Kongre Temsilcilerinin Trump Hükümetini Riyad'ın Nükleer Programı Hakkında Uyarması
Suudi Arabistan son yıllarda nükleer teknolojiye erişmek için geniş çaplı faaliyetler göstermiştir. Trump hükümeti ise bu alanda Suudilere yardım etmiştir. Ancak şimdi de Amerika'da Kongre temsilcileri Riyad'ın nükleer alandaki ihtiraslarından dolayı uyarılarda bulunmuşlardır. Hem demokrat hem de Cumhuriyetçi parti temsilcilerinden bazıları Trump'a mektup yazarak Suudi Arabistan'ın nükleer ve füze programlarını tehdit saydıklarını belirttiler.
Bu çerçevede Demokrat senatör Chris Van Hollen, iki demokrat senatör ve üç cumhuriyetçi senatörün de desteğini alarak Trump'a hitaben yazdığı mektupta şu ifadelere yer verdi:" Suudi Arabistan tam nükleer çevrimine erişme eşiğindedir. Suudilerin nükleer teknolojisi kontrol altına alınmazsa bu ülkeyi gizli olarak nükleer silah yapımı için gerekli zenginleştirilmiş uranyuma erişmesini de sağlayabilir. "
Bir kaç hafta önce ise Wall Street Journal Suudilerin Çin'in yardımı ile uranyum maden ocağında sarı kek üretme tesisleri yaptığı haberinin ardından bu mektup yazıldı. Sarı kek üretimi için öngörülen tesislerin ise Suudi Arabistan'ın Kuzey Batı'sındaki El Ala bölgesindeki ücra bir noktada yer aldığı belirtilmektedir. Kanıtlar ise Suudilerin nükleer teçhizat ve teknoloji elde etmesinin ardından gizli olarak askeri planlar ve nükleer programlar da yaptığını gösteriyor.
Şimdi de Amerika kongre temsilcileri kaçıncı kez Suudilerin bu husustaki girişimlerinden kaygı duymaktadırlar.
Bir kaç demokrat temsilci de Amerika dışişleri bakanından Çin'in Suudi Arabistan'da uranyum teknoloji merkezi rolü hususunda bilgi edinmesini istediler. Demokrat temsilci Juaquin Castro bu hususta şöyle diyor:" En azından Trump hükümetinin aleni konuşmasını ve bu hususta görüş bildirmesini ve sonunda da bu ülkeyi nükleer silahtan uzak tutmak için engellemeler yapmasını bekliyoruz. "
Burada dikkat çeken husus ise Trump hükümetinin nükleer teknolojileri alanında Riyad ile yakın işbirliği yapmasıdır. 2019 Mart'ın sonunda ise Trump'ın gizli olarak Amerikan şirketlerine Suudi Arabistan ile nükleer alanda işbirliğine izin vermesi ve nükleer santral inşa etme teknolojilerinin bu ülkeye verilmesini onaylamasıdır. Bu doğrultuda Amerika dönem enerji bakanı ise Amerikalı şirketlere bu husustaki işbirlikler için 6 gizli izin belgesi vermiştir.
Görünen o ki Suudi Rejimi nükleer teknoloji ve donanımları elde etmenin yanı sıra gizli olarak da askeri nükleer programlar yapmaktadır. Gerçekte Suudiler açık bir şekilde her türlü nükleer teknolojiye sahip olmak istiyor. Suudi veliahdı Muhammed bin Selman ise 2018 yılında ülkesinin nükleer silahlar peşinde olmadığını ancak İran'ın da nükleer silaha sahip olması halinde Riyad'ın da aynı istikamette yol katedeceğini belirtti.
Amerika temsilciler meclisi denetim komitesi eski başkanı Elijah Cummings ise bu hususta şöyle bir uyarıda bulunmuştur:" Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji aktarımı nükleer silahları yaygınlaştıracak ve Batı Asya bölgesinde istikrarsızlığı da arttıracaktır. "
Gerçekte üst düzey Suudi makamları öz olarak tamamen barışçıl olan ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu raporları ile de onaylanan İran nükleer programını kendi ihtiras dolu nükleer programlarını izlemek için bir bahaneye dönüştürmüştür.
Aynı zamanda ilgi çekici nokta Suudi Arabistan'ı sağmal inek olarak gören Trump'ın da Suudi Arabistan'ın servetine konmak için nükleer işbirliklere bile baş vurmasıdır.
Amerika enerji bakanı ise bu hususta şöyle bir açıklamada bulunmuştur:" Amerika Suudi Arabistan ile işbirliği yapmazsa Rusya ve Çin gibi diğer teknolojik kaynaklar onlara nükleer santral inşasında yardımcı olacaklar."
Böylece Trump hükümeti de kimi kaygıları olsa da pratikte Suudilere nükleer alanda yardım etmeye çalışmış ve sırf görünüşteki karşı çıkmalarla yetinmiştir. Nitekim Pompeo da kongrenin kaygılarına cevaben Suudilerin nükleer programlarını geliştirmesinin gerçek bir tehlike olduğunu ve Amerika'nın bununla mücadele edeceğini iddia etmiştir.