PKK Dağıldı

PKK, 12. Kongresi'nin ardından yayımladığı resmi bildiride, örgütsel faaliyetlerinin sona erdiğini, teşkilat yapısının feshedildiğini ve silahlı mücadelenin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bu karar, örgütün 52 yıllık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir adım olarak değerlendiriliyor ve Abdullah Öcalan’ın “barış ve demokratik toplum” çağrısına yanıt olarak alındığı belirtildi.

Radyo Türkiye İstanbul'un haberine göre, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde iki farklı noktada eş zamanlı olarak yapılan 12. PKK Kongresi’ne 232 delege katıldı ve kongre sonunda PKK'nın resmen feshedilmesi kararı alındı.

Bildiride, bu kararın, 27 Şubat tarihinde cezaevinde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı, silahlı mücadeleyi aşma ve barışçıl, demokratik bir topluma yönelme çağrısına yanıt olarak alındığı vurgulandı.

PKK'nın 1978’deki kuruluşunun, Kürt halkının kimlik ve kültürel inkarına karşı bir tepki olduğu ifade edilen açıklamada, örgütün zamanla Kürt direnişinin sembolüne dönüştüğü belirtildi. Ancak bildiride, bölgesel ve uluslararası gelişmelerle birlikte Öcalan’ın geliştirdiği yeni paradigma doğrultusunda örgütün tarihsel misyonunun tamamlandığı ifade edildi.

Açıklamada, 1993’te Öcalan’ın ilan ettiği ateşkes ve ardından gelen Turgut Özal’ın ölümüyle sonuçlanan sürecin barış umutlarını zedelediği, ancak PKK’nın buna rağmen büyümeye devam ettiği hatırlatıldı.

Örgütün bundan sonraki süreci “demokratik siyaset ve toplum merkezli” yeni bir döneme taşıyacağı belirtilen bildiride şu ifadelere yer verildi:“PKK’nın feshi ve silahlı mücadelenin sona ermesi, Kürt halkının özgür, eşit ve katılımcı bir toplum inşa etme yolunda barışçıl, kültürel ve sivil yöntemlerle ilerlemesinin önünü açacaktır.”

Yeni dönemin tüm sorumluluğunun Abdullah Öcalan’a verildiği açıklamada, Türkiye’deki siyasi, hukuki, sivil ve medya kuruluşlarına, sürece sorumlu ve destekleyici bir yaklaşım sergilemeleri çağrısında bulunuldu.

12. Kongre, 2018 ve 2019’da hayatını kaybeden PKK'nın kıdemli üyeleri Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’a ithaf edildi. Bu isimler “özgürlüğün gerçeği ve yoldaşlığı” olarak tanımlandı.

Bildirinin sonunda şu ifadeler yer aldı:“Mücadelemiz, yeni bir yapıda, demokratik siyaset, toplumsal örgütlenme ve şiddetten uzak durma ilkeleriyle sürecek. Kürt halkı ve bölgedeki diğer halklar için savaştan arınmış, özgür ve eşit bir gelecek inşa edeceğiz.”