Rusya ve Çin'in Amerika'nın Biyolojik Laboratuvarları Hususundaki Uyarıları
https://parstoday.ir/tr/news/world-i186266-rusya_ve_Çin'in_amerika'nın_biyolojik_laboratuvarları_hususundaki_uyarıları
Rusya ve Çin ortak bir bildiri yayımlayarak Amerika'nın bu ülkenin toprakları dışında yaptığı biyolojik faaliyetlerin onların ulusal güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğini ve bölgelerinin güvenliğine zarar verdiğini belirttiler.
(last modified 2024-12-09T07:52:16+00:00 )
Ekim 10, 2021 06:35 Europe/Istanbul
  • Rusya ve Çin'in Amerika'nın Biyolojik Laboratuvarları Hususundaki Uyarıları

Rusya ve Çin ortak bir bildiri yayımlayarak Amerika'nın bu ülkenin toprakları dışında yaptığı biyolojik faaliyetlerin onların ulusal güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğini ve bölgelerinin güvenliğine zarar verdiğini belirttiler.

Birleşmiş Milletler Teşkilatı Biyolojik Silahların Yayılmasını Önleme Genel Kurulu'nun ilk toplantısında bildirilen ve açıklanan bu ortak bildiride, 200'den fazla ABD biyolojik laboratuvarının Amerika sınırları dışındaki bölgelerde şeffaf olmayan bir şekilde faaliyet gösterdiği ifadeleri yer aldı ve uluslararası toplumda bu soruyu gündeme getirdi. Bu faaliyetlerin Biyolojik Silahlar Sözleşmesine uygun olup olmadığı konusunda ciddi şüphelerin olduğu ve biyolojik silahlar konvansiyonuna uygun olmayan faaliyetlerin yürütüldüğü vurgulandı. 

Rusya ve Çin'in, Amerika biyolojik laboratuvarlarının dünya çapında, özellikle de iki ülkenin yakınında oluşturduğu ciddi tehlikeler konusunda uyarılarda bulunmaları, Washington'un dünyadaki insan yaşamını ve devam eden kitle imha silahları geliştirme tehditlerini hiçe saydığını gösteriyor.

Amerika Birleşik Devletleri, 1972'de onaylanan ve 1975'ten beri yürürlükte olan Biyolojik Silahlar Sözleşmesi'ne taraf olmasına rağmen, aslında çeşitli insanlık dışı silah türlerinin geliştirilmesinde öncü olmuştur. 

 

Son birkaç on yılda Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa'dan Afrika'ya ve Güneydoğu Asya'ya kadar dünya çapında geniş bir biyolojik laboratuvar ağı kurmuştur. Bu bağlamda Amerika Birleşik Devletleri, ülke içinde onlarca büyük biyolojik laboratuvara sahip olmasının yanı sıra, son yıllarda yurtdışında biyolojik silah laboratuvarlarının geliştirilmesine özel bir önem vermiş ve bazı tahminlere göre bu laboratuvarların sayısını 200'den fazlaya çıkarmıştır.

Virüs üretebilen ana ABD askeri biyolojik laboratuvarları "Sınıf 4 laboratuvarları"dır. Aslında Washington, geçmişte Amerika Birleşik Devletleri'nde meydana gelen biyolojik felaketleri önlemek için bu laboratuvarları Amerika Birleşik Devletleri'nin  sınırlarının dışına taşıdı.

Ayrıca, özellikle Rusya ve Çin'e yakın ülkelerde bulunan bu laboratuvarların konumu, aslında Amerika'nın iki ana uluslararası rakibine karşı biyolojik tehditler oluşturacak niyette olduğunu gösteriyor.  Bu bağlamda Moskova, daha önce Amerika'nın Gürcistan'da biyolojik laboratuvarlar kurma hamlesini tüm uluslararası sözleşmelerin ihlali ve Moskova ve Pekin için bir tehdit kaynağı ve odağı olarak ilan etmişti.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ABD, Ukrayna, Gürcistan, Özbekistan, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Kazakistan'da biyolojik laboratuvarlar kurdu.

Aslında ABD, insanlık dışı hedefleri doğrultusunda biyolojik faaliyetlerini mümkün olan her şekilde Sovyetler Birliğinden bağımsızlığını elde eden ülkelerde yoğunlaştırmıştır.  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, komşu ülkelerde, özellikle de Rusya çevresinde, hedeflenen bir dizi biyolojik ajanın geliştirilmesinin, Rusya halkı üzerinde yıkıcı etkileri olabilecek yeni biyolojik silahların geliştirilmesiyle bağlantılı olabileceğini vurguladı. 

Bağımsız Devletler Topluluğu'nun Amerika'nın oluşturduğu biyolojik tehditlerle ilgilenmesi gerektiğine işaret eden sıra dışı konvansiyonel olmayan silahlar uzmanı olan İgor Nikolin, "Amerikan laboratuvarlarının kurulduğu yerlerde, çeşitli hastalıklar hemen yayıldı" dedi.

Pentagon'un Rusya-Çin sınırı yakınında bu tür laboratuvarlar kurması, bölgenin biyolojik güvenliğini baltalamak ve biyolojik tehditler oluşturmanın yanı sıra, biyolojik silahların üretimini ve kullanımını yasaklayan 1972 konvansiyonu başta olmak üzere uluslararası anlaşmaların açık bir ihlalidir.

Amerika Birleşik Devletleri tarafından biyo-güvenlik uygulamalarının yaygın ihlalleri yıllar içinde devam etmektedir ve bu durum da, dünya insanları için önemli bir tehdit oluşturuyor. Ancak bunun bir cezası yoktur ve uluslararası toplum Amerika'nın bu yıkıcı biyolojik faaliyetleri karşısında sessiz ve pasif kalmıştır.