Grossi'nin nükleer silahların yayılmasına yönelik rekabetin yoğunlaşmasına ilişkin uyarısı
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı genel müdürü Rafael Grossi, "büyük" ülkelerin nükleer silahların geliştirilmesini açıkça tartışması nedeniyle, dünyanın nükleer silahların yayılmasını önleme rejiminin Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana herhangi bir zamandan daha fazla baskı altında olduğu konusunda uyardı.
Nükleer silah geliştirme konusunda küresel bir yarışa karşı uyarıda bulunan Grossi, ABD, Rusya ve Çin arasındaki gergin ilişkilerin yanı sıra bölgesel çatışmaların, dünyanın kalkınmasını sınırlamayı amaçlayan 1968’de imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması üzerinde benzeri görülmemiş bir baskı oluşturduğunu söyledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın üst düzey yetkilisinin, rekabetin yoğunlaşması ve aslında nükleer silahların yaygınlaşması için yeni teşvikler yaratılması yönündeki uyarısı, bölgesel ve uluslararası olaylar nedeniyle ortaya çıkan eğilimleri yansıtıyor. Bu olaylar ve gelişmeler giderek daha fazla nükleer cephanelik geliştirme çabalarına yol açmakta. Bu arada, giderek daha fazla Avrupa ülkeleri, Rusya'ya karşı caydırıcılığını artırmak istiyor ve bunun araçlarından biri de nükleer silahlardır.
Financial Times'a verdiği bir röportajda Grossi şunları söyledi: "1990'larda büyük ülkelerin 'Peki neden bizim de nükleer silahlarımız yok?' dediğini duyacağınızı sanmıyorum. Ama şimdi bu ülkeler bu konuda açık bir tartışma yürütüyorlar ki bu daha önce böyle değildi. Bunu açıkça söylüyorlar ve medyaya anlatıyorlar.”
Devlet ve hükümet başkanları bu konunun revize edilebileceği ihtimaline işaret ediyor. Her ne kadar Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş nükleer silahlara sahip olma isteğini artırsa da Grossi, bazı ülkelerin nükleer silahların geliştirilmesine olan ilginin artmasında başka birçok faktörün de rol oynadığını vurguladı. Ona göre tüm bu gerilimler, ittifakların zayıflaması ve ülkeleri kendilerini savunmaya zorlama ihtimalinin yanı sıra bu alanda da rol oynuyor.
Daha önce Birleşmiş Milletler tarafından nükleer silahların yayılması konusunda ciddi uyarılar yapılmıştı. Bunlardan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Eylül 2023'ün sonlarında dünyanın yeni bir nükleer silahlanma yarışına girdiği ve "yıkımın" gölgesinin dünyayı sardığı konusunda uyarıda bulunmuştu. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, endişe verici yeni bir silah yarışının yolda olduğunu ve nükleer silah sayısının son on yıllardır ilk kez artabileceğini söyledi.
Dünyanın yeni nükleer silahlanma yarışını "çılgınlık" olarak nitelendiren Guterres, nükleer silahların herhangi bir zamanda, yerde ve herhangi bir bağlamda kullanılmasının insani bir felakete yol açacağını ve rotayı değiştirmemiz gerektiğini söyledi. Dünyanın uzun bir süre nükleer silahların gölgesinde kaldığına dikkat çeken Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, dünya ülkelerine "felaketin eşiğinden geri adım atmaları" çağrısında bulundu.
Dünyada nükleer cephaneliklerin artması ve nükleer silahların mümkün olduğu kadar geliştirilmesi ve kullanılması konusunda artan rekabet, küresel güvenliği ciddi bir risk altına sokmaktadır. BM Genel Sekreteri'nin nükleer uyarısı, Ukrayna savaşının ardından Rusya ile ABD arasında yaşanan benzeri görülmemiş çatışma ve Moskova'nın Batı'dan Amerika liderliğine yönelik tehditlerle başa çıkma kararlılığını göstermek için nükleer güç sergilemesi dikkate alındığında anlamlıdır.
Ayrıca NATO üyesi olan Avrupa ülkeleri de artık ABD'nin nükleer şemsiyesi altına girmek istiyor. Aslında Ukrayna savaşının ardından dünya, Soğuk Savaş sonrası dönemde ilk kez nükleer savaş kabusuyla karşı karşıya kalmıştır. Rusya, Ukrayna savaşı sırasında Batı'nın, özellikle Amerika liderliğindeki NATO'nun, savaş yanlısı tutumu nedeni ile nükleer facianın yaşaması konusunda uyarıda bulunmuştur.
Dartmouth College'da nükleer silahların yayılması üzerine çalışan yardımcı doçent Nicholas Miller, nükleer silahların yayılmasına ilişkin artan risklerin "büyük güçler arasında daha yoğun jeopolitik rekabetin olduğu bir ortamdan" kaynaklandığını söylüyor.
Ayrıca Ukrayna savaşı sonrasında Rusya ile NATO arasında yaşanan nükleer çatışma gibi bu güçler arasındaki gerilimin artması da aralarındaki olası çatışmalarda nükleer silah kullanılma ihtimalini artırmıştır. Ancak Moskova nükleer savaştan kaçınmanın gerekliliğini vurguladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin daha önce NPT Antlaşması inceleme konferansına katılanlara yazdığı bir mektupta “Nükleer savaşın kazananı yoktur ve böyle bir çatışma asla başlamamalıdır.” uyarısında bulunmuştu.
Aslında dünya 79 yılı aşkın süredir savaş kabusu yaşamakta./