İlk önce Ortadoğu’da son bir haftada yaşanan önemli gelişmelerin başlıklarını gözden geçiriyoruz:

-Geçtiğimiz hafta Suriye konulu Cenevre görüşmeleri, Suriye yönetimi ile muhalefet heyeti aralarındaki anlaşmazlıklara rağmen yeniden BM denetiminde bir araya geldi, bu görüşmeler, geçen Perşembe günü son buldu.

-ABD ordusu, geçen Pazar, Irak’a bir grup denizci gönderdiğini duyurdu, ABD’li denizcilerin IŞİD karşıtı koalisyona destek için bölgeye gönderildiği ifade edildi.

-BM İnsan Hakları Konseyi, geçtiğimiz hafta, işgal altındaki Filistin toprakları ve Golan tepelerindeki İsrail yerleşkeleriyle doğrudan veya dolaylı olarak iş tutan uluslararası firmalar listesinin hazırlanmasına ilişkin tasarıyı oybirliğiyle onayladı.

Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdul-Aziz, Benyamin Carden başkanlığındaki ABD Kongresi’nden bir heyet ile Suriye ve Yemen başta olmak üzere bölge gelişmelerini ele aldı.

-Mısır Cumhurbaşkanı Abdul-Fettah es-Sisi, Çarşamba günü, kabine için 10 yeni bakan atadı.

-BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Valed Şeyh Ahmet, Riyad’da düzenlediği basın toplantısında, Yemen’deki çatışma taraflarının 10 Nisan’da ateşkes ve 18 Nisan’da Kuveyt’ta barış görüşmeleri için anlaştıklarını duyurdu.

-Tutuklu Bahreynli devrimci Ahmet Şakir, geçtiğimiz hafta, duruşmada, hakime ayakkabı fırlatarak, adil biçimde yargılanmadığını bildirdi.

-AB Dış Siyaset Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Cumartesi günü, Lübnan’a düzenlediği günübirik ziyareti kapsamında, Suriyeli göçmenlerin kaldığı kampı ziyaret etti, ayrıca Lübnanlı yetkililer, bölge gelişmelerini ve göçmen sorununu ele aldı.

-Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, geçen Pazartesi yaptığı açıklamada, Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik tehditlerine işaretle, İsrail’in ABD’nin onayını almadan hiçbir savaşa girmediğini, yeni bir savaş başlatması halinde ağır bedel ödeyeceği uyarısında bulundu.

-Al-i Suud rejimi geçtiğimiz hafta, Suudi Arabistanlı din adamı Şeyh Hüseyin Razi’yi Şeyh Nemr’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına aldı, Şeyh Razi daha önce Hizbullah’a destek için bir konuşma yapmıştı.

-Filistin Enformasyon Merkezi, geçtiğimiz hafta, Mart ayından beri 700’ü aşkın Siyonist asker ve yerleşimcinin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediğini açıkladı, Ayrıca, işgal rejiminin Batı Yaka’da 120 hektarlık bir alana el koymak istediği bildirildi.

-Tunus’un Libya sınırındaki bazı kentler, Tunus askerleri ile terörist gruplar arasındaki çatışmalara sahne oldu, çatışmalarda her iki taraftan ölen ve yaralananlar oldu.

Suriye yeni tur müzakereleri 14 mart tarihinde İsviçre’nin Cenevre kentinde başladı ve 10 gün görüşmelerin ardından müzakereler son buldu.

Müzakerelerden şimdiye kadar anlaşılan en önemli konu, taraflar arasındaki önemli ihtilaflardır. Bu tur müzakerelerde, en önemli ihtilaf ekseni, Suriye hükümetinin yaklaşık 20 gün sonra yani 13 nisan tarihinde parlamento seçimlerini düzenleme kararıdır.

Suriyeli muhalefet heyeti koordinatörü Yahya Kadmani’nin belirttiğine göre Suriye hükümeti parlamento seçimleri için ortamı hazırlamak hedefi ile müzakerelerin 2 hafta ertelenmesini istiyor. Buna rağmen muhalefet heyeti, parlamento seçimlerinin yapılması için müzakerelerin ertelenmesi halinde müzakerelere devam etmeyeceklerini açıkladılar.

Önemli olan konu ise, muhalefet arasında yoğun ihtilafların varlığı neden ile 14 mart tarihinden önce Cenevre müzakerelerin defalarca ertelenmesi ve hali hazırda aynı heyetin Suriye hükümetini müzakereleri erteletmekle suçlamasıdır.

Bir çok uzmana göre önemli olan diğer konu, tarafların Cenevre müzakerelerinde parlamento seçimleri üzerine odaklanması halinde görüşmelerin daha faydalı olabileceği, hatta ülkenin krizi aşması için ilk adımların atılabilmesidir.

Geçtiğimiz haftanın önemli gelişmelerinden bir diğer ise, Suriye’de ulusal uzlaşma konferansının düzenlenmesiydi, bu konferansın silahlı kişilerin silah bırakması ve topluma kazandırılması amacıyla düzenlendiği bildirildi.

Suriye’de sahada da önemli gelişmeler yaşandı, en önemli gelişme ise, tarihi kent Palmira’nın IŞİD teröristlerinin işgalinden kurtarılmasıydı.

Suriye ordu birlikleri, antik kenti Palmira'yı işgalden kurtardı.

Suriye ordu birlikleri, Humus'un çevresinde yer alan tarihi kenti Palmira'yı başarılı operasyonun ardından IŞİD teröristlerinin işgalinden tamamen kurtardı.

Suriyeli askeri kaynaklar, ordu birliklerinin tarihi kent Palimra’yı tamamen kurtardığını bildiriyor.

Suriyeli askeri kaynaklar bugün yaptığı açıklamada, gece yoğun çatışmaların ardından Suriye birliklerinin Palimra kenti, tarihi sitesi ve yerleşim alanlarında kontrol sağladığını duyurdu.

Öte yandan SANA haber ajansı, Palimra’yı IŞİD teröristlerinden temizleme operasyonunun başladığını aktardı.

Suriye ordu birlikleri, son günlerde, antik kent Palimra’nın çevresinde önemli ilerlemelere imza atarak, teröristleri geri püskürtmeyi başardı.

Öte yandan, Suriye ordu birlikleri ile tekfirci IŞİD teröristleri arasında, Palimra’nın çevresinde çıkan çatışmalarda onlarca terörist etkisiz hale getirildi.

Terör örgütü IŞİD, çölün incisi olan dünyanın en eski tarihi kentlerinden Palmira’yı geçen Mayıs’ta işgal etmişti.

Irak da geride bıraktığımız haftada önemli gelişmelere sahne oldu.

Iraklı komutanlardan Ali İbrahim Debavun, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Irak birliklerinin El-Anbar’ın Hit ve Kebise kentlerini IŞİD teröristlerinden kurtarma operasyonunu başlattığını duyurdu.

IŞİD teröristleri, Hit kentinde 30 bin insanı evinden barkından ettiği gibi birçok cinayet işlemiştir.

Irak’tan başka bir haberde de, taraftarları 18 Mart’ta Bağdat’ın Yeşil bölgesine giren Sadr Grubu lideri Mukteda Sadr, teknokrat bakanlardan oluşacak yeni kabine konusunda gözlemci komite için uzlaşmaya varıldığını duyurdu.

Irak’la ilgili başka bir gelişme ise, ABD’nin bu ülkeye deniz piyadeleri göndermesi oldu.

ABD ordusu, geçen Pazar, Irak’a bir grup denizci gönderdiğini duyurdu, ABD’li denizcilerin IŞİD karşıtı koalisyona destek için bölgeye gönderildiği ifade edildi.

217 denizciden oluşan ilk ABD’li grubun askeri teçhiatla birlikte el-Anbar, Selaheddin ve Neyneva illerinde koalisyona destek misyonunda bulunacağı ileri sürüldü.

Iraklı gruplar ise ABD’li denizcilerin bu ülkeye gelmesine olumsuz tepki gösterdi.

Bu bağlamda Irak Hizbullah Tugayları bir açıklama yaparak, ABD’li askerler karşısında direniş göstereceklerini duyurdu, açıklamada, IŞİD’in ABD tarafından kurulan ve beslenen bir örgüt olduğu da ifade edildi.

Iraklı halk güçleri komutanlarından Kerim Nuri bir süre önce ABD’nin Irak’taki şüphe verici girişimleriyle kuşatma altına alınan IŞİD teröristlerini kurtarmaya ve Irak’ı bölmeye çalıştığını söylemişti.

 BM İnsan Hakları Konseyi, geçtiğimiz hafta, işgal altındaki Filistin toprakları ve Golan tepelerindeki İsrail yerleşkeleriyle doğrudan veya dolaylı olarak iş tutan uluslararası firmalar listesinin hazırlanmasına ilişkin tasarıyı oybirliğiyle onayladı.

Kararnamede, ülkeler ve uluslararası firmalardan yerleşim faaliyetlerine her türlü destek ve yardımdan bulunmaktan kaçınmaları isteniyor.

BM İnsan Hakları Konseyi'nin, işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan Siyonist yerleşim birimleri ile bağlantılı ticari firmalarla ilgili ‘veri tabanı’ oluşturma kararı İsrail'in tepkisini çekerken, Filistin'i memnun etti.

Filistin'in BM İnsan Hakları Konseyi elçisi İbrahim Kureyşi, kararla ilgili, "Halkımıza bir umut mesajı oldu. Konseye bu kararından dolayı teşekkür ediyoruz." ifadesini kullandı.

Filistin Kurtuluş Örgütü'nden (FKÖ) yapılan yazılı açıklamada, Kureyşi'nin şu sözlerine yer verildi: "Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin kararı, uluslararası toplumun iradesini ortaya koyarak Filistin halkının vazgeçilemez haklarını tekrar teyit etmiştir. Filistin'e adalet getirme yönündeki çabalarımıza destek olan tüm ülkelere Filistin devleti adına memnuniyetimizi bildirmek istiyoruz. Filistin devletinin sömürgeleştirilmesine katkı sağlayan firmaları içeren veri bankası oluşturulması kararı da dahil BM'nin tüm kararlarına tüm ülkelerin saygı göstermesi çağrısında bulunuyoruz."

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise karara tepki göstererek, BM’yi İsrail karşıtı olmakla suçladı.

Yazılı bir açıklama yapan Netanyahu, BM İnsan Hakları Konseyi’ni İsrail'e saldırmakla suçladı.

Son sıralarda, işgal altındaki topraklarda üretilen İsrail malı ürünlere yönelik dünyada boykot kampanyası başlamıştır, boykottan İsrail rejiminin 31 milyar dolar zarar gördüğü ifade ediliyor.015