemlerin İnsan Hakları Üzerindeki Olumsuz Etkisi Özel Raportörü" İdriss Jazairy, tek taraflı yaptırımları eleştirdi. İdriss Jazairy Cuma günü konseyin iki günlük Cenevre oturumuna sunduğu raporda şöyle dedi:
Yaptırımlar savunmasız insanların tamamen ekonomi ablukasına ve savaş durumundan kaynaklanan acılara katlanmalarına sebep olmamalıdır. Savaş döneminde halka Cenevre konvansiyonu destek verirken savaş olmayan fakat yaptırımların savunmasız halkın acılarını arttırdğı dönemde böyle destekler öngörülmemişti.
BM özel raportörü Amerika'nın İran, Suriye, Filistin ve Venezüella'ya karşı uyguladığı tek tarflı yaptırımlarına işaretle, bu ülkelerin açıkça tam abluka ile pençeleştiğini vurguladı. Jazairy ayrıca 3. Ülkelere tekrar yaptırım uygulamak ve ticaret yasağı getirilmesinden de endişeli olduğunu belirtti.
Söz konusu zalim ve tek yanlı yaptırımların açık örneği ise Amerika'nın İran'a uyguladığı yaptırımlardır. Amerika'nın günümüzdeki başlıca hedefi, İran'a tekrar ve iki aşamada nükleer yaptırımlar uygulayarak diğer ülkelerle petrol satışını, her türlü ticari, bankacılık ve ekonomi ilişkilerini engelleyerek İran ekonomisini çökertmektir. Böylece Amerika İran ile geniş çapta ekonomi savaşa girmiştir. Doğal olarak İran'a karşı tüm insnlık dışı yaptırımların sonuçları ve zorluklarından, dünyanın tüm muhalefetine rağmen yaptırım ateşini körükleyen Trump yönetimidir.
Suriye de batının yaptırımlarının başlıca kurbanlarındandır. Amerika ve bazı Avrupa ülkeleri Suriye'ye karşı yeni yaptırımlar uyguladılar. Bu cümleden Suriye ile alışverişe yasak getirerek, Şam'ın ihracat ve ithalat özgürlüğünü tamamen elinden almışlardır.
"BM Tek Taraflı Zorlayıcı Önlemlerin İnsan Hakları Üzerindeki Olumsuz Etkisi Özel Raportörü" İdriss Jazairy, Suriye'ye karşı yaptırımların bu ülke ekonomisini yok ettiğini ve ülke halkının yaşamı üzerinde dehşet verici etkileri olacağını belirtti. /