ABD Neden Müslüman Kardeşler’i Terör Tehdidi Olarak Görüyor?
https://parstoday.ir/tr/news/world-i286976-abd_neden_müslüman_kardeşler’i_terör_tehdidi_olarak_görüyor
Parstoday – ABD Başkanı Donald Trump, Müslüman Kardeşler’e (İhvan) karşı bir başkanlık kararnamesi imzalayarak bu hareketin bazı kollarını “yabancı terör örgütü” olarak tanımlanmak üzere inceleme listesine aldı.
(last modified 2025-11-26T05:29:25+00:00 )
Kasım 26, 2025 07:29 Europe/Istanbul
  • ABD Neden Müslüman Kardeşler’i Terör Tehdidi Olarak Görüyor?

Parstoday – ABD Başkanı Donald Trump, Müslüman Kardeşler’e (İhvan) karşı bir başkanlık kararnamesi imzalayarak bu hareketin bazı kollarını “yabancı terör örgütü” olarak tanımlanmak üzere inceleme listesine aldı.

Parstoday’in haberine göre Trump, imzaladığı bu kararnameyle Müslüman Kardeşler’in bazı şube ve alt yapılarının yabancı terör örgütü ya da özel küresel terör unsuru olarak değerlendirilmesi için süreç başlattı. Trump ayrıca bakanlara, raporun hazırlanmasından sonraki 45 gün içinde gerekli adımları atmaları talimatını verdi.

Bu karar, uluslararası düzeyde geniş yankı uyandırdı ve ABD’nin Batı Asya’da Müslüman Kardeşler’in etkisini sınırlama çabasının bir yansıması olarak yorumlandı.

1928 yılında Mısır’da kurulan Müslüman Kardeşler, zamanla birçok Arap ülkesinde etkisini artırdı. Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından hareket, Muhammed Mursi’yi cumhurbaşkanlığına taşımayı başardı; ancak 2013’te Abdülfettah Sisi’nin darbesi sonrası hem Mısır’da hem de bölgesel düzeyde ciddi bir güvenlik tehdidi olarak değerlendirilmeye başlandı. Trump’ın kararının özellikle örgütün Lübnan, Mısır ve Ürdün kollarını hedef alması, ABD’nin bu ülkelerle ilişkilerini de etkileme potansiyeline sahiptir. Buna karşılık, Müslüman Kardeşler’i kendi istikrarı için tehdit gören Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerin bu kararı memnuniyetle karşılaması beklenmektedir.

Kararnamenin bir diğer sonucu ise, Müslüman Kardeşler ile tarihsel olarak ilişkileri olan Hizbullah ve Hamas gibi direniş gruplarına yönelik uluslararası baskının artmasıdır. Bu karar, söz konusu grupların bölgedeki diğer devletler ve küresel aktörlerle ilişkilerini daha karmaşık hâle getirebilir. Ayrıca bazı Arap ülkelerinden mali veya askerî destek alan grupların bu desteklerde azalma ve uluslararası baskılarda artış görmesi olasıdır.

Kararın etkisi sadece Lübnan ve Mısır’la sınırlı değildir. Bölgesel olarak, Müslüman Kardeşler’e uzun süredir açık destek veren Türkiye’nin de bu girişime diplomatik ve güvenlik yönlü tepkiler vermesi beklenmektedir. Türkiye’nin İhvan üyelerini barındırması ve hareketi koruyan tutumu dikkate alındığında, ABD’nin Ankara’dan İhvan karşıtı bir yaklaşım talep etmesi iki ülke arasında yeni gerginliklere yol açabilir. Ayrıca bu adım, bazı krizlerde İslamcı gruplara destek veren Rusya ve Çin ile ABD ilişkilerini de etkileyebilir; zira bu ülkeler kararı kendi bölgesel güvenlik çıkarlarına yönelik bir tehdit olarak görebilirler.

Katar için ise durum daha hassastır. Geleneksel olarak Müslüman Kardeşler’e destek veren Katar, bu kararla birlikte ABD ve müttefiklerinin artan siyasi ve diplomatik baskısıyla karşı karşıya kalabilir. Katar’ın Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle İhvan konusunda yaşadığı gerilimler göz önüne alındığında, örgütün terör listesine alınması Doha’yı zor bir konuma itebilir.

Sonuç olarak Trump’ın kararnamesi, sadece Müslüman Kardeşler’e yönelik baskıyı artırmakla kalmamakta; aynı zamanda ABD’nin Batı Asya politikasında stratejik bir yön değişikliğinin işareti olarak değerlendirilmektedir. Bu karar, bölgesel ilişkilerde ciddi dönüşümlere yol açabilir ve birçok ülkenin dış politika dengelerini etkileyebilir. Batı Asya’daki hızlı değişen siyasi ve güvenlik ortamı dikkate alındığında, bu kararın önümüzdeki yıllarda bölgesel denklemleri etkileyecek önemli unsurlardan biri olması beklenmektedir.

Genel olarak bu kararname, yalnızca terörle mücadele adımı değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirmeyi amaçlayan daha geniş bir stratejinin parçasıdır. Bu karar, İhvan’ın farklı kolları ve müttefikleri üzerindeki siyasi ve güvenlik baskılarını artıracağı gibi, bölgesel ve küresel ittifakların da yeniden düzenlenmesine yol açabilir. Bunun etkileri, İslamcı hareketlere yönelik uluslararası desteğin azalması veya yeni krizlerin ortaya çıkmasına kadar geniş bir yelpazede hissedilebilir. Zaman gösterecek ki bu baskılar Müslüman Kardeşler’in etkisini azaltacak mı, yoksa aksine yeni ve öngörülemeyen gelişmelere mi yol açacaktır.