Kongre Temsilcilerinin Trump Hükümetini Riyad'ın Nükleer Programı Hakkında Uyarması
(last modified Fri, 21 Aug 2020 03:11:06 GMT )
Ağustos 21, 2020 06:11 Europe/Istanbul
  • Kongre Temsilcilerinin Trump Hükümetini Riyad'ın Nükleer Programı Hakkında Uyarması

Suudi Arabistan son yıllarda nükleer teknolojiye erişmek için geniş çaplı faaliyetler göstermiştir. Trump hükümeti ise bu alanda Suudilere yardım etmiştir. Ancak şimdi de Amerika'da Kongre temsilcileri Riyad'ın nükleer alandaki ihtiraslarından dolayı uyarılarda bulunmuşlardır. Hem demokrat hem de Cumhuriyetçi parti temsilcilerinden bazıları Trump'a mektup yazarak Suudi Arabistan'ın nükleer ve füze programlarını tehdit saydıklarını belirttiler.

Bu çerçevede Demokrat senatör Chris Van Hollen, iki demokrat senatör ve üç cumhuriyetçi  senatörün de desteğini alarak Trump'a hitaben yazdığı mektupta şu ifadelere yer verdi:" Suudi Arabistan tam nükleer çevrimine erişme eşiğindedir.   Suudilerin nükleer teknolojisi kontrol altına alınmazsa  bu ülkeyi gizli olarak nükleer silah yapımı için gerekli zenginleştirilmiş uranyuma erişmesini de sağlayabilir. "

Bir kaç hafta önce ise Wall Street Journal   Suudilerin Çin'in yardımı ile  uranyum maden ocağında sarı kek üretme tesisleri yaptığı haberinin ardından  bu mektup yazıldı. Sarı kek üretimi için  öngörülen tesislerin ise  Suudi Arabistan'ın Kuzey Batı'sındaki El Ala bölgesindeki ücra bir noktada yer aldığı belirtilmektedir.   Kanıtlar ise  Suudilerin  nükleer teçhizat ve teknoloji elde etmesinin ardından  gizli olarak askeri planlar ve nükleer programlar da yaptığını gösteriyor. 

Şimdi de Amerika kongre temsilcileri kaçıncı kez Suudilerin bu husustaki girişimlerinden kaygı duymaktadırlar. 

Bir kaç demokrat temsilci de  Amerika dışişleri bakanından  Çin'in Suudi Arabistan'da   uranyum teknoloji merkezi rolü hususunda  bilgi edinmesini istediler.   Demokrat temsilci Juaquin Castro bu hususta şöyle diyor:"  En azından Trump hükümetinin aleni konuşmasını ve bu hususta görüş bildirmesini ve sonunda da  bu ülkeyi nükleer silahtan uzak tutmak için engellemeler yapmasını bekliyoruz. "

Burada dikkat çeken husus ise Trump hükümetinin  nükleer teknolojileri alanında Riyad ile yakın işbirliği yapmasıdır.  2019 Mart'ın sonunda ise  Trump'ın gizli olarak Amerikan şirketlerine  Suudi Arabistan ile nükleer alanda işbirliğine izin vermesi ve nükleer santral inşa etme teknolojilerinin bu ülkeye verilmesini onaylamasıdır.  Bu doğrultuda  Amerika dönem enerji bakanı ise Amerikalı şirketlere bu husustaki işbirlikler için 6 gizli izin belgesi vermiştir. 

Görünen o ki  Suudi Rejimi  nükleer teknoloji ve donanımları elde etmenin yanı sıra gizli olarak da askeri nükleer programlar yapmaktadır.  Gerçekte Suudiler  açık bir şekilde  her türlü nükleer teknolojiye sahip olmak istiyor. Suudi veliahdı Muhammed bin Selman ise 2018 yılında  ülkesinin nükleer silahlar peşinde olmadığını  ancak İran'ın da nükleer silaha sahip olması halinde Riyad'ın da aynı istikamette yol katedeceğini belirtti.  

Amerika temsilciler meclisi denetim komitesi eski başkanı  Elijah Cummings ise bu hususta şöyle bir uyarıda bulunmuştur:"  Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji  aktarımı  nükleer silahları yaygınlaştıracak ve  Batı Asya bölgesinde istikrarsızlığı da arttıracaktır. "

Gerçekte üst düzey Suudi makamları   öz olarak tamamen barışçıl olan ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu raporları ile de onaylanan İran nükleer programını kendi ihtiras dolu nükleer programlarını izlemek için  bir bahaneye dönüştürmüştür. 

Aynı zamanda ilgi çekici nokta  Suudi Arabistan'ı sağmal inek olarak gören Trump'ın da Suudi Arabistan'ın servetine konmak için nükleer işbirliklere bile baş vurmasıdır. 

Amerika enerji bakanı ise bu hususta şöyle bir açıklamada bulunmuştur:"  Amerika Suudi Arabistan ile işbirliği yapmazsa  Rusya ve Çin gibi diğer teknolojik kaynaklar onlara nükleer santral inşasında yardımcı olacaklar."

 Böylece Trump hükümeti  de  kimi kaygıları olsa da pratikte Suudilere nükleer alanda yardım etmeye çalışmış ve sırf görünüşteki karşı çıkmalarla yetinmiştir.   Nitekim Pompeo da  kongrenin kaygılarına cevaben  Suudilerin  nükleer programlarını geliştirmesinin gerçek bir tehlike olduğunu ve Amerika'nın  bununla mücadele edeceğini iddia etmiştir.