Pars Today

Suudi Koalisyonun Mart 2015'te Yemen halkı aleyhine başlattığı zalimane savaşı dördüncü yılının eşiğinde olduğu bir dönemde Amerika'nın Suudi Arabistan'ı bu saldırıda  destekleme konusu Kongre ve Beyaz Saray'ın tartışma konusuna dönüşmüştür. 

Amerika Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne lojistik ve istihbari destek sağlamak sureti ile Yemen savaşında önemli bir paya sahip olmuştur. Amerika Yemen savaşı sırasında Suudi ve BAE savaş uçaklarına yakıt ikmali yaparak her türlü istihbari bilgiyi de onlarla paylaşmaktan çekinmemiştir.

Tabii Pentagon Kasım 2018'de Suudi savaş uçaklarına yakıt ikmali desteğini kesti, ancak hala Suudi Koalisyonu Amerika'nın askeri yardımları ve teçhizatları alması yüzünden eğitim, istihbari ve operasyonel anlamda tamamen Amerika'ya bağlı kalmaya devam etmiştir.

Muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Ekim 2018'de İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğunda feci ölümünün ardından gelen küresel tepkiler, Amerika'nın içinden yükselen eleştiri sesi ve dünya kamuoyunun Suudi Rejiminin yargılanması ve baskı altında tutulmasını istemesi ile Amerika'nın Yemen'de insanlık dışı savaş suçu işleyen Suudi Koalisyonu desteklemesini durdurmasını ciddi bir şekilde gündeme taşıdı.

Bu doğrultuda Amerika temsilciler meclisi 13 Ocak tarihinde hazırladığı tasarı ile Amerika Başkanı Donald Trump'ın Yemen'e karşı veya Yemen'i etkileyen savaştan 30 gün içerisinde çekilmesini istediler.

Aralık 2018'de de Senato Meclisi benzer bir tasarı hazırlamıştı.

O dönemde 56 Senatör bu tasarıyı onaylamasına rağmen Temsilciler Meclisi dönem Başkanı Paul Ryan'ın karşı çıkması ile bir sonuca varmadı. Şimdi bu tasarı Senato'da onaylanırsa Trump ya bu tasarıyı imzalayıp Suudi Koalisyonuna yapılan tüm yardımların kesilmesini seçecek ya da veto hakkını kullanarak bu tasarıyı veto edip Kongre karşısında duracaktır. Trump'ın bu tasarıyı veto etmesi halinde yine Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerinin üçte ikisi bu tasarıyı tekrar onaylaması halinde artık Amerika Başkanı bile bunu kabullenmek zorunda kalacaktır.  

Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Demokratların bu tasarısı, Pentagon'un karşı çıkması ile engellenmiştir. Bu doğrultuda Amerika Ordusunun Genelkurmay Başkan Yardımcısı General David Hill, Amerika'nın hala Yemen savaşında Suudi Koalisyonuna destek vereceğini bildirdi.

Hill Fransız bir haber ajansına verdiği mülakatta " Amerika, sivil zayiatı azaltmak hedefi ile Arap Koalisyonunu desteklemektedir" diye bir açıklamada bulundu.

Bu üst düzey Amerikan komutanının iddiası Suudi Koalisyonun Yemen savaşında sergilediği savaş stratejileri gerçeklerine ters düşmektedir. Amerika Suudi Arabistan'a en çok silah satan ülkelerden biri olarak Suudiler için hava desteği sağlamış ve her türlü bomba ve füzeyi Suudi Arabistan ve BAE askeri güçlerine tedarik etmiştir. Halbuki bu destekler olmasaydı esasında Suudi Koalisyonu da Yemen halkını bu kadar vahşice bombalayamazdı.

Sivilleri ve sivil mekanları da hedef alan bu bombardımanlarda şimdiye dek binlerce Yemenli yaralanmış veya ölmüştür.

Avusturyalı uzman Barbara Valey bu hususta şöyle bir değerlendirmede bulundu:" Amerika ve Britanya Yemen'deki savaş cinayetleri ve bu ülkedeki felaket durumun sorumlularıdır."

Cemal Kaşıkçı cinayeti skandalı ve Muhammed bin Selman'ın bu cinayetteki rolünün ifşa olunması ile beraber şimdi de Washington'un Riyad karşısındaki tutumunun değiştirilmesi için baskılar da artmıştır.

Trump hükümeti makamları özellikle de Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pence, Suudi Veliahdının bu cinayetteki rolünü inkar etmenin yanı sıra açık bir şekilde Suudi Arabistan'ın, Amerika'dan silah ve ekonomik sözleşmelerden para kazandırdığını ve Amerika'nın bölgesel siyasetlerinde önemli bir yere sahip olduğuna değinerek,  Kongre'nin Kaçıkçı cinayeti ve Suudilerin yargılanmasından vaz geçmesini istemektedir.