NATO'nun Ukrayna savaşına girmesiyle ilgili yeni uyarılar
Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) liderlerinin Moskova ile Kiev arasındaki çatışmayı kendi sorunları olarak gördüklerini ve konuya daha fazla müdahil olmanın tehlikelerini dikkate almadıklarını belirterek, NATO'nun savaştan sadece bir adım uzakta olduğu konusunda uyardı.
Orban, Avrupa Parlamentosu seçimleri arifesinde Macar Fidesz partisinin toplantısında şunları söyledi: "Bugün Brüksel'de çoğunluk, savaşı destekleyenlerin yanındadır ve Avrupa Birliği'nin politikası savaş mantığını benimsemiştir." Orban, Budapeşte'nin her iki tarafın lehine savaşa girmeyeceğini de vurgulayarak, Brüksel'in ateşle oynadığını, çünkü Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın Avrupa'yı kendi derinliklerine sürükleyebilecek bir girdap olduğu uyarısında bulundu.
Macaristan Başbakanı'nın NATO'nun Ukrayna savaşına girme ihtimaline ilişkin uyarısı, başta Fransa olmak üzere bazı Avrupalı liderlerin bu konudaki, yani NATO üyesi devletlerin Ukrayna savaşına girmesini teşvik eden tutumları dikkate alındığında anlamlıdır. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris'te 20 ülkenin liderlerinin ve üst düzey yetkililerinin katıldığı toplantıya ev sahipliğinin ardından, NATO güçlerinin savaş alanına gönderilmesi konusunda şu anda bir fikir birliğinin bulunmadığına dikkat çekti. Ancak şunu da açıkladı: "Hiçbir şey reddedilemez. Rusya'nın kazanmasını önlemek için ne gerekiyorsa yapacağız."
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de, Macron'un açıklamalarına yanıt olarak şunları söyledi: Ukrayna direndiği sürece Fransız ordusu Fransız topraklarında kalabilir.
Elbette NATO üyesi Avrupa ülkelerinin kuvvetlerinin Ukrayna'ya gönderilmesi, Moskova tarafından NATO'nun Rusya'ya yönelik askeri harekatı olarak nitelendirilebilir ve sert tepkiye neden olabiliyor. Bu şekilde, Fransa cumhurbaşkanının uygulanmasını savunduğu tehlikeli eylem, potansiyel olarak Rusya ile NATO arasındaki savaşın ve nihayet üçüncü dünya savaşının anahtarı olabilir.
Bu sorun nedeniyle Macron'un tutumu, başta Almanya olmak üzere birçok Avrupalı NATO üyesinin muhalefetine ve eleştirisine maruz kaldı ve bu ülkeler Ukrayna'ya asker gönderilmesine karşı çıktı. İngiltere, Slovakya, Romanya ve İtalya da Ukrayna'ya NATO askeri kuvvetleri göndermeyi reddetti. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius , Macron'un açıklamalarına yanıt vererek, asker konuşlandırmanın Kiev'in sorunlarının çözümüne yardımcı olmayacağını söyledi.
Önemli olan Macron'un bu tutumunun Fransa içinde dahi reddedilmiş olmasıdır. Bu konuda Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejournay , "Ukrayna'ya uzun vadeli destek verebilmemiz konusunda şüpheler var" dedi. Fransa Savunma Bakanı Sebastien LeCorneau da şu anda Ukrayna'ya askeri güç gönderme planlarının olmadığını söyledi.
,Bir yandan Rus ordusunun Ukrayna'nın doğu ve güneydoğu illerindeki mevzilerine yönelik 2023'teki karşı saldırıların başarısızlığıyla, diğer yandan Batı'nın askeri yardım ve silahlarında gözle görülür bir azalmayla karşı karşıya olan Ukrayna'nın üst düzey seçkin yetkilileri, hiç şüphesiz NATO'nun doğrudan Ukrayna'daki savaşa girmekten ve Rusya'nın karşısına çıkmak için bu ülkeye asker göndermekten memnun olacaklar. Batılı ülkeler şu ana kadar Ukrayna'ya gerektiği kadar yardım sağlamayı taahhüt ettiklerini iddia ederken Ukrayna'daki savaşa doğrudan müdahaleyi ve Rus güçleriyle savaşmayı her zaman reddetmişler.
Bugünlerde gücünün temellerinin sallanmakta olduğunu gören Ukrayna Devlet Başkanı Volodymy Zelenskiy, Batı Asya'daki gelişmeleri konusunda sörf politikası takip ederek Batılılardan, İran'ın işgal rejimini cezalandıran saldırılarına karşı İsrail'i desteklerken gösterdikleri birliğin aynısını bu ülkeye, daha fazla silah ve teçhizat sağlayarak, Kiev için de göstermelerini istedi.
Zelensky'nin Batı'dan Ukrayna'nın İsrail ile güvenlik seviyesine getirilmesi yönündeki talebine Beyaz Saray hayal kırıklığı yaratan bir tepki gösterdi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, Tel Aviv'in İran'ın büyük çaplı füze ve İHA saldırılarından korunmasına Amerika'nın katılımına değinerek, Washington'un Ukrayna-Rusya savaşında Kiev için böyle bir şey yapmayacağını söyledi.
Böylelikle Ukrayna'daki savaşın üçüncü yılındaki görüntüsü, Ukrayna'nın Batı yanlısı cumhurbaşkanına bu savaşı kazanma ya da işgal altındaki toprakları Rusya'dan geri alma konusunda hiçbir umut bırakmadı. Aslında Ukraynalılar 2014'ten itibaren Batı'nın teşviki ve provokasyonuyla Rusya ile ciddi bir çatışmaya girdiler ama artık arkaları boş kalmakta. Ayrıca üst düzey Batılı yetkililerin bile Ukrayna'daki savaşın sonucuna ilişkin tahminleri Kiev açısından tamamen hayal kırıklığı yaratıyor./