Fransa'da tartışmalı güvenlik tasarısı iptal edildi
Fransız polisinin icraatına yönelik eleştirilerin tırmanması ve gösterilerin artmasının ardından, Fransız polisinin görev sırasında fotoğraf ve videolarının çekilmesi ve yayınlanmasını yasaklayan tasarı, hükümet tarafından iptal edildi.
Fransa'da iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM), Demokrasi Hareketi (Modem) ve Agir Partisinin Ulusal Meclis'teki Grup Başkanvekilleri, Elysee Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan Jean Castex ile görüştükten sonra mecliste basın toplantısı düzenledi.
LREM Grup Başkanvekili Christophe Castaner, tasarının 24. maddesinin, güvenlik güçlerini ve basın özgürlüğünü korumayı hedeflediğini savundu.
Bu maddenin Fransızlar ve gazeteciler tarafından iyi anlaşılmadığını ifade eden Castaner, güvenlik güçlerinin görüntülerinin çekilmesini yasaklamak istemediklerini savundu.
Castaner, bu maddenin LREM, Modem ve Agir Partisi tarafından yeniden yazılacağını belirtti.
24. maddenin etrafındaki şüphelerin ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Castaner, bu maddenin yeniden yazıldıktan sonra hükümete sunulacağını söyledi.
Castaner, güvenlik güçlerini korumaya kararlı oldukları sözlerini ekledi.
Ülkede son günlerde birçok kesimin ve özellikle basın kuruluşları ve insan hakları derneklerinin söz konusu tasarıya tepkisi büyüyor. Tasarı, basın özgürlüğünü ihlal edebileceği ve polis şiddetini artırabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor.
Tasarıya ve artan polis şiddetine karşı 28 Kasım'da ülke çapında 100'den fazla gösteri düzenlenmişti. Paris'teki eyleme 46 bin kişi katılmış ve polis şiddeti olayları yaşanmıştı.
Ulusal Meclis'te 24 Kasım'da kabul edilen tasarının Ocak 2021'de Senatonun onayına sunulması planlanıyor. Senatodan geçmesi halinde tasarı, bir kez daha mecliste oylanacak.
Tasarı, güvenlik güçlerinin görüntülerini yayımlayanlara 1 yıl hapis ve 45 bin avroya kadar para cezası öngörürken, gösterilerde drone kameraların yanı sıra güvenlik güçlerinin görev sırasında kullandığı kameraların insanları izlemek için kullanılabileceği belirtiliyor.
Fransa'da sarı yeleklilerin gösterilerinde ve emeklilik reformuna karşı yapılan eylemlerde, polisin protestoculara karşı kullandığı şiddetin görüntülenerek sosyal medyada paylaşılmasının ardından polisler hakkında soruşturma açılmıştı.
Sarı yeleklilerin eylemlerindeki polis şiddetinin bilançosu, ülkedeki polisin şiddete meyilli olduğunu ve orantısız güç kullandığını ortaya koyuyor.
Fransa'da polistin artan şiddet eylemleri, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel Sekreteri Christophe Delorie bile tepkisine yol açtı. Delorie, insan hakları beşiğinin tehdit etmek yerine gazetecileri koruması gerektiğini belirterek polisin şiddetinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Geçtiğimiz senelerde Fransa'da polis şiddeti önemli ölçüde artmış ve Fransız polisinin göçmenler, siyahiler ve protestoculara karşı şiddeti hakkında onlarca haber yapılmıştır. Buna rağmen Fransa yönetimi başka ülkelere insan hakları dersi vermeye kalkışarak, bireysel ve toplumsal özgürlükleri savunduğunu ve insan haklarına bağlı kaldığını iddia ediyor. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı, Müslümanlar'a yönelik hakaret içerikli karikatürleri, ifade özgürlüğünü savunma adı altında desteklemişti.
Fransa'da ve yurt dışında artan protesto ve itirazların ardından Paris yönetimi geri adım atarak, güvenlik tasarısını gözden geçirmek zorunda kaldı. Fransız yetkilileri, ülkede özgürlük ve demokrasiyi savundukları iddia etseler de, son sıralarda polisin eylemcilere karşı kullandığı şiddet, bu sloganların üzerine çizik atmış oldu.