Arabistan'a silah satışı; Avrupa'nın Yemen savaşını kışkırtmacılığının göstergesidir
Suudi rejiminin başını çektiği koalisyon güçleri Yemen'de sivilleri katletmeye devam ederken, Batılı ülkeler de, Arabistan'a silah ve askeri teçhizat satarak bu katliama adeta ortak oluyorlar.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, propaganda yoluyla bir jest yaparak Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden Fransa yapımı silahları Yemen'de sivillerin katledilmesinde kullanmamalarını istedi ve sözde günah çıkarmaya çalıştı.
Suudi koalisyonunun Yemen'e yönelik cinayetleri, uluslararası kurum ve kuruluşlar ise sivil toplum kuruluşları ve insan hakları kuruluşlarının yayınladıkları sayısız raporlarda, Yemen'in savaştan dolayı açlık tehlikesi, gıda ve sağlık tehlikesi açısından çok vahim bir durumda olduklarına dair raporlarına rağmen devam etmektedir. Suudi rejimi ve koalisyon güçleri başta ABD olmak üzere batılı devletlerden aldıkları sınırsız silahlarla Yemen'de cinayetleri sürdürürken diğer taraftan da Yemen'de taş üstünde taş bırakmama gibi vahşi bir yıkımı sürdürmektedirler. Yemen'de yaşanan bu vahşi kıyım uluslararası kurum ve kuruluşların Yemen'e yönelmelerine vesile oldu bu da, Suudi koalisyonuna silah satan ülkelere yönelik tepkileri de beraberinde getirdi.
Suudi Arabistan ve BAE, Amerika ve Avrupa ülkelerinin en büyük silah müşterisi sayılıyor. Özellikle de İngiltere, Almanya ve Fransa, Suudi Arabistan ve BAE'ne silah satan ülkelerin başında yer almaktalar. Bundan dolayı sözkonusu ülkelerin silah satmamaları halinde Yemen savaşının sona ermesinde de etkili olacağı söyleniyor.
Batılı devletler savaş karşıtı ve barış yanlısı sloganların aksine sözkonusu koalisyona onmilyarlarca dolar silah satarak silah fabrikalarının çarklarını döndürmekteler ve aynı zamanda müslüman milletlerin servetlerinin yağmalanmasına neden olurken diğer taraftan da onbinlerce müslümanın ölümü ve yaralanması, diğer taraftan kentlerin, altyapıların yerle bir olmasına da sebep olmaktadırlar.
Fransa'da Uluslararası Af Örgütü, ABD, İngiltere, Fransa, İspanya ve Kanada'nın Suudi Arabistan ve BAE koalisyonuna Yemen savaşında en fazla silah satan ülkeler olarak açıklarken, bu durumun Avrupa ülkelerinin insan haklarını açıkça çiğnediğini gösterdiğinin altını çizmektedir.
Bazı Avrupa ülkeleri her ne kadar Suudi Arabistan'a silah satışını yasaklamış olsalar da, bunun da temelinde o ülkelerin halklarının o devletlere yönelik baskılarından kaynaklandığı görülmektedir. Fakat sözkonusu ülkeler açıkça bu silahları satmadıklarını bildirseler de dolaylı olarak yine silah satmaya devam etmektedirler. Bunların başında da İngiltere gelmektedir. İngiltere Yüksek Mahkemesi'nin Yemen savaşında kullanılacağı ihtimaline binaen Arabistan ve BAE'ye silah satışını yasaklamış olmasına rağmen Londra'nın Suudi Arabistan ve BAE'ne çekinmeden silah satmaya devam ettiği görülüyor.
İngiltere uluslararası ticaret bakanı Liz Truss, son zamanlarda yaptığı bir itirafta, ülkesinin üst mahkemenin yasaklamasına rağmen hükümetinin üç ayda üç kez Arabistan'a silah satışına izin verdiğini ve bunlarla ilgili belgelerin de hükümet yetkililerine iletildiğini bildirdi.
Bu süreçte Fransa'nın diğer Batılı ülkelere göre Suudi Arabistan ve BAE'ye en fazla silah satan ülke olduğu görülmektedir. BM'ye bağlı uzmanların geçen hafta Yemen'de insan hakları ihlaliyle ilgili yayınladıkları raporda, ABD, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin silah satarak, lojistik destek ve enformasyon vererek Suudi koalisyonunun Yemen'de cinayetlerinde ortak oldukları ve savaş suçu işlediklerine yer verilmiştir.
Bütün bunlara rağmen batılı ülkeler insan hakları yanlısı ve savaş karşıtlığı iddiasını sürdürürken, özellikle de Fransa'nın bu siyasetlerdeki ikiyüzlülüğü son derece çirkin bir şekilde kendini dışa vurmaktadır. Zira, Fransa bir taraftan göstermelik olarak ve propaganda için silah satmadığını gündemde tutmaya çalışsa da, onun bu yalanlarının artık dünyada alıcısı kalmadı.
Uluslararası 17 insan hakları kurulu yayınladıkları ortak bildiride, 'Yemen halkının ıstırabının son bulması için başta Fransa olmak üzere batılı devletlerin Arabistan ve BAE'ne silah satışına son vermelerini istemeleri' aslında bütün gerçekleri ortaya koymaya yetiyor.