Putin'den ABD'nin doları silah olarak kullanmasına yönelik eleştiri
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Yeni Kalkınma Bankası" Başkanı Dilma Rousseff ile yaptığı görüşmede, yeni para düzeninde BRICS Bankasının önemine vurgu yaparak, "Washington'un ABD dolarını silah haline getirdiği bir zamanda alternatif finansal kurumlar yaratmak zor ama gerekli bir çaba." dedi.
Putin, "Mevcut durumda, dünyanın mali işlerinde yaşananlar ve doların siyasi mücadele aracı olarak kullanılması düşünüldüğünde, dolar yerine ulusal para birimlerinin kullanılması kolay değil." dedi. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ekonomik bloğunun kimseye karşı olmadığını vurgulayan Putin, üyelerinin mali konular da dahil olmak üzere karşılıklı yarar için birlikte çalıştığını ifade etti.
Geçen Ekim ayında Putin, ABD'nin doları bir silah olarak kullanarak Uluslararası Para Fonu'nu itibarsızlaştırdığını savundu. O zamandan beri ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, yaptırımların bazı ülkeleri dolardan vazgeçmeye itebileceğini itiraf etti.
Dünya ticaretinin büyük bölümünün dolar üzerinden yapıldığını göz önünde bulunduran Washington, bunu rakip ve düşman ülkelere saldırmak için bir baskı aracı olarak kullanıyor.
Aslında, Amerika'nın doları araçsal olarak kullanması, her zaman mevcut uluslararası parasal ve finansal sisteme yönelik en önemli eleştirilerden biri olmuştur.
Dolar hala dünyanın en büyük rezerv para birimi olmasına rağmen ABD'nin bunu bir finansal silah olarak kullanması birçok ülkenin alternatif para birimlerine yatırımlarını çeşitlendirme hareketini hızlandırdı.
Şimdi, Washington'un diğer ülkeler üzerinde baskı oluşturmak için doları araçsal olarak kullanması ve rakip ve muhalif ülkelere uyguladığı yaptırımların artması nedeniyle, bazı ülkeler finansal ve ticari işlemlerde ulusal para birimlerini kullanmaya yöneldi.
Bu ülkelerin başında Çin, Rusya gelmektedir ve şimdi Hindistan, Brezilya, Malezya, Türkiye, Venezuela ve İran gibi ülkeler de benzer bir prosedür izlemiştir. Avrasya Ekonomik Birliği'ne üye ülkeler de ABD dolarını tüm finansal ve ticari değişimlerinden çıkarma konusunda anlaştılar.
Özellikle son bir yılda ABD'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları ile Ukrayna savaşının başlamasının ardından bazı ülkelerin dolara olan bağımlılıklarını azaltma hareketleri hız kazandı. Bu arada Rusya'nın yaptırımlarına katılmak istemeyen Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkeler de Moskova ile işlemlerde ulusal para birimlerini kullanma yaklaşımını benimsedi.
Rusya'nın VTB Bankası başkanı Andrey Kostin geçen ay verdiği bir röportajda, "ABD dolarının uzun tarihsel hakimiyet dönemi sona eriyor" demişti.
Aslında artık büyük ölçüde Batılı ve Amerikan mali ve parasal kurumlarının denetiminde olan sulta rejiminin mali ve parasal sistemine bağımlılığının azaltılması, ancak dolara olan bağımlılığın azaltılmasıyla mümkün olacaktır.
Başta Amerika olmak üzere diğer ülkeleri batı para sistemine bağımlı hale getiren şey, doların kullanılmasıdır. Yani bir ülke kendi işi için başka bir para birimini (aracı para birimi) kullanmak istediğinde o ülkenin finansal sistemine ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç yoğunlaştığı zaman bağımlılığa dönüşecek ve hakim olan ülkelerin emellerine ulaşmak için baskı uygulamak için uygun bir platform olacaktır.
Dolar, dünya ticaretinde ve ülkeler arasındaki ekonomik etkileşimlerde ne kadar çok kullanılırsa, dünya bankalarının Amerikan finansal sistemiyle o kadar çok etkileşim kurması gerekecek ve sonuç olarak ABD parasal silahları kullanma konusunda daha büyük bir yeteneğe sahip olacaktır.
Öte yandan, dolara olan talep ve kullanım azaldıkça, ABD'nin görünürdeki parasal otoritesi de küresel olarak azalacaktır. Uluslararası Para Fonu'nun istatistiklerine göre 2000 yılı başından 2020 yılı sonuna kadar doların farklı ülkelerin döviz rezervlerindeki payı yaklaşık %13 oranında azaldı.
Söz konusu indirim, ABD'nin korona döneminde ve aynı zamanda iç enflasyon döneminde de devam etti ve böylece yeni yüzyılda doların ülke rezervlerindeki payı ilk kez %60'ın altına indi.
Ukrayna ile olan çatışması nedeniyle Rusya'ya yönelik mali yaptırımlar, diğer ülkeler arasında, özellikle BRICS üyeleri arasında endişelere yol açtı, çünkü bu tür eylemler, onları gelecekte hedef alabilir. Bu da BRICS üyesi ülkelerin dolara bağımlılığı azaltacak adımlar atmasına neden oldu. Yeni BRICS Kalkınma Bankası, BRICS üyesi ülkeler tarafından 2014 yılında kurulmuştur./