Nisan 20, 2018 17:09 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta Türkiye'de yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

**Kadınların Afrin operasyonunu protesto etmesi

**Türkiye Ordusunun Racu'yu Ele Geçirme çabaları

**Ülkede yargı bağımsızlığı tartışmaları

**Türkiye'nin Almanya'dan Salih Müslim’in İadesini İstemesi

Geçen hafta Türkiye Gündemi'nin belli başlı önemli gelişmeleri arasındaydı.

 

Geçen hafta Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir araya gelen ve Türkiye silahlı kuvvetlerinin Suriye topraklarında operasyon düzenlemesini kınayan kadınlara Ankara ve Çorlu’da polis saldırdı. İstanbul’da ise yağmura rağmen binlerce kadın Bakırköy’deydi. Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Çankaya Belediyesi önünde toplanan kadınlara polis, biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Kadınlar polis müdahalesine “Yaşasın 8 Mart”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları ile direndi. Çok sayıda kadın gözaltına alındı.

 

İstanbul'da da Kadın Platformu bileşeni kadınlar Bakırköy’de bir araya geldi. Yağmur ve soğuk havaya rağmen Dikilitaş Caddesi üzerinde buluşan kadınlar Özgürlük Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş kortejinde “Erkek iktidar savaş, biz barış istiyoruz”, “Sokak seni çağırıyor”, pankartları açılarak “Eşit işe ücret”, “Kadın katliamına işçi kıyımına doğanın talanına AKP’nin yalanına son”, “Tek bir kadının yaşamını bile tek bir adama bırakmayacağız”, “Sınıfsal, ulusal, cinsel, sömürüye son” dövizleri taşındı. 

Türk kadınının muhtelif etkinlikler bahanesiyle her defasında her türlü şiddet ve savaşa karşı çıkması ve hükümetten orduyu savaşmak için Suriye topraklarına göndermemesini istemesi öyle bir ortamda gerçekleşmektedir ki Ankara yönetimi geçen ay tüm itirazlara ve karşı çıkmalara rağmen resmen Suriye'nin Afrin bölgesine askeri müdahalede bulunmuş ve operasyon sürdürmektedir. Bu arada ülke içinde karşı çıkanları bir bir tutuklayarak itiraz seslerini kesmeye çalışmaktadır.

 

Elbette Türk halkının önemli kesiminin Suriye ve bölgede her hangi bir savaşa karşı çıkması yeni bir mesele değil ve yıllardır bu konudaki itirazlar muhtelif şekillerde dillendirilmekte. Hükümet karşıtı muhalefet partilerin Afrin operasyonuna karşı çıkmalarına paralel olarak hatta hükümete yandaş partiler bile artık Türk askerinin Suriye'de bir çatışma ortamına sürüklenmesine karşı çıkmakta ve hükümetten Afrin operasyonuna son vermesini istemektedir.

Bu arada CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete çağrıda bulunarak Suriye'de kan dökümüne son verilmesi ve terörizmin kökünün kazınması için hükmetin Suriye'nin yasal yönetimi ile birlikte hareket etmesi ve bir an evvel Şam'la bu konuda görüşmelere başlaması gerektiğini bildirmiştir.

****

Geçen hafta Türkiye ordusu ÖSO güçlerini de yanına alarak, Afrin'in kuzeybatısındaki Racu beldesine bağlı Mesekanlı, Mamalı, Atamanlı köyleri ile Bilal köy tepesini YPG/PKK-DEAŞ'tan kurtardı. Böylece, Racu beldesinin merkezinin girişine ulaşılmış oldu.

Öte yandan TSK dün PKK, YPG güçlerine verdirilen can kaybının sayısını açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetlerince, Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bu yana 2 bin 295 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Bu arada Uluslararası af örgütü geçtiğimiz Çarşamba günü yazılı bir açıklama yaparak  Türkiye askeri güçleri ve PKK'nın Afrin operasyonunun 42. gününde Azez Ve Afrin şehirlerinde sivilleri hedef aldıklarını bildirdi.

Uluslararası Af örgütü, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kürt güçlerinin Afrin ve Halep’in kuzeyindeki Azez’de ayrım gözetmeksizin saldırılar düzenlediğini ve görgü tanıklarına göre çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı.

 

Af örgütünün açıklamasında, Afrin ve Azez’de yaşayan ya da kısa süre önce evlerinden olmuş 15 kişiyle yapılan görüşmelerde, her iki tarafın da ayrım gözetmeksizin topçu ateşi açtığının iddia edildiği vurgulandı. Af Örgütü’nün dijital doğrulama ekibinin de videoları analiz ederek bu iddiaların bir çoğunu doğruladığı kaydedildi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de geçen hafta yaptığı açıklamada, TSK'nın Afrin'de 21, 27 ve 28 Şubat günlerinde düzenlediği 3 saldırıda 17'si çocuk 26 sivilin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Öte yandan Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gelen sivil katliamı haberlerini, “Bizim kanımızda sivilleri vurmak yok'' diyerek inkar etmişti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Türkiye'den birçok kez Afrin'deki Zeytin Dalı operasyonuna son vermelerini istediklerini söyledi.

