Orta Asya ülkelerinin Üniter Çin'i desteklemeleri
Amerika'nın Çin'i zayıflatmak ve Asya kıtasındaki Pekin hükümetinin muhaliflerini kışkırtmak için sürekli çabalarının ardından, Orta Asya cumhuriyetlerinin başkanları üniter Çin ilkesini desteklemeye başladılar.
Kazakistan'ın yirmi kentinde Ocak olaylarının perde arkasının ortaya çıkmasıyla Pekin'in "Nursultan"ın merkezi hükümetine verdiği destekle bu ülkede Batı kaynaklı renkli devrimin önlenmesini destekleyen siyasetlerinin ardından, Kazakistan hükümeti, kendisini Çin'e borçlu olarak görüyordu. Böylece Kazakistan üniter Çin ilkesini destekleyen ilk orta Asya ülkesi oldu. Kazakistan Cumhurbaşkanı'nın eyleminin ardından Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan başkanları da üniter Çin ilkesini desteklediler. Türkmenistan yetkilileri bile üniter Çin ilkesini onayladı.
Orta Asya liderlerinin Amerika politikalarına karşı çıkarak birleşik bir Çin'i destekleme çabaları, dünyanın en büyük kıtasında Amerika ve Birleşik Krallık'ın ikili ve çelişkili politikalarına güçlü bir mesaj olduğu açıktır. Kazakistan hükümeti Tayvan'ı Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. Bu bağlamda Kazakistan Dışişleri Bakanlığı resmi temsilcisi Aybek Asmadyarov "Ülkesinin "Üniter Çin" ilkesini desteklediğini ve "Tayvan"ı Çin Halk Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü" belirtti.
Nursultan hükümetinin bu üst düzey yetkilisi ayrıca şunları vurguladı:
Kazakistan, mevcut uluslararası hukuk normlarına ve Birleşmiş Milletler Şartı'na uyulmasını destekler ve bu bağlamda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1971'deki kararına bağlı kalmıştır.
Bu ülkelerin bağımsızlığından sonra Amerika'nın Orta Asya'daki hareketlerine bakıldığında, Amerika'nın ve Batılı ülkelere bağlı sözde sivil toplum kuruluşlarının renkli devrimler gibi siyasi ve sosyo-politik eğilimlerin çoğunda kilit rolü olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Buradaki amaç da gayet açık ve nettir. Bu arada şunu da söylemek gerekir: Orta Asya bölgesi uzun vadede Amerika için ilgi çekici bir bölgedir. Bu nedenle Batılı politikacılar, özellikle de ABD, Orta Asya cumhuriyetlerinin olaylarına büyük ilgi gösteriyor gibi görünüyor.
Bu bağlamda, siyasi meseleler uzmanı ve analisti "Andre Serenko", Amerika Birleşik Devletleri'nin son birkaç yılda Orta Asya'daki faaliyetlerine atıfta bulunarak, bu ülkenin bölgedeki hedeflerine değindi ve şunları açıkladı: "Amerika'nın Orta Asya'daki faaliyetleri, Çin'in ve hatta Rusya'nın küresel genişlemesini sınırlamak amacıyla Avrupa-Atlantik stratejisini gerçekleştirmek için açık bir oyundur".
Bu bağlamda Orta Asya bölgesindeki bağımsız ve güçlü ülkeler için sorun yaratabilecek politikaların benimsenmesi, Beyaz Saray yönetiminin her zaman gündeminde olmuştur. Çin'i, Rusya'yı ve hatta İran'ın etkinliğini yok etmek için Orta Asya ülkeleri medyasına sızmak, Çin düşmanlığı, Rus düşmanlığı ve İslamofobiye yönelik yazılar ve fikirler yaymak, ABD liderliğindeki Batılı hükümetlerin Orta Asya'daki müdahaleci politikaları arasında sayılıyor.
Amerika, Orta Asya ülkelerinin olaylarına büyük ilgi gösteriyor.
Bu bağlamda Amerika, Batı yanlılarının seçim kampanyalarını açıkça desteklemekte ve kitle iletişim araçları aracılığıyla, Batı karşıtı politikalara sahip adaylara veya Orta Asya bölgesi ülkelerinde önemli etkiye sahip olan Rusya, Çin ve hatta İran'a karşı sürekli yorumlar yapıyorlar.
Bu nedenle Orta Asya cumhuriyetlerinin başkanları, Amerika ve diğer Batılı zorba hükümetlere mesajlar göndermek istiyorlar. Bu bağlamda Orta Asya ülkeleri, Batılı hükümetlere karşı üniter Çin devleti vurgusu yaparak üniter Çin ilkesini desteklemeye çalışıyorlar. Böylece Orta Asya'da renkli devrim veya yıkımın mümkün olmayacağını Batılı hükümetlere anlatmak istiyorlar./