Avrupa'da ekonomik kriz; gıdasız ve yakıtsız İngiltere
Son aylarda, çoğu Avrupa ülkesinde ekonomik durum bir krizle karşı karşıya bulunuyor. Londra Belediye Başkanı Sadik Han, İngilizler için sıcak olmayan yiyeceksiz bir kış konusunda uyarıda bulunarak, İngiliz vatandaşlarının bu kış ellerindeki az yakıtla "evi ısıtmak" veya "yemek yemek" olmak üzere iki seçenek arasında seçim yapmak zorunda kalacaklarını duyurdu. Han tabi ki birçoğunun da hiçbirini yapamayacağını ifade etti.
Şu anda, Avrupa'daki ekonomik kriz ciddi bir aşamaya girdi. Yayınlanan istatistikler, ekonomik büyümenin durduğunu veya negatife döndüğünü, enflasyon ve işsizlik oranının da arttığını gösteriyor. Covid-19 salgını sırasında uzun süreli karantinalar ve ekonominin ana sektörlerinin kapatılması, Siyasi çatışmalar, artan askeri bütçeler ve Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması (Brexit), Şimdi ise Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve Avrupa'nın Amerika'nın Rusya'ya yönelik politikalarıyla işbirliği yapması Avrupa ülkelerindeki ekonomik sorunları daha da ağırlaştırdı.
Yayınlanan istatistiklere göre İngiltere'de enflasyon oranı son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu ülkedeki yetkililer, ekonominin önümüzdeki birkaç ay içinde durgunluk dönemine girmesinden endişe ediyor. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, ülke ekonomisinin beklenenden daha kötü durumda olduğunu ve bu yılın sonunda ülke, en az 15 ay sürecek olan ekonomik durgunluğa gireceğini açıkladı.
Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılmasının ardından bu ülkenin ekonomik koşullarının kötüleşeceği konusunda birçok uzman uyarıda bulunsa da, Covid-19 salgını ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş durumu daha da kötüleştirdi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Genel Sekreteri Mathias Korman, Birleşik Krallık'taki duruma ilişkin yıllık değerlendirmesinde şunları söyledi: Bu ülkenin ekonomisi, dünyadaki diğer ekonomiler gibi, hala pandemi ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş gibi yapısal zorluklarla karşı karşıya ve hala bu tür ters rüzgarlar var.
İngiltere'de de işçi grevleri başladı. Nitekim İngiliz Karayolu, Denizcilik ve Demiryolu Taşımacılığı Birliği başkanı Mick Lynch, grevlerin yayılmasına karşı uyarıda bulundu. Aynı zamanda, iç siyasi gerilimler İngiltere'deki durumu ağırlaştırdı. Kabinesindeki son skandalların ardından ve 50 bakan ve milletvekilinin kendisiyle çalışmaktan çekilmesinin ardından, Boris Johnson nihayet başbakanlık görevinden istifa ettiğini açıklayınca şimdi ülke yeni bir başbakan bekliyor.
Economist Dergisi şöyle yazdı: Boris Johnson hükümetinin etkisiz yönetimi, ülkenin ekonomik durumunun kötüleşmesinin nedenlerinden biri. Yüzyıllardır birinci sınıf bir ekonomi olarak bilinen İngiltere, bugünlerde "kendini beğenmişlik" sorunu yaşıyor ve Johnson’un öfkesi sadece bunu depreştiriyor.
Yiyecek, yakıt, ısı ve işgücünün temin edilmesi İngiltere’de ciddi bir sorun haline gelmiştir. Hayat pahalılığındaki dizginsiz artışın ve benzeri görülmemiş enflasyonun yol açtığı baskı, dünyanın en büyük beşinci ekonomisinde birçok aile için gıda bankalarını tek geçim kaynağı haline getirdi. İstatistiklere göre, İngiltere'deki gıda bankalarına yapılan başvurular %50'den fazla arttı. Bu da söz konusu merkezlerin birçoğunun ciddi bir fon ve stok eksikliği ile karşı karşıya kalmasına neden oldu.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, Ukrayna'daki savaş nedeniyle gıda fiyatlarında "ahir zamanlık" bir artış konusunda uyarıda bulundu.
Avrupa’nın diğer ülkelerinde de durum vahim. Alman yetkililer, sosyal protestoların yoğunlaşmasına karşı uyardı. Birçok sosyal yardım ve geçim yardımları kesildi ve önümüzdeki kış ve soğukların endişesi daha da arttı. Fakat yine de Avrupalı yetkililer, özellikle Ukrayna'daki savaş konusunda Amerika’yı takip etme politikalarını sürdürüyorlar./