NATO zirvesi ve Rusya’ya karşı hasmane tutumun şiddetlenmesi
Olağanüstü NATO zirvesi Perşembe günü Brüksel’de paktın askeri karargahında düzenlendi. Brüksel aynı gün NATO, G7 ve AB zirvelerine ev sahipliği yaptı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO zirvesinde Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını kınayarak, “Güvenliğimiz için kritik bir zamanda toplandık ve bu acımasız savaşı sona erdirmek için Rusya'ya ağır bedeler ödetmeye kararlıyız” dedi. Stoltenberg, kendi tabiri ile Putin’in “Ukrayna’ya saldırı” ve bu ülke direnişini “hafife almanın”, “büyük bir hata” şeklinde değerlendirdi.
Stoltenberg'in bildirdiğine göre NATO bu toplantıda, "doğu kanadındaki savunma sistemini yeniden düzenleme" gereğini ele aldı ve NATO liderleri, Ukrayna'nın "kendini savunma hakkını" uygulamasına yardım etmenin yollarını aradı. Ancak NATO Genel Sekreteri, ordunun Ukrayna'ya asker göndermeyeceğini ve NATO uçak ve savaş uçaklarının Ukrayna hava sahasına girmeyeceğini yineledi.
NATO zirvesi, Batı bloğu liderlerine Rusya'ya karşı düşmanca tutumlarını artırmaları ve Ukrayna'ya askeri yardımı artırmanın yeni yolları ile Rusya üzerindeki baskıyı artırmaya yönelik diğer önlemleri sunmaları için başka bir fırsat sunuyor. Bu arada NATO, Avrupa ve Amerika liderleri ve üst düzey yetkilileri, Ukrayna savaşının başlıca sebebi yani NATO’nun doğuya doğru sürekli yayılmasını ve Ukrayna’nın bu askeri pakta üyeliğine dair Rusya’nın endişelerini kasten görmezden geliyorlar.
Rusya askeri uzmanı Vitaly lyutfkin Ukrayna’da askeri operasyonun başlaması ile ilgili olarak “Rusya’nın batı tarafından Ukrayna krizinin sona ermesi için sabrının tükendiğini” söyledi.
NATO zirvesinde önemli bir konu da Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'nin video konferans yöntemi ile zirveye katılımıydı. Zelensky Batılı liderlere hitaben, sadece Ukrayna'yı değil, tüm Avrupa'yı savunduklarını vurguladı ve Ukrayna'yı Avrupa Birliği'ne kabul etme çağrısında bulundu.
Rusya’nın Ukrayna’da askeri ilerlemesini engelleyen NATO ve batı blokunun Kiev’e geniş desteği ve yardımlarına rağmen, Zelensky bu konuda eleştirilerde bulunarak, daha fazla tanksavar ve uçaksavar füzenin sağlanmasını istedi ve NATO’nun tank gibi büyük silahları Kiev’e sağlamadığı için eleştirdi. Ukrayna cumhurbaşkanı daha önce Batı tarafından savaş uçaklarının teslim edilmemesini de eleştirmişti. NATO ve G7 zirvesi eşiğinde Zelensky, Ukrayna'nın Batı ve müttefiklerinden Kiev'e yardım etmek için ciddi adımlar beklediğini de vurgulamıştı.
Brüksel’de NATO zirvesi ve Perşembe günü yapılan oturumlara kadar Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar ve batı ülkeleri tarafından Ukrayna’ya silah ve ekonomik yardımların ilan edilmesi bekleniyordu. Bu bağlamda Britanya dışişleri bakanlığı Rusya’ya karşı yeni yaptırım paketinden haber verdi, buna göre Ukrayna’ya karşı askeri operasyon nedeni ile Rusya’dan 65 özel ve tüzel kişi Londra’nın yaptırım listesine alındı. Polonya da Rusya’ya karşı büyük bir diplomatik savaş başlatarak 45 Rus diplomatı ihraç ederek Rusya'nın Polonya'daki büyükelçiliğinin banka hesaplarını terörü finanse etme bahanesiyle bloke etti.
NATO'nun Ukrayna savaşına karışmama iddiasına rağmen, uygulamada Ukrayna, NATO adına Rusya ile vekalet savaşı halindedir. Bu savaşta NATO askeri teçhizat, lojistik ve istihbarat desteği ve mali kaynaklar sağlarken Ukrayna'nın bu savaştaki payı da insan gücüdür.
Amerika liderliğindeki NATO, Ukrayna'daki savaşın yıpranma savaş haline gelerek Rus ordusuna verilen askeri güç ve teçhizat hasarına ilaveten Rusya'ya karşı mevcut yaptırım rejiminin nihayetinde Rusya ekonomisinde bir çöküşe ve düşüşe yol açacağına ve cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in desteğinin azalacağına inanıyor./