Moskova'daki Libya müzakerelerinin fiyasko vermesi
(last modified Wed, 15 Jan 2020 15:08:05 GMT )
Ocak 15, 2020 17:08 Europe/Istanbul
  • Moskova'daki Libya müzakerelerinin fiyasko vermesi

Libya'da krizin kontrol altına alınması ve Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Faiz Serraj ve Ulusal Ordu Komutanı General Halife Hafter arasında ateşkes anlaşması imzalanması için verilen diplomatik çabalara rağmen, Moskova görüşmelerinden bir sonuç çıkmadı ve Hafter, ateşkes anlaşmasını imzalamadan Libya'ya döndü.

Türkiye ve Rusya'nın çağrıları ve önerileri üzerine Faiz Serraj ve General Hafter, Libya'da ateşkes anlaşmasını imzalamak için Moskova'da biraraya geldiler, ancak son dakikada Hafter anlaşmayı imzalamaktan kaçınarak, Moskova'dan ayrılma kararı aldı.

Hafter'in bu kararı Türkiye'nin sert tepkisine yol açtı. Nitekim, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova'daki Libya görüşmesine değinerek; "Dün Moskova'da yapılan görüşmelerde Trablus hükümeti yapıcı tavır gösterdi. Buna rağmen darbeci Hafter ateşkesi imzalamaya yanaşmadı. Önce 'evet' dedi, sonra Moskova'yı terk etti, kaçtı. Bundan sonrası, sayın Putin ve onun ekibine ait" dedi.

Türkiye'nin Libya'daki varlığına vurgu yapan Erdoğan, "Hafter'in saldırıları sürdürmesi halinde hak ettiği dersi vermekten geri durmayacaklarını" ifade etti.

Libya'nın doğusunu kontrolü altında tutan Hafter, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı bölgesel ve uluslararası taraflarca destekleniyor. Hafter, nisan 2019'da Libya hükümetinin başkenti  Trablus'u ele geçirmek amacıyla bu kente yönelik saldırılarına başladı. Ancak bu saldırılar, sadece binlerce Libyalı'nin ölümü, yaralanması ve evinden barkından olmasıyla sonuçlandı. Buna rağmen Hafter, iki gün bile sürmeyen ateşkesin ardından saldırılarına başladı ve ülkede çatışmalar yeniden alevlendi.

Hafter'in komutasındaki Libya Ulusal Ordusu dün facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, zafer için hazırlıklı ve kararlı olduğunu duyurdu.

Libya krizi gelinen aşamada bölge ülkeleri ve BM için büyük bir meseleye dönüşmüştür. Libya'da iç savaş ve çatışmaların tırmanması, terörist grupların varlığı ve faaliyetlerinin artması, ülkenin petrol kaynakları ve rafinerilerinin işgal edilmesi, ve de Libya'nın jeopolitik konumu,  bu ülkede iktidar savaşı yüzünden uluslararası ve bölgesel endişelerin tırmanmasına neden olmuştur.

Hayatın bir kısmını ABD'de sürgünde geçiren ve Birleşik Arap Emirlikler, Suudi Arabistan ve Mısır'ın mali ve askeri bir çok yardımını alan Hafter, Libya'daki paramiliter güçlerin büyük bölümüne komuta etmek suretiyle bu ülkede iktidarı tamamen kendi kontrolüne geçirmeye çalışıyor. Bu nedenle, Libya'da güç paylaşımı ve barışın sağlanması için verilen her türlü çaba, şimdiye kadar sonuç vermemiştir.

4 Nisan 2019'da Libya'da barışın tesisine ilişkin anlaşmanın sağlanması ve siyasi çözüm için  konferansın arifesinde Suudi Arabistan ve BAE'ye düzenlediği ziyaretten dönen Hafter bu ülkelerin yaktığı yeşil ışıkla, Trablus'a saldırmaya başlayarak, pratikte Libya'da siyasi anlaşmaya varmaya giden tüm yolları kapatmış oldu.

O dönemden beri, Libya'da çatışmalar artarak, günümüze kadar devam etmiştir. Son haftalarda Hafter güçlerinin artan saldırılarına karşı Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Türkiye'den askeri yardım talebinde bulundu ve Türkiye'nin de Libya hükümetinin davetine icabet edip, bu ülkeye asker göndermesinin ardından ülkedeki kriz yeni bir safhaya girmiş oldu.

Libya'da Hafter ve Serraj güçlerini destekleyen ülkeler ve küresel güçlerin karşıt tavırları ve yaklaşımları, ülkede krizin daha da derinleşip, karmaşık hale almasına yol açmıştır. Türkiye, Katar ve İtalya gibi ülkeler Libya Ulusal Mutabakat Hükümetini desteklerken, Rusya, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi başka grup ülkeler Hafter'i destekliyor. Bu saflaşma ve kutuplaşmalardan dolayı krizin çözümü için verilen çabalar başarılı olmamıştır.

Bu şartlarda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçtiğimiz haftalarda İstanbul'dan, Libya taraflarına ateşkes çağrısında bulundular. Libya'daki taraflar ise ateşkesi sözlü olarak kabul ettiler, ardından Moskova'da ateşkes anlaşması için Serraj ile Hafter toplandı. Ancak Hafter anlaşmayı son dakikada imzalamaktan kaçınarak, Moskova'da ayrıldı ve böylece Libya'da çatışmalar yeniden alevlendi.

Anlaşılan başta Libya'nın ciddi rakibi ve komşusu olan  Mısır ve Hafter'i destekleyen ve Libya'da menfaatleri olan ülkeler, İhvancılar'ın ülkeyi tamamen ele geçirebilmesinden endişe duydukları için Libya'da bağımsız bir hükümetin kurulması ve huzur ve istikrarın sağlanmasını istemiyorlar ve bu doğrultuda, Hafter'i, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni düşürmek için bir etken olarak kullanıyorlar. /