Şubat 07, 2023 07:15 Europe/Istanbul
  • Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Şiileri yeni tutuklama turu

İlham Aliyev hükümeti ve idari sisteminde yabancıların geniş şekilde yer alması ardından, Bakü medyasında Şii düşmanlığı görülmemiş şekilde arttı.

İlham Aliyev hükümeti İran İslam cuhuriyetine tepki göstermek amacı ile casusluk bahanesi ile dindar kesimleri tutuklamak için yeni bir hareket başlattı; hal bu ki İran, Azerbaycan Cum.’nin Müslüman halkı ile hiçbir husumeti olmazken üstelik her zaman G. Kafkasya bölgesinde bulunan bu ülkenin toprak bütünlüğü, ulusal çıkarları ve milli egemenliğini her zaman desteklemiştir.
Aliyev ailesinin İran’a baskı yapmak için her zaman Azerbaycan Cum. dindar kesimine baskı yapması, Bakü yetkililerinin inkar edilemeyen bir gerçeğidir. Aras nehrinin kuzeyindeki dindarlar ve mümin kesimin İran’a bağlılıklarına dair Bakü yetkililerini ısrarları, yeni bir konu değildir.
Bakü yetkilileri, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman halkının doğruyu yanlıştan ayırt etmek için doğruyu İlham Aliyev hükümetinin yetkililerinden daha iyi anladığını herkesten daha iyi biliyor. 70 yılı aşkın bir süre Sovyetler Birliğinin yoğun baskıları altında olan Azerbaycan cumhuriyetinin mümin halkı, son ilahi din ve Şia mezhebinden ayrılmazken, İlham Aliyev hükümeti ülkesindeki Şii halkının dinini diğer mezheplere ve hatta ırkçı rejim İsrail'e daha fazla yöneltmek için var gücü ile çalışıyor.
Hiç şüphesiz bu konu asla gerçekleşmeyecek zira bir nevi boşuna kürek çekmektir. Bu bağlamda, Azerbaycan Cumhuriyeti Savcılığının eski kıdemli müfettişi "Vedadi İskenderof" Bakü yönetiminin statüsü ve doğası hakkında önemli açıklamada bulundu. Aras’ın kuzeyinde olan bu politikacı yaptığı yorumda şöyle diyor: Azerbaycan Cumhuriyeti'nde insanlar bıktı. Şu anda ülkedeki en mutsuz güçlerden biri, her şeyden önce ordudur. İkinci kategoride, hoşnutsuz dindar insanlar ve üçüncü hoşnutsuz grup, sıradan insanlardır.
Vedadi İskenderof’un açıklaması Azerbaycan Cum.nde durumun kontrolden çıktığı gerçeğini ispatlıyor. Bu yüzden Aliyev hükümeti yabancıların yardımı ile dindarları hapse atmakla hakimiyetine karşı ciddi muhalefetin bir kısmını azaltmak için yoğun çalışmalara başlamıştır. fakat merkezi Sovyetler yönetimi döneminde bu yanlış politikaların benimsenmesi, komünist hükümetin kalıcılığına etki etmemiştir. Esasen Azerbaycan Cumhuriyeti'nin dindar halkına karşı şiddet politikalarının benimsenmesi, Aliyev ailesinin saltanatının devamına etki etmeyeceği gibi, Aliyev ailesinin egemenliğinin zayıflamasına da zemin hazırlayacaktır.
Aliyev ailesinin Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ana mirasçıları olarak kabul edilen kuzey Aras'ın Müslüman ve Şii halkına yönelik şiddet politikaları, Aliyev ailesinin yerini almak için yabancıları bile Bakü'deki Batılı ve Türk yanlısı politikacılara katılmaya teşvik etti. Hiç şüphesiz bu olay yakın bir gelecekte gerçekleşecektir. Fakat Bakü yetkilileri yabancılara yaranmak düşüncesi ile her geçen gün İran ile husumet dozunu arttırıyor ve Azeri dindar kesime baskıyı yoğunlaştırıyor.
Gerçek şu ki, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman halkı İsrail'in ırkçı rejimine karşı çıkıyor ve hatta aşırı Türkçülük akımı Ankara hükümetinin emridir. Bu yüzden kuzey Aras’ta Aliyev hükümetinin bir çok isteği, gerçekleşmiyor. Bir çok uzmana göre Azerbaycan cumhuriyetinde dindar kesimin tutuklanarak hapsedilmesi, misillemeye sebep olacaktır, üstelik Bakü yönetiminin baskı ve tehditlerle halkı kendilerine eşlik etmeye zorladıkları bir ortamda. Fakat bu yöntem sonuç vermezken üstelik Bakü yönetiminin sorunlarını daha da arttıracaktır.
Aslında Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Şiilere yönelik yeni tutuklamaların, İslami uyanış sırasında Bahreyn'de Şiilere yönelik uygulanan baskı dalgasından çok daha geniş olduğu bildiriliyor. Buna rağmen sözde insan hakları savunucuları mevcut durumu protesto etmezken üstelik sessizlikleriyle Bakü hükümetini şiddeti yoğunlaştırmaya teşvik bile ediyor./
 

Etiketler