Suudi Arabistan'ın Askeri Harcamalarını Arttırması
Suudi Arabistan askeri sanayi şirketi icra başkanı Velid Ebu Halit, bu ülkenin dünyanın en büyük cephane ve mühimmat fabrikasını kurmak istediklerini açıkladı.
Suudi Arabistan dünyanın en büyük askeri bütçesine sahip üç ülkeden biridir. Sadece ABD ve Çin Suudi Arabistan'a göre daha fazla askeri bütçe ayırmaktadırlar. Suudi Arabistan'ın askeri masrafları ve harcamaları hususunda bir noktaya değinmek zaruri görünüyor.
Öncelikli husus, Muhammed bin Selman'ın savunma bakanlığı ve veliaht prens koltuğuna oturmasıyla Suudi Arabistan'ın askeri bütçesinin gözle görülür bir şekilde artmasıdır.
Dikkat çeken ikinci husus, Suudi kabinesinin 2022 bütçesinde 46 milyar Dolar'a muadil 171 milyar Riyal'ı askeri sektöre ayırmasıdır. Financial Times ise son dönemdeki raporunda Suudi Arabistan'ın büyük askeri harcamalarına değinerek bu ülkenin dünya genelinde en büyük askeri bütçelerden birine sahip olduğunu belirtti.
Üçüncü husus, silah alımları ve de savaşlarda harcanan paraların ve yapılan masrafların Suudi Arabistan'ın askeri bütçesinde hesaba katılmamasıdır.
Dördüncü mesele, Suudi Arabistan'ın dünyanın en büyük silah ithalatçısı olmasıdır. Suudiler bu silah ithalatının büyük bir bölümünü de ABD'den yapmaktadır. 2016 ile 2020 arasında bu ülke Amerika tarafından satılan toplam silahların yüzde 24'ünü almıştır.
El Haliç Online sitesi geçen ay yayımladığı raporunda Suudi Arabistan'ın dünyanın en büyük silah alıcılarından olduğunu son 5 yılda dünya genelindeki silah ihracatının yüzde 11'ini kendine ayırdığını, silah ithalatının yüzde 79'unu Amerika'dan yaptığını belirtti.
Beşinci husus, Suudi Arabistan'ın bu kadar büyük askeri harcamalar ve masraflar yapmasına rağmen yine de kırılgan ve güvensiz bir konumda yer almasıdır. Bunun farklı farklı nedenleri olabilir. Bu nedenlerin başında Suudi Arabistan'ın askeri gücünün ve sektörünün büyük oranda ülke dışına bağlı olmasıdır. Çünkü esasında Al-ı Suud güvenliğin ithal edilebileceğine inanıyor. Halbuki büyük askeri masraflar ve harcamaların yapılmasına rağmen yine de bu ülkenin askeri alandaki gücü düşük sayılır.
Bu bağlamda analistler, Yemen'in Suudi petrol tesislerine ve altyapısına yönelik insansız hava araçlarına ve füze saldırılarına işaret ediyor. Her türlü silah ve mühimmatı almak için Suudi Arabistan'a çok para harcamasına rağmen ülke, en fakir Arap ülkesi olan Yemen'e saldırmada bile başarılı olamamış ve yedi yıldır bataklığa saplanmış durumdadır.
Aslında; Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinin ceplerine giren devasa petrodolar ve silah gelirleri Suudi askeri sektörünün zayıf noktalarını kapatmadı ve bu ülkenin güvenliğini artırmadı. Buna göre, ülkenin askeri sektörünün zayıflıklarının farkında olan Suudiler, askeri sanayiyi yerelleştirme stratejisini benimsedi.
Bu bağlamda, Suudi Askeri Sanayi Teşkilatı başkanı "Ahmad Al-Avhali" geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan'ın askeri ve güvenlik endüstrilerini millileştirmeye ve yerlileştirmeye devam edeceğini ve 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yönelik askeri harcamaları yüzde 50 artıracağını duyurdu. Suudi Askeri Sanayi Şirketi'nin CEO'su "Velid Ebu Halit", 2030 yılına kadar Suudi askeri endüstrisinin yüzde 50'sinden fazlasının yerlileştirileceğini söyledi. Bu bağlamda Suudi yetkili Suudi Arabistan askeri sanayisinin yerli şirketleri ile yüzde yüz İHA tasarımı hususunda işbirliği yapmaya başladığını da bildirdi.
Askeri sanayinin yerlileştirilmesi, Suudi Arabistan'ın savunma kabiliyetlerini artırmak için stratejik bir adım olsa da, bir yandan ülkenin Batılı ülkelerden sınırsız silah ithal etmesindeki yanlış stratejisini gösterirken, diğer yandan Suudi askeri harcamalarını artırıyor. Bu arada Yemen'deki 7 yıllık savaş başta olmak üzere savaş politikaları nedeniyle bu ülkenin ekonomik sorunları da arttığı dikkat çekmektedir.