Mart 29, 2023 08:42 Europe/Istanbul
  • Ukrayna krizinin yeni boyutları 

14 milyon yerinden edilmiş insan, 7,8 milyon mülteci, Ukrayna'ya verilen 114 milyar dolarlık zarar, krizin son bir yılda yol açtığı boyutların sadece bir kısmını oluştururken, Batı'nın 120 milyar dolarlık yardımı savaşın yıpratma aşamasına uğramasına zemin hazırladı. Sonuçta on binlerce insanın ölmesine de imkan tanındı.

Savaş kayıp ve hasarlarının kesin istatistikleri yayınlanmamış olsa da, çeşitli raporlara dayanılarak yeni rakamlar belirtilmiştir. Son bir yılda Ukrayna'ya Batı'dan 120 milyar dolarlık mali ve askeri yardım yapıldı, 10 bine yakın insan öldü. Yaklaşık bir yıl bir ay önce, Ukrayna'ya karşı Rus askeri harekatı başlatıldı; Esasen bu operasyonun kökleri 2014  ve Kırım krizine dayanıyordu, tahminlerin aksine bu savaş yıpratma safhasına girmiştir.

Savaş kayıp ve hasarlarına ilişkin kesin istatistikler yayınlanmamış olsa da, çeşitli raporlara göre bu ülkede 14 milyon Ukraynalı yerinden edildi, 7,8 milyon mülteci ve 114 milyar dolar zarar gördü. Son bir yılda Ukrayna'ya Batı'dan da 120 milyar dolarlık mali ve askeri yardım yapıldı, 10 bine yakın insan ise bu yıpratma savaşı sonucu öldü.  Krizin başlangıcından bu yana Batı, Kiev liderlerini silahlandırarak ve destekleyerek Rusya'yı zayıflatmaya çalıştı ve ABD, "Rus düşmanlığı" projesini ilerleterek, diğer ülkeleri de kendi silahlarını satın almaya zorlama fırsatı buldu. 2020'de Ukrayna, 284 milyon dolarlık Amerikan silahının varış noktasıydı, ancak savaş nedeniyle Kiev, 20 Kasım 2022'ye kadar Amerika Birleşik Devletleri'nden yaklaşık 22,9 milyar dolar askeri yardım aldı.Askeri yardımın insansız hava araçları, tanklar, füzeler ve diğer mühimmatların yanı sıra eğitim, lojistik ve istihbarat desteği için ödenen paraların da bu paketlerde yer aldığını belirtmek gerekir. İnsani yardım ve mali yardımlar için ise ayrı yardımlar yapılmıştır. Mevcut ve eski Amerikalı yetkililerin tutumlarından, ABD'nin Ukrayna ve Rusya cephelerini dengelemek amacıyla Kiev'e daha fazla yardım göndereceği anlaşılıyor. Geçen yıl, dünyanın hiçbir ülkesi Rusya kadar Batı'nın en sert ve kapsamlı yaptırımlarıyla karşı karşıya kalmadı; Ukrayna krizi başlamadan önce Moskova'ya 2 bin 500 yaptırım uygulanmıştı, ancak kriz sonrası ortamda "Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi" internet sitesine göre, Moskova'ya yönelik önceki yaptırımlara sadece bir yıl içinde 11 bin yaptırım eklendi.  

 

Bu nedenle Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana dünyanın 40'tan fazla ülkesi Moskova'ya farklı şekillerde yaptırım uygulamaya çalıştı. Bu yaptırımlar şunları içeriyor: hedefli yaptırımlar, birkaç Rus bankası için SWIFT yasağı, Rusya Merkez Bankası'nın varlıklarının dondurulması, hava sahasının Rus uçaklarına kapatılması, teknoloji ihracatı yasağı, demir çelik ithalatı, lüks mal ihracatı, enerji ithalatının durdurulması, mali yaptırımlar, ticaret kısıtlamalar ve son olarak, "Rus Altın Pasaportuna" kısıtlamalar getirilmesi.

Ama Batı Rusya'ya yaptırım uygularken büyük bir hesap hatası yaptı. Bu nedenle, Moskova'ya bir dizi yaptırım icra eden ABD ve Avrupa, gerçekçi olmayan tahminlerinin gösterdiği gibi, bu yaptırımların etkinliği konusunda bir hata yaptılar. Geçtiğimiz yıl, yaptırımların Rusya üzerindeki etkisinin önemsiz kalmasıyla birlikte, başta Avrupa olmak üzere Batı'nın Ukrayna bataklığına battığını gördük. Bu nedenle Avrupa ülkeleri, enerji sektöründe Rusya'ya olan güçlü bağımlılıkları nedeniyle Ukrayna savaşından diğer ülkelere göre daha fazla zarar gördü. Sonuç olarak, bu dönemde ABD ile birlikte Avrupa'nın Rus petrol ve gazı alanında uyguladığı kapsamlı yaptırımlar, Rus savaş makinesini durdurmakta başarılı olmadı, Avrupa ülkelerinin bu yaptırımlardan Rusya'dan daha fazla zarar görmesine neden oldu. Sonuçta enerji taşıyıcılarının fiyatını artırarak.

Belirtilen sorunlara ek olarak, Avrupa kıtası milyonlarca Ukraynalı mülteciye ev sahipliği yapmak zorunda kalmıştır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) 29 Kasım 2022 tarihinde yayınladığı istatistiklere göre her Avrupa ülkesi Ukraynalı mültecilere ev sahipliği yapmaktan nasibini almıştır. Polonya 1,5 milyondan fazla kişiyle birinci, Almanya 1 milyondan fazla kişiyle ikinci, Çek Cumhuriyeti 463 bin kişiyle üçüncü sırada yer aldı.Geçen yıl Ukrayna'da yaşanan krizle ilgili bir diğer önemli konu da kirli ve kimyasal bomba gibi yıkıcı silahların ve toplu silahların kullanılması endişesiydi ve her iki tarafın atom bombası kullanma tehditleri de dünyayı endişelendirerek ,üçüncü dünya savaşının çanlarını da çaldırdı .

Etiketler