Çin'in Amerika'dan BERCAM ile ilgili talebi
Çin dışişleri bakanı Amerika'dan BERCAM nükleer anlaşmasının durumunun telafi edilmesi için etkili adımlar atmasını istedi. Çin dışişleri bakanı Wang Yi, yayımladığı bildiride BERCAM nükleer anlaşmasını tek taraflı olarak terk ederek ihlal eden taraf olan Amerika'nın gelinen aşamada durumu telafi etmek için etkili adımlar atacak ilk taraf olması gerektiğini belirtti.
Eski Amerika başkanı Donald Trump, Kapsamlı Ortak eylem planı BERCAM anlaşmasından tek taraflı bir şekilde çıkarak bu anlaşmaya taraf olan diğer üyeleri de bu anlaşmadan çıkmaya teşvik edip BERCAM nükleer anlaşmasını hezimete uğratmak istedi. Ancak İran İslam Cumhuriyeti emsal bir tolerans göstererek ve BERCAM nükleer anlaşması gibi uluslararası anlaşmaya vurgu yaparak, diğer üyelerin de desteklerini arkasına alarak bu uluslararası anlaşmayı bir şekilde korumaya çalıştı. Bu yüzden İran İslam Cumhuriyeti ve Çin halk cumhuriyeti bu anlaşmanın diğer üyelerinden İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya ile beraber Amerika'nın BERCAM nükleer anlaşmasına dönmesi yönünde ortak tutum sergilediler. Bu taraflara göre anlaşmayı ihlal eden Amerika telafi edici adımlar atmalıdır. Çünkü zaten Washington en muteber uluslararası anlaşmalardan birini gözardı ederek BERCAM nükleer anlaşması ile ilgili küresel çabaları ihmal etti ve hiçe saydı.
İngiltere'de uluslararası meseleler uzmanı Babi Naderi bu hususta şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: " BERCAM nükleer anlaşması üyelerinden İngiltere, Almanya ve Fransa Amerika başkanı Joe Biden'dan BERCAM nükleer anlaşmasına dönerek etkin adımlar atmasını ve uygulamasını istemişlerdir. Çünkü BERCAM nükleer anlaşmasına dönüş sadece çıkarlar ile ilgili değil mantıkla da ilgilidir. Amerika uluslararası çabaların yanında yer alarak krizlerden uzak durmalı ve kriz yaratmamalıdır. "
Amerika daha önce de uluslararası anlaşmalar ve mutabakatları terk ederek uluslararası ve küresel çabaları sonuçsuz bırakmıştır. Kore yarımadası nükleer meselesi hususunda Amerika Birleşik Devletleri altılı görüşmeler çerçevesindeki müzakereleri terk ederek ve varılan durumu ihlal ederek bu süreci yenilgiye uğrattı. Ancak İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer faaliyetlerinin barışçıl olmasına vurgu yapması ve tabii ki bu vurgunun Uluslararası Atom Enerji Ajansı dahil uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından onaylanması BERCAM nükleer anlaşmasının hala varlığını sürdürmesine yol açmıştır. Şimdi Amerika Birleşik Devletlerinin İran İslam Cumhuriyeti'nin BERCAM nükleer anlaşması çerçevesindeki koşullarına ve taleplerine uyarak bu uluslararası anlaşmaya geri dönme vakti gelmiştir.
Atlantik Konseyi nükleer meseleler uzmanı Barbara Eslavin ise şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: " Her hangi bir mutabakat ve anlaşma sağlanmadan önce Amerika BERCAM nükleer anlaşmasındaki taahhütlerine geri dönmelidir. BERCAM nükleer anlaşması müzakereleri çok karmaşıktır. Amerika durumu daha da karmaşık hale getirmemeli. Tam tersi uluslararası çabaları ve çalışmaları destekleyerek bu anlaşmanın uygulanmasına yardımcı olmalı ve bu süreci desteklemelidir. "
Kuşkusuz Amerika Birleşik Devletleri BERCAM nükleer anlaşması hususunda çıkarları etkisinde kalmaktan ve uluslararası çabaları ve çalışmaları desteklemek kaygısından ziyade Siyonist Rejim İsrail tutumları ve yaklaşımlarının etkisi altındadır. Korsan İsrail Rejimi her daim Amerika Birleşik Devletlerinin BERCAM nükleer anlaşmasına yönelik olumlu tutumlarını hep öfke ve kızgınlık ile karşılamış ve doğal olarak Amerika'yı bu uluslararası yapıcı anlaşmadan uzaklaştırmaya çalışmıştır. Bu koşullar altında uluslararası toplum, BMT Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olan Çin ve Rusya'dan BERCAM nükleer anlaşmasına karşı daha sorumlu davranmalarını, Amerika'nın apartheid'ı andıran siyasetleri ile nükleer faaliyetler hususunda dünyaya dikte etmesini engellemelerini beklemektedir.