Cezayir’in, İsrail'in Afrika Birliği'nin gözlemci üyesi olarak üyeliğine devam eden muhalefeti
(last modified Tue, 10 Aug 2021 16:31:34 GMT )
Ağustos 10, 2021 19:31 Europe/Istanbul
  • Cezayir’in, İsrail'in Afrika Birliği'nin gözlemci üyesi olarak üyeliğine devam eden muhalefeti

Siyonist rejimin Afrika Birliği’ne gözlemci üye olarak adaylığının kabul edilmesi üzerindeki tartışmalar devam ederek Afrika Birliği komisyon başkanı bu kararı savunuyor.

Bu bağlamda Cezayir dışişleri bakanı Ramtane Lamamra yaptığı açıklamada Musa Feki Muhammed açıklamalarının sonuçlarından habersiz olarak sadece kendini savunmaya yönelik olduğu gibi görünüyor; bu gibi tutumlar Afrika Birliğinin dağılmasına sebep olabilir. 
Siyonist rejim son Afrika Birliği oturumunda gözlemci üye olarak Birliğe kabul edildi. Bu karar Afrika birliği komisyon başkanı Musa Feki Muhammed tarafından alındı, fakat beraberinde birliğe üye olan Arap ve Afrika ülkelerinin muhalefetini getirdi.
Bu ülkelerin bir çoğu korsan rejim İsrail’in Birliğe üyeliğini kabul edilmesinin Filistin ülkülerini çiğnemek anlamında olduğuna işaretle tepki gösterdiler.
Cezayir ve üye diğer 13 ülke siyonist rejimin Birliğe üyeliğinin resmen lağvedilmesini, Afrika Birliği konum ve değerlerinin de korunmasını istediler.
Bu bağlamda Cezayir dışişleri bakanı kararın diğer üyeler ile danışmadan alındığına işaretle, siyonist rejimin savaş suçları ve cinayetlerine meşruiyet kazandıracak hiçbir yolun bulunmadığını vurguladı.
Bu bağlamda Cezayir, Mısır, Komor, Tunus, Cibuti ve Libya’nın Etyopya’daki büyükelçilikleri Feki’ye bir mesajda Afrika Birliği’nin aldığı karara itirazlarını bildirerek, onun Birliğin tüzüğü ve Filistin’e destek çalışmalara aykırı olduğunu duyurdu.
Her ne kadar Afrika Birliği komisyon başkanı gözlemci üyenin oy hakkına sahip olmadığı gerekçesini ileri sürerek aldığı kararı haklı çıkartmaya çalışsa bile korsan rejim İsrail’in varlığı ve kabul edilmesinin Afrika ülkeleri için kısa ve uzun vadeli etkileri olacaktır; nitekim bir siyonist diplomat korsan İsrail basınından Haaretz’e verdiği röportajda yapığı açıklamada, bunun bir ilerleme ve “çok önemli” bir sembol olduğunu belirtti. ırkçı saldırgan rejim İsrail geçen yüzyılın 70’i yıllarında Afrika’da menfur ve devre dışı bırakılmışken şimdi bir kez daha masaya geri dönüyor. 


Irkçı rejimin oturumlardaki fiziki varlığı “neler olduğunun farkında olması”na olanak sağlarken Afrika Birliği’nin “siyasi gelişmeler ve inisiyatifini” de izleme imkanı buluyor.
Korsan rejim yıllardan beri Afrika’ya nüfuz etmek ve bölgenin Arap ülkeleri arasında nüfuz etmeye çalışıyor.
Son yıllarda dünya ve bölgede yaşanan siyasi değişikliklere beraber siyonist rejim diplomasisi de değişmiştir ve bu bağlamda Amerika ve müttefiklerinin desteği ile Afrika ve Arap ülkeleri arasındaki nüfuzunu da arttırmıştır. Son aylarda ırkçı rejimin Sudan ve Fas ile ilişkileri normalleştirmesi, işgalci rejimin Afrika ülkeleri arasındaki nüfuzunu arttırma bağlamında bir köprü niteliğindedir. 
İşgalci  rejimle ilişkilerin normalleşmesine karşı olan Fas Gözlemevi Başkanı Ahmet Vihman bu bağlamda yaptığı açıklamada şöyle diyor:
Sömürgeci güçler servetleri, madenleri ve verimli topraklarını yağmalamak için Afrika kıtasına, bakir bir bölge olarak yönelmişler; bu bağlamda Siyonistler de Afrika’nın kalbine nüfuz etmeye çalışıyorlar ve hedefleri bağlamında Arapların genel zayıflığını kullanıyorlar; asında siyonist işgalci rejim Arap ülkeleri arasında oynadığı rolü Afrika ülkeleri düzeyinde ifa edecektir. 
Afrika, Siyonist rejim için özel siyasi ve ekonomik öneme sahip; aslında İsrail rejimi, Afrika’ya en büyük bakir askeri ve güvenlik teçhizatı pazarına ilaveten ekonomik yatırım alanı olarak  erişmeye çalışıyor. 
Gazeteci Roe Kasım bu bağlamda şöyle diyor:
İsrail’in Afrika’ya sızma çalışmaları bugün doğmamıştır, bu yıllar öncesine dayanıyor. Bu sürekli bir dosya ve kara kıtanın servetine sulta kurmak ve kontrol etme kabiliyeti hedefiyledir. Öyle ki Siyonistler,ekonomi, askeri, istihbarat vb. nüfuz yolları ile  bu kıtada bir konum kazanmaya çalışıyorlar. 
Cezayir yetkilileri bu konunun sadece Filistin ülküsüne sırt çevirmek olmadığını, üstelik Afrika Birliği kimliği ve mahiyetini de sorguladığını belirterek bu sürecin devam etmesi hainde Birliğin kendi konumunu kaybedebileceğini, hatta dağılması hakkında bile uyarıda bulundular. Bu uyarı dikkate alınmazsa Afrika krizlerinin çözümü ve birliğinin korunması için ciddi bir tehdit olacaktır. /