Fransa'nın Amerika'nın inzivada olmasını vurgulaması
Amerika, başkan Donald Trump döneminde tak yanlı siyasetlere benzersiz bir şiddetle devam ediyor. Başkan Trump "önce Amerika" sloganı çerçevesinde Amerika çıkarları ve hedeflerine öncelik verirken diğer ülkelerin çıkarlarına aldırmadan, Washington'un tek yanlı ve bencil siyasetlerinin, Amerika'nın rakiplerine karşı daha üstün ve güçlü olmasına sebep olacağını savunuyor.
Çeşitli alanlarda zorbalık-Force üzerine kurulu olan Trump yönetiminin tek yanlı girişimleri, sadece Çin ve Rusya gibi Amerika'nın geleneksel rakiplerinin öfkesine sebep olmakla kalmayıp üstelik Avrupalı müttefikleri de Washington'a karşı eleştirel konumdan yaklaşıp onun siyasetlerinin değişmesini istiyorlar.
Trump yönetimi siyasetlerinin en son yenilgi örneği ise, dünyanın siyasi ve askeri krizlerinin ele alınarak çözüm bulmaya çalışılan en büyük ve önemli oturumu olan Münih Güvenlik Konferansı idi. Bu konferans 15-17 şubat tarihleri arsında dünyadan onlarca yetkili ve liderin katılımı ile düzenlendi.
Münih Güvenlik Konferansı, Amerika dış siyasetine ve Trump hükümetine karşı açık muhalefetin etkisi altında çalışmalarına son verdi.
Konferansta Amerikalı üst düzey yetkililer ve özellikle başkan yardımcısı Mike Pence Amerika'nın tutumu ve isteklerini diğerlerine kabul ettirmeye çalıştılar; fakat bu konuda en ufak bir başarı elde edemediler. Bu durum, aralarında Fransa dışişleri bakanı Jean-Yves Le Drian'ın da bulunduğu birçok Avrupalı yetkilinin hayretine sebep oldu. Jean-Yves Le Drian Çarşamba günü twitter sayfasında şöyle yazdı: "Amerika hükümetinin Münih Güvenlik Konferansında bu kadar inzivada olacağını düşünmezdim. Şimdi Avrupa her zamankinden daha fazla kendi güvenliğini garantilemeli."
2019 Münih Güvenlik Konferansı'nın en önemli konusu ise Amerika'nın Avrupalıları Bercam nükleer anlaşmadan çıkmaya ikna etme çalışmalarıydı; bir çok uluslararası meseleler uzmanına göre tamamen başarısızlıkla sonuçlanan çalışmalar.
Washington'un Bercam nükleer anlaşmadan çekilmek ve İran'a karşı siyasetler yürütmelerine yönelik Amerika üste düzey yetkililerinin tüm baskılarına rağmen, AB üst düzey yetkilileri ve Avrupa troykasının son tutumları, onların Bercam anlaşmasını korumada kararlı olduklarını gösteriyor.
Nitekim AB dış siyaset sorumlusu Federica Mogherini Münih Güvenlik Konferansında, Avrupa'nın tüm baskılara rağmen Bercam'ı tam olarak yürüteceğini, İran ile nükleer anlaşmanın korunmasının, "güvenlik bir mesele" olduğunu belirtti. Avrupa’nın Bercam nükleer anlaşmanın korunmasındaki vurgusu, İran İslam cumhuriyeti dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Münih Güvenlik Konferansı kulisinde AB dış politikası yüksek temsilcisi Federica Mogherini ile bir araya gelerek Bercam nükleer anlaşmanın korunmasına ve İran çıkarlarının anlaşma çerçevesinde gerçekleşmesine vurgu yaptıkları bir ortamda yapılıyor.
Her ne kadar Münih Güvenlik Konferansı’nda Amerika ve Avrupa arasında önemli uluslararası konular hakkındaki görüş ayrılıkları artsa, İran’ın özellikle de Bercam konusunda hakkaniyetinin ispatlanması, güvenlik konferansın büyük getirilerinden sayılır. Diğer yandan Münih Güvenlik konferansı ve öncesinde Varşova konferansının düzenlenmesi ile, artık Amerika ve Avrupa arasındaki görüş ayrılığın inkar edilemeyecek kadar arttığı gözleniyor. Nitekim dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif, Münih’te el-Menar kanalına verdiği mülakatta, “Münih ve Varşova oturumlarının Amerika hükümetinin inzivada olduğunu açıkça gösterdiğini” söyledi.
Şimdi Amerika’nın, İran karşıtlıklarına gönül bağladığı Avrupalı müttefikleri Washington’un İran’a karşı zorba ve mantıksız tutumuna karşı muhalefete kalkışmışlar, üstelik Atlantik’in iki yakası arasındaki ihtilafların çözümü konusunda olumlu bir vizyon da görünmüyor. Tüm yaşananların sonucu, Amerika’nın dünya çapında her geçen gün daha da inzivaya itilmesidir. /