Şubat 26, 2021 07:33 Europe/Istanbul
  •   Putin'den   Terörizm ile Mücadeleye Vurgu

21'inci yüzyılın ilk yirmi yılında terörizm olgusunun büyümesi ve terör örgütlerinin dünyanın farklı noktalarında sınırlar ötesi terör eylemleri ve girişimleri özellikle de Avrupa ve Batı Asya'daki faaliyetleri, bu görülmemiş tehdit ile mücadele ve bu tehdide odaklanma gerekliliğini kat kat arttırmıştır. Aynı zamanda Ocak 2021'de Amerika kongresine yapılan saldırı da Batı dünyasında da Neo-Nazi ve aşırı sağcı gruplar çerçevesinde iç terörizmin büyüdüğünü gösterdi.

Bu bağlamda Rusya devlet başkanı Vladimir Putin   Çarşamba akşamı  Rusya federal güvenlik  servisi başkanı ile görüşmesinde  terörizmi  ülkesi ve dünya için en büyük tehdit olduğunu belirtti.  Putin şöyle bir açıklamada bulundu:"    Terörizm,  dünyayı tehdit eden tek ve en büyük  kaynaktır. Terörizm ile mücadele, sürekli hazırlık ve titiz bir şekilde incelenmesi gereken pratik adımları  gerektirir. " 

Putin'in belirttiğine göre   Suriye gibi uzak bölgelerde de olmak üzere tüm cephelerde terörizm ile mücadele  süreci devam edecektir.   

 Rusya devlet başkanı Putin'in  terörizm ile mücadeleye vurgu yapması   bu şom olgunun dünyada geçmişte görülmemiş şekilde büyümesi ve felaket sonuçlarının artması bağlamında anlam kazanmaktadır.  Rusya,  sınırları içerisinde özellikle de Kuzey Kafkasya'da uzun yıllardır radikal gruplar ile uğraşmaktadır.  Bu bağlamda Rusya sınırları içerisinde birçok terör eylemi gerçekleştirilmiştir.  Putin'in  söylediğine göre 2020 yılında en az 27 terör girişimi etkisizleştirilmiştir. Bu da  2019'a göre  bu alanda yüzde 25 azalma olduğunu gösteriyor.  Bu bağlamda 2019'da  57  terör saldırısı etkisizleştirilmişti. Aynı zamanda    2020 Karabağ savaşında da kimi haberlere göre radikal grupların varlığı teröristlerin yakınlarında sınırları bulunan Rusya devleti için tehlike çanlarını da çaldırdı.   Bu bağlamda Rusya lideri Vladimir Putin açısından   radikalizmden doğan terörizmin ortaya çıkardığı tehditler, artmaya yüz tutmuş ve bu yüzden de  ciddi, tutarlı ve topyekun karşı koyulmayı gerektirmektedir.   Bu yüzden, Putin defalarca   bu meselenin doğurduğu tehditler hususunda  uyarılarda bulunmuş ve  ülkeleri  bu süreç ile mücadeleye çağırmıştır.  Gerçekte  Rusya'nın Eylül 2015'ten sonraki Suriye serüveninin  önemli hedeflerinden biri de   birçok üyeleri Orta Asya ve Kafkasya uyruklu  Rusya düşmanı  teröristler ile mücadele ve onları yok etmekti. 

Putin açısından  Irak ve Suriye'de teröristlerin yenilgiye uğramalarına rağmen  teröristler şimdi de taktiklerini değiştirmiş ve diğer bölgelerde ve ülkelerde yeni üsler kurmuştur.   Aynı zamanda  ideolojik beyin yıkama süreçlerine maruz kalan ve sabotaj ve yıkıcı girişimlerde bulunma eğitimlerini gören bu teröristler, ülkelerine dönem eşiğinde olup  ülkeleri için de ciddi tehditler oluşturmaktadırlar. 

 Tüm bunlara rağmen    terörizmin büyümesinin en önemli nedenlerinden biri de  Batılıların özellikle de Amerika'nın  Batı Asya bölgesinde tekfirci terör örgütü ile  mücadele hususundaki çifte standartlı tavırlarıdır. 

Siyasi uzman İvan İpolitov'un söylediğine göre   Amerika'nın son yıllardaki hedefi  dış siyasetini ilerletmek için terörizm ve radikalizmi bir araç olarak kullanmak olmuştur.  Bu siyasetin sonucu ise  Batı Asya ülkelerinin zayıflaması ve  terörizm ve radikalizmin  gelişmesi için zemin hazırlanması olmuştur. 

Batılılar  ve  bölgedeki  Arap ortakları ve başlarındaki Amerika  çıkarlarını gerçekleştirmek ve hedeflerine ulaşmak için    tekfirci terör ile mücadele etmek yerine  IŞİD ve Nusra Cephesi gibi terör örgütlerini desteklemeye odaklanmıştır.  Sonuçta   bu desteklerin de sayesinde bu tür terör örgütleri   önemli bir güç biriktirerek   geçmişte yapamayacakları girişimlerde bulunmaya başladılar.   Şimdi de  Batılıların  aşırı terörizmi destekleme yönündeki girişimlerinin sonucu   bu tekfirci teröristlerin geldiği Batılı ülkelere geri dönmeleri olmuştur. Böylece Avrupa ve Batı'nın da başının kendi geliştirdiği şom silahtan belaya girdiğini söylemek mümkün. 

Etiketler