Joe Biden Hükümetinin 100 Günlük Performansı
Demokrat Başkan Joe Biden'in başkanlığının başlamasından 100 gün sonra, şimdi gözler bu dönemdeki hükümetinin performansına çevrilmiş durumda. Bazı başarılı adımlara rağmen büyük aksiliklerle dolu bir performanstan söz edilebilir. Bu bağlamda Biden yönetimi koronavirüsle mücadelede ve ABD ekonomisini canlandırmada bir miktar başarı elde etmiş gibi görünüyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde koronavirüs hastalığına bulaşanların sayısı 32 milyonu aşmış ve şu ana kadar 575 binden fazla insan da hayatını kaybetmiştir. İstatistiklere göre, Amerika'da şu ana kadar yaklaşık 100 milyon kişi korona aşısının ikinci dozunu almış ve ölüm sayısı bu yüzden azalmıştır. Ekonomik durum ile ilgili olarak, ABD Ticaret Bakanlığı yeni raporunda 2021'in ilk çeyreğinde yüzde 6,4 ekonomik büyümenin yaşandığını bildirdi. Küçük ekonomilere ve büyük sanayilere mali yardımlar, geniş çaplı aşılamalar, çalışma koşullarına dönüş ve ekonomik çözüm bu durumda etkili olan etkenler olmuştur.
Biden hükümetinin de bazı büyük aksilikler ve başarısızlıklar ile karşı karşıya olduğu söylenebilir. Bunun en önemli örneklerinden biri, Biden'ın başarısız göçmen politikasıdır. Bu politika, şimdi ABD sınırları boyunca yasadışı göçmenlerin sayısında önemli bir artışa ve federal hükümetin kafa karışıklığına neden olmuştur.
Biden'i eleştirenler, Biden'ın Trump yönetiminin göçmenlik politikasını değiştirme vaatlerinin, onların kabul edilmesi ve yeni bir hayata dair verilen vaatler ve umutların, Orta Amerika'dan binlerce insanı Amerika Birleşik Devletleri'nin güney sınırlarına taşınmaya motive ettiğini söylüyor.
Federal ve eyalet kurumları temelde bu yeni sığınmacı dalgasıyla başa çıkmaktan acizken, insan hakları kuruluşları da bu sığınmacıların sınır kamplarında barındırılma şeklini çok uygunsuz buluyorlar. Cuma günü duruma tepki gösteren Biden, bir röportajda Amerika Birleşik Devletleri'nin güney sınırlarındaki sığınmacıların durumunu "kritik" olarak değerlendirmeyi reddettiğini ve hükümetinin mülteci çocukları ebeveynlerine iade etmek için çok çalıştığını söyledi.
Biden ve yönetimine yönelik eleştirilerde keskin bir artışa yol açan bir diğer konu, Amerikan toplumu içinde büyüyen bölünmelerin yanı sıra ABD Kongresi'nin net bir şekilde kutuplaşması ve Cumhuriyetçilerin Biden'ın ekonomik ve sosyal planlarına karşı açık duruşudur. Biden, koronavirüs pandemisi etkilerine karşı koymak, sosyal güvenliği geliştirmek ve ABD'de iş ve istihdam sektörünü canlandırmak için planlar sunarak ABD ekonomisini ve toplumunu ayağa kaldırmak için yaklaşık 6 trilyon dolar harcamayı planlıyor.
Biden'ın olumlu vaatleri ve planları çerçevesinde Demokratlar Cumhuriyetçileri ikna etmek için pratikte hiçbir adım atmıyorlar. Bunun nedeni Demokratların hem Temsilciler Meclisi hem Senato'da çoğunluğu ellerinde bulundurmalarıdır. Cumhuriyetçilerin görmezden gelinmesi ise tepkiye yol açmıştır ve Cumhuriyetçilerin ciddi karşıtlığına yol açmıştır.
Eski ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Biden'ı eleştiren tweet'inde şöyle yazdı: "Biden-Harris yönetiminin ilk 100 gününde, Beyaz Saray, ülkenin önceki yönetim altındaki ilerlemesini tehdit eden liberal politika dalgası başlattı. "
Kongreye yaptığı son konuşmada Biden, temsilcileri birleşmeye ve dünyaya Amerika Birleşik Devletleri'nin durumu hızlı ve etkili bir şekilde çözebileceğini göstermeye çağırdı.Cumhuriyetçi milletvekilleri de Biden'ın tüm grupları birleştirme ve kenetleşme konusundaki açıklamalarını hatırlatmaktadır.
Başka bir deyişle Biden, Birleşik Amerika sloganının aksine, bu ülkede fiilen bölünme yaratmaya yöneldi.
Cumhuriyetçi Senatör Tim Scott, Joe Biden'ın ortak kongre oturumundaki ilk konuşmasına tepki bildirisinde şu ifadelere yer verdi: "Joe Biden göreve geldikten sadece 100 gün sonra, eylemleri ve partisinin girişimleri bizi daha da böldü."