Nisan 22, 2018 22:40 Europe/Istanbul

Evlilik de diğer herