ABD Artık Bir Demokrasi mi, Yoksa Milyarderler Cumhuriyeti mi?
https://parstoday.ir/tr/news/world-i286910-abd_artık_bir_demokrasi_mi_yoksa_milyarderler_cumhuriyeti_mi
Parstoday – Yüzyıl önce ABD seçimlerinin sadece %0,25’i, 100 zengin kişinin cebinden sağlanırken, bugün federal seçim harcamalarının her 13 dolarından biri doğrudan milyarderlerin hesaplarından ödeniyor; Washington Post bu durumu “Milyarderlerin Amerikan Siyasetini Ele Geçirmesi” olarak nitelendirdi.
(last modified 2025-11-25T07:13:02+00:00 )
Kasım 25, 2025 08:53 Europe/Istanbul
  • ABD Artık Bir Demokrasi mi, Yoksa Milyarderler Cumhuriyeti mi?

Parstoday – Yüzyıl önce ABD seçimlerinin sadece %0,25’i, 100 zengin kişinin cebinden sağlanırken, bugün federal seçim harcamalarının her 13 dolarından biri doğrudan milyarderlerin hesaplarından ödeniyor; Washington Post bu durumu “Milyarderlerin Amerikan Siyasetini Ele Geçirmesi” olarak nitelendirdi.

ABD son yıllarda siyasi güç yapısında derin dönüşümler yaşadı; bu dönüşümlerde süper zenginler merkezi bir rol üstlendi. Washington Post’ta yayımlanan “Milyarderler Amerikan Siyasetini Nasıl Ele Geçirdi?” başlıklı makale, bu olguyu detaylı bir şekilde inceleyerek, küçük bir azınlığın servet yoğunlaşmasının Amerikan demokrasisini nasıl zorladığını gösteriyor. Makale, seçim ve ekonomik verilere dayanarak, mali etki sadece seçimleri değil, politika yapımını ve hatta devlet atamalarını da gölgeleyen bir siyasi sistemi resmediyor.

Washington Post verilerine göre, 2000 yılında en zengin 100 Amerikalı, federal seçim harcamalarının yalnızca %0,25’ini yani yaklaşık 46 milyon doları karşılıyordu. Ancak 2024’te bu oran %7,5’e yükselerek 1,1 milyar doları aştı. 2000-2010 yılları arasındaki ortalama yıllık katkıları yaklaşık 21 milyon dolar iken, son on yılda bu rakam sürekli arttı ve 2024’te zirveye ulaştı. Bu artış, genel seçim harcamalarının büyümesinin çok ötesinde olup, partilerin milyarderler üzerindeki bağımlılığının arttığını gösteriyor. Aslında, seçimlerde harcanan her 13 dolardan biri süper zengin Amerikalılar tarafından finanse ediliyor.

Bu etki yalnızca mali değil, aynı zamanda ideolojik ve yapısal bir etkidir. 2024’te en zengin 100 kişinin katkılarının %80’den fazlası Cumhuriyetçilere veya muhafazakar gruplara yöneldi; bu, 2020’de teknoloji ve finans milyarderlerinin Demokratlara 186 milyon dolar daha fazla bağış yaptığı durumdan belirgin bir değişim. Dünyanın en zengin adamı Elon Musk, başkanlık seçimlerinde yalnızca Trump ve Cumhuriyetçilere 294 milyon dolar bağışta bulundu ve Tesla’daki 1 trilyon dolarlık maaş paketini güvence altına aldı.

Veriler, bu etkinin yapısal değişimlere dayandığını gösteriyor. 2010’dan itibaren, Citizens United v. Federal Election Commission gibi mahkeme kararları, sendikalar ve şirketlerin sınırsız harcama yapmasına izin vererek süper PAC’leri güçlü bir araç haline getirdi. Sonuç olarak, 2015’ten itibaren en az 44 milyarder veya eşleri eyalet veya federal görevlere geldi. Trump’ın ikinci başkanlık yemin töreninde de 17 milyarder, toplamda 1 trilyon dolardan fazla servetle hazır bulundu; bunlar arasında Elon Musk, Jeff Bezos, Mark Zuckerberg, Bernard Arnault, Tim Cook ve Rupert Murdoch vardı. Trump kabinesi ise 7,5 milyar dolarlık net serveti ile Amerikan tarihinin en zengin kabinesi olup, birçok milyarderi içeriyordu.

Tarihsel açıdan, bu durum Gilded Age yani Altın Çağ’ı hatırlatıyor; servet azınlıkta yoğunlaşmıştı. Günümüzde 902 Amerikalı milyarder, toplamda 6,7 trilyon dolardan fazla servete sahip ve bu, on yıl öncesine göre enflasyonla düzeltilmiş miktarın iki katı. Bu yoğunlaşma, teknoloji devrimi, üst düzey yöneticilere artan maaşlar ve her iki partinin uyguladığı vergi indirimlerinin bir sonucu.

Trump, 2016’da elitlere karşı mücadele sözü vermişti; ancak ikinci döneminde milyarderler açıkça Beyaz Saray üzerinde etkili oldu. Bu durum, ABD’de kamu güveninin çökmesine yol açtı. 2024’te Washington Post-Ipsos anketine göre, çoğunluk milyarderlerin seçim harcamalarının artmasını “çok kötü” buluyor ve yalnızca %12’si bunun olumlu etkisini onaylıyor.

Bu durum, Amerikan demokrasisini oligarşik bir yönetime doğru sürüklüyor. Milyarderlerin siyasetteki etkisi yalnızca seçimleri daha pahalı ve adaletsiz kılmakla kalmıyor, politikaları küçük bir azınlığın lehine şekillendiriyor. Trump, 2024’te 2016’ya göre seçimlerde zenginlerden 15 kat daha fazla bağış topladı; Kamala Harris ise Hillary Clinton’a kıyasla 3 kat daha fazla bağış aldı.

Bu trend, süper PAC’ler üzerinde sınırlamalar gibi köklü reformlar yapılmazsa, ABD’nin giderek bir “Milyarderler Cumhuriyeti”ne dönüşeceğini gösteriyor.