Dezenformasyon – National Yazarı Tarafından İran Hakkında Üç Çarpıtma
https://parstoday.ir/tr/news/world-i286336-dezenformasyon_national_yazarı_tarafından_İran_hakkında_Üç_Çarpıtma
Parstoday – The National adlı internet sitesi, 12 Kasım tarihli bir makalesinde son İsrail savaşının ardından İran İslam Cumhuriyeti’nin tarihî ve mitolojik sembolleri kullanma yaklaşımındaki değişimi, sözde milliyetçiliği güçlendirme amacıyla değerlendirmiştir.
(last modified 2025-11-16T05:16:15+00:00 )
Kasım 16, 2025 06:21 Europe/Istanbul
  • Dezenformasyon – National Yazarı Tarafından İran Hakkında Üç Çarpıtma

Parstoday – The National adlı internet sitesi, 12 Kasım tarihli bir makalesinde son İsrail savaşının ardından İran İslam Cumhuriyeti’nin tarihî ve mitolojik sembolleri kullanma yaklaşımındaki değişimi, sözde milliyetçiliği güçlendirme amacıyla değerlendirmiştir.

Parstoday’in haberine göre, “İran ve İsrail Savaşı Sonrası Milliyetçiliği Güçlendirmek İçin Antik Tarihe Dönüş” başlıklı bu makalede yazar, İran’daki son gelişmeleri antik tarihe dönüş ve milliyetçilik ekseninde açıklamaya çalışmıştır. Ancak makale, İran’ın bugünkü gerçekliğini yanlış yansıtan çarpıtmalar içermektedir. Aşağıda bu çarpıtmaların üç önemli örneği ele alınmaktadır.
1. Milliyetçiliğin Sadece Siyasi Bir Araç Olarak Görülmesi
Yazar, İran İslam Cumhuriyeti’nin yalnızca geleneksel İslamcılığın cazibesinin azalması nedeniyle milliyetçiliğe yöneldiğini iddia etmektedir. Bu yorum çarpıtılmış bir yaklaşımdır. Öncelikle, İslam Devrimi perspektifinde vatanseverlik olumlu bir değerdir. İran İslam Cumhuriyeti’nde vatanseverlik, milliyetçilikten farklı olarak yalnızca siyasi bir araç değil; toplumun kültürel ve tarihsel kimliğinin bir parçası olarak görülmektedir. I Şapur veya Arash Kamangir gibi antik sembollerin kullanımı, sadece siyasi koşullara verilen bir tepki değil; İran halkının tarihî mirasıyla kurduğu derin bağın yansımasıdır. Gerçekte İranlıların vatanseverliği, İslamcılıkla birlikte var olmuş ve bu iki kimliğin birleşimi, İran İslam Cumhuriyeti’nin düşünsel yapısını oluşturmuştur. Ayrıca İran İslam Cumhuriyeti, vatanseverlik konusuna her zaman özel bir vurgu yapmıştır.
2. Tarihî Sembollerin Yeniden Üretilmesinde Halkın Rolünün Görmezden Gelinmesi
Yazar, tarihî sembollerin kullanımının yalnızca devletin yürüttüğü bir proje olduğunu ima etmektedir. Bu yaklaşım çarpıtılmıştır; çünkü İran halkı bu sembollerin korunması ve yeniden üretilmesinde doğrudan ve yaygın bir şekilde rol oynamaktadır. Nevruz Bayramı ya da halkın Ahameniş kralı Büyük Kiros’a ve Persepolis’e duyduğu ilgi, antik milliyetçiliğin yukarıdan dayatılmadığını, aksine halk kültürüne kök saldığını göstermektedir. Her ne kadar bugün bu sembollere daha fazla dikkat çekiliyor olsa da, örneğin, Tahran’daki İnkılap Meydanı’na Roma İmparatoru Valerian’ın Sasanî hükümdarı I Şapur karşısında diz çöktüğü heykelin yerleştirilmesi gibi bu sembollerin toplumsal zemini zaten önceden mevcuttu.
3. Tarihe Yönelik Resmî Bakışın Tek Boyutlu ve Olumsuz Şekilde Sunulması
Yazar, İran İslam Cumhuriyeti’nin geçmişte antik tarihi bastırdığını ve şimdi aniden yön değiştirdiğini öne sürmektedir. Bu anlatım çarpıtılmış bir tablodur. Gerçekte, İran’ın antik tarihine yönelik resmî yaklaşım her zaman çift yönlü olmuştur: bir yandan otoriter yönlerin eleştirisi yapılırken, diğer yandan kültürel ve sanatsal kazanımlar kabul edilmiştir.
İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei, İran antik dönemine ait mimari ve sanatsal değerlere defalarca vurgu yapmış; aynı zamanda İslam’ın ahlaki ve manevi yönlerini ön plana çıkarmıştır. Her ne kadar konuşmalarında Sasaniler ve Ahamenişleri otoriter sistemler olarak eleştirmiş olsa da, bazı başarılarını “İran’ın iftiharı” olarak nitelendirmiştir.
Roma İmparatoru Valerian’ın Sasanî hükümdarı I Şapur karşısında diz çöktüğü Kazrun’daki kabartma, 2008 yılında Ayetullah Hamenei’nin Fars Eyaleti’ne yaptığı ziyarette, yerel yöneticilere bu eserin halka gösterilmesinin önemine dikkat çektiği örneklerden biridir. O görüşmede, bazı ülkelerin sahte tarihî övünç kaynakları yaratma çabalarına atıfla, İran milletinin gerçek tarihî değerlerinin ulusal özgüveni güçlendirdiğini ve daha fazla ilgiye layık olduğunu vurgulamıştır.
Dolayısıyla, İran İslam Cumhuriyeti’nin son dönemde tarihî mirasa yönelik ilgisi ani bir rota değişikliği değil; uzun süredir süregelen, karmaşık ve kademeli bir yaklaşımın devamıdır.
-    Genel Değerlendirme
National’ın analizi üç temel çarpıtma içermektedir: milliyetçiliğin yalnızca siyasi bir araç olarak sunulması, halkın tarihî sembollerin yeniden üretimindeki rolünün görmezden gelinmesi ve İran İslam Cumhuriyeti’nin antik tarihe yönelik bakışının tek boyutlu ve olumsuz şekilde yansıtılması. Bu çarpıtmalar, İran’ın bugünkü durumunu eksik ve önyargılı biçimde sunmaktadır. Oysa gerçek daha karmaşıktır: İranlı vatanseverliği halk kültürüne dayanır, İslamcılıkla iç içe geçmiştir ve resmî siyasette de ulusal kimliğin bir parçası olarak yer almaktadır./