Parlamentonun Dış ilişkiler komitesinde konuşan Le Drian, "uluslararası toplumun BM destekli ateşkes çağrısının Doğu Guta'da uygulanmasına odaklandığını, ancak Afrin'deki durumun da görmezden gelinmemesi gerektiğini" belirtti.

Fransız Bakan "Ateşkes iradesi herkes için, tüm Suriye için. Bunu söylememiz gerekiyor çünkü önümüzdeki günlerde hepimiz Doğu Guta sorununa odaklanacağız, ancak ateşkes kararı her yer için geçerli, buna Afrin de dahil" diye konuştu.

Le Drian, Fransız makamlarının tekrar tekrar Türk yetkililere Afrin bölgesindeki Kürt militanlara karşı müdahaleden üzüntü duyulduğunu söylediğini ve buna bir son verilmesi tavsiyesinde bulunulduğunu anlattı.

**** 

Geçtiğimiz hafta bin hakim ve savcının atanma töreni iptal edildi. 

Evet, 5 Mart’ta yapılacağı söylenen, bin hakim ve savcının atanmasının yapılacağı törenin iptali için resmi bir gerekçe öne sürülmedi. Ancak, atanacak bin kişiden 173’ünün FETÖ ile bağlantılı olduğu bilgisi gündeme düştü. Alınan bilgilere göre MİT ve polis istihbaratının yaptığı soruşturmada böyle bir olgu ortaya çıkmış ve bu nedenle atama töreni iptal edilmiştir. Bu gelişmeleri yakından izleyen CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “HSK’de bazı üyeler, ‘Partizan hakim olmaz, bu kişiler bir partiyle özdeşleşmiştir’ deyince tartışma çıkmış. Atamalar da bu yüzden iptal edilmiş” şeklinde bir bilgi paylaştı. Daha önce yapılan hakim ve savcı atamalarında en büyük yoğunluğun AKP ve MHP’nin il ve ilçe yöneticilerindeki avukatlar olduğu dikkate alındığında, Barış Yarkadaş’ın iddiasının inandırıcı olduğu söyleniyor.

****

 

Geçtiğimiz hafta Türkiye'nin, Çekya'da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in Almanya'da görülmesi üzerine yeni bir girişimde bulunduğu bildirildi.Bültenimizi bu gelişmeyle birlikte noktalıyoruz.

 

PYD Eski eş başkanı Salih Müslim, Çek Cumhuriyeti’nde 25 Şubat tarihinde Türkiye’nin İnterpol aracılığıyla talep ettiği yakalama kararı nedeniyle gözaltına alınmıştı. Ancak Müslim, Türkiye’nin iade talebine rağmen 27 Şubat’ta serbest bırakılarak Çek cumhuriyetinden Almanya'ya geçmişti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın, Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı iade talebini geçen Cuma günü (2 Mart) Almanya’ya resmen ilettiği bildirildi. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Müslim hakkındaki terör saldırısı suçlamalarına ilişkin dosya, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nce hazırlandı. Bu dosya, Türkiye Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Almanya tarafına iletilerek, Müslim’in geçici tutuklanması ve Türkiye’ye iadesi talep edildi.

 

Müslim, Almanya’nın başkenti Berlin’de YPG ve PKK bağlantılı olduğu kaydedilen mitingde görüntülenmişti.

Müslimin'in yakalandığı Prag hükümeti tarafından daha sonra serbest bırakılması ise Ankara yetkililerini çileden çıkarmış ve zaten iyi gitmeyen Ankara-AB ilişkilerinin biraz daha kötüye gitmesine ve Türk makamlarının AB'yi özellikle de Almanya yetkililerini terörizme destek vermekle suçlamasına yol açmıştı.

Nitekim Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Almanya’ya tepki gösterdi. Bozdağ, Bakanlar Kurulu sonrasındaki açıklamasında, “PKK, PYD, YPG ve Türkiye’nin aleyhine faaliyette bulunan FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütleri Almanya’da çok büyük bir rahatlıkla faaliyette bulunmakta, para toplamakta, toplantı ve gösteri yapmakta, terörist devşirmektedirler, Türkiye’nin aleyhine her tür çalışmayı yapmaktadırlar. Bunu Türkiye’nin kabul etmesi mümkün değildir” diyerek Almanya hükümetine eleştiriler yöneltti.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, PYD'nin eski eş başkanı Salih Müslim'in iadesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu çabalarımız sadece Çekya ya da Almanya ile sınırlı değildir. Salih Müslüm nereye giderse gitsin peşini bırakmayacağız." dedi.