Afganistan konulu G7 zirvesi, ihtilaflar ve anlaşmalar
G7 liderleri Salı günü sanal ortamda Afganistan’ın son gelişmeleri hakkında görüştüler. İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika, Kanada, İtalya ve japonya’ya ilaveten AB temsilcisi NATO ve BM genel sekreterleri, Britanya başbakanı Boris Johnson evsahipliğinde söz konusu oturumda bir araya geldiler.
Oturumun sonunda açıklama yapan Johnson grubun Taliban ile görüşmeyi gündemlerine almayı kabul ettiklerini, ülkeyi terk etmek isteyen Afganlar için güvenli yol açılması şartıyla gelecekte Taliban ile teamül bağlamında “yol haritası” belirlemeye karar verdiklerini belirtti.
G7 liderleri aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumu öncesi Taliban’ı afgansitan’da tek yanlı resmiyete tanınmasını da reddettiler.
Resmiyete tanımak, hakimiyete sahip ülkelerin bir siyasi girişimidir ve önemli sonuçları vardır, örneğin Taliban’a eski Afganistan hükümetinin bağlı olduğu yabancı yardımlara ulaşma izni veriyor. Böylece şimdi top Güvenlik Konseyi’nin sahasında ve Afganistan ile Taliban’ın geleceği hakkında karar vermesi gerekiyor.
Fakat önemli olan konu, G7 zirvesinde liderlerin, Taliban’a karşı izlenecek siyaset ve batılı vatandaşlara ilaveten çıkmak isteyen Afganların güven içine ülke dışına çıkmaları için koridorun oluşturulması konularında görüş birliğinde oldukları iddiasına rağmen, bu oturumun yapılması hakkında ihtilaflar yaşandı.
Amerika başkanı Joe Biden kendi konuşmasında Afganistan ile ilgili siyasetini savundu. Buna karşı bazı G7 liderleri Biden’in Afganistan’dan çekilmesi ve yaşanan durumla ilgili eleştiriler yönelttiler.
Bundan önce Amerika başkanı Joe Biden’in, Johnson gibi diğer liderlerin Amerikan askeri ve müttefik diğer ülke güçleri ve yabancı ordularla işbirliği yapan Afganların çıkış sürecini uzatmaya olumlu yanıt vermesi bekleniyordu. Fakat Joe Biden bu konunun mümkün olmadığı hakkında 11 dakika konuştu v Johnson gibi diğer liderlerin bu görüşüne karşı çıktı.
Amerika başkanı Pentagon’un tavsiyesine dayanarak Afganistan’dan çıkış zamanını uzatmak için müttefiklerinin talebini reddetti. Biden Amerikan güçlerinin 31 Ağustos tarihine kadar çıkışlarının sona ereceğini fakat bunun Taliban’ın işbirliğine bağlı olduğunu belirtti.
Görünüşe göre Biden için önemli olan ise Taliban ile her türlü muhtemel çatışmadan kaçınmaktır. Zira Taliban 31 Ağustos tarihine kadar Amerikalı ve diğer batılı güçlerin çıkışını vurgulayarak o tarihten sonra her türlü olaydan Washington’un sorumlu olacağını belirtti.
Biden’in 31 Ağustos tarihini Afganistan’dan çekilme süresini kabul etmekteki diğer bahanesi ise IŞİD tarafından Kâbil’de Amerikan güçlerine yönelik tehditlerdir.
Biden konuşmasında IŞİD’in artan tehlikesine dikkat çekerek, “Amerika’nın Afganistan’da daha fazla kaldığı müddetçe, havaalanını hedef almak ve Amerikalı ve müttefik güçlerine saldırmak isteyen IŞİD’e bağlı terörist gruplardan birinin artan saldırılarına ve yoğun tehlikesine maruz kalacağını” iddia etti.
Fakat Rusya’nın üst düzey siyasi ve güvenlik yetkilileri şimdiye kadar defalarca Washington’u, orta Asya ülkeleri ve Rusya için güvenlik tehdit oluşturmak bağlamında Afganistan’da IŞİD’e lojistik destek sağlamakla suçlamıştır. Şimdi IŞİD’in Amerikan güçlerine tehdit oluşturması ise daha çok bir mizaha benziyor.
Tüm bu sebeplerden dolayı G7 zirvesi oturumu, sırf bazı endişeleri, vaatleri ve iddiaları tekrarlayan, Amerika’nın diğer üyelerden farklı olan görüşünü diğer liderlere dayatan boş ve göstermelik bir oturuma benziyor. Başkan Biden bu konuda da sırf Amerika’nın çıkarları bağlamında hareket ettiğini bir kez daha gösterdi.
Nitekim Britanya eski dışişleri bakanı Jack Straw da “Amerika’nın kendi çıkarlarını izlemekte her zaman zalimane davanmıştır.”/