BMGK’nin Afganistan oturumu, belirsiz ufuklar
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi pazartesi Afganistan’da yaşanan gelişmeler üzerine düzenlediği olağanüstü oturumun sonunda bu ülkede çatışmalar ve düşmanlıkların bir an önce durmasını isterken yayınladığı bildiride Afganistan halkını temsil eden kapsayıcı bir hükümet kurma gereğini vurguladı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri ayrıca düşmanlıklara ve insan hakları ihlallerine derhal son verilmesi çağrısında bulunarak, tüm tarafları insani yardıma acil, güvenli ve engelsiz erişim sağlamaya çağırdılar.
Görünüşe göre tahminlerden çok daha hızlı ilerleyen ve Afganistan merkezi hükümetin dağılması ve Taliban’ın ülke idaresini ele alması ile birlikte olan Afganistan gelişmeleri, bu ülke arenasında sadece yerli oyuncular ve hatta Taliban’ın bile mevcut durumla karşılaşma hazırlığında olmamasına sebep olurken Güvenlik Konseyi gibi uluslararası kurumların bile genel tavsiyelerle yetinmelerine neden oldu.
Buna rağmen Afganistan’daki durum ve merkezi hükümetin görevde olmaması, gelecek günlerde bu ülkeyi daha fazla kaosa sürüklerken hatta tasfiyelerin de başlamasına sebep olabilir. Bu arada uluslararası toplumun tutumu Afganistan’ın gelecek hükümetinin kaderini belirleyebilir.
Taliban Afganistan’da İslami Emirlikler ilan etmek istemesine rağmen diğer ülkeler bu hükümeti resmiyete tanımaması durumunda pratikte hüviyetsizlik ve mali kaynak eksikliği nedeniyle Afganistan durumunu idare edemez.
Başta dini ve etnik azınlıkların katliamı ve onlara yapılan eziyetler ve tacizler, kadın haklarının ayaklar altına alınması ve ülkenin uygarlık ve kültürel mirasını yok etmeleri ile birlikte olan Taliban’ın önceki hükümetinden kazanılan tecrübe nedeni ile Güvenlik Konseyi kendi tavsiyelerinde bu konuları göz önünde bulundurması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Afganistan’da yeni hükümetin “birleşik, kapsayıcı ve halkın temsilcisi” olmasını isterken kadınların tam, eşit ve anlamlı katılımıyla yeni bir hükümet kurulmasını istedi.
Şimdiden bile BMGK üyeleri arasında Taliban hükümeti ve ona karşı sergilenen tutum hakkında farklı sesler yükseliyor.
Çin, yeni Taliban hükümetiyle ilişki kurmaya hazırlanırken, Rusya daha temkinli bir duruş sergiledi. Rusya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi elçisi, Moskova'nın yeni Afgan yetkililerle temas kurduğunu söyledi. Uzmanlar, Çin'in Taliban liderliğindeki yeni Afganistan'da kendi etkisini ve stratejik çıkarlarını artırmaya çalışacağı görüşündeler. Buna karşı Rusya'nın başlıca endişesi Orta Asya'nın güvenliği ve El-Kaide ve IŞİD terörizminin oluşturduğu tehdittir.
Buna karşı, Afganistan'dan aceleyle ayrılmak ve daha doğrusu kaçışıyla Afganistan'da en büyük kaybeden taraf olarak tanınan Amerika için en büyük öncelik terörizm meselesidir.
Amerika başkanı Joe Biden pazartesi günü yaptığı konuşmada Afganistan’a yönelik tutumunu savunarak Amerika’nın Afganistan’da halk oluşturmak hedefinde olmadığını iddia ederek, Amerika askerlerini Afganistan'dan çekme kararını ısrarla savundu.
Fakat aynı zamanda Amerika’nın BM Güvenlik Konseyi temsilcisi de tüm tarafları Afganistan'ın teröristleri tekrar desteklemeye başlamasını engellemeye çağırdı. Böylece Washington, Afganistan'daki terör tehdidinin yüksek olduğunu fiilen kabul etti.
Bu arada Washington'un Avrupalı müttefikleri de Biden yönetiminin Afganistan'ı içeriden devirme ve Taliban'ı iktidara getirme hamlesinden genel olarak hayal kırıklığına uğradı ve Amerika kararlarına olan güvenlerini kaybetti.
Böylece onlarca yıl iç savaş ve yabancı işgalinde olan Afganistan ve halkı, bilinmeyen bir gelecekle karşı karşıya bulunuyor.
Nitekim siyasi meseleler uzmanı Rudra Çuduri’ye göre Taliban sözcüsünün tüm çekici sözlerine rağmen Afganistan’ın yeni hükümranları denetimindeki geleceği muhtemelen kaos ve belirsizliklerle dolu olacaktır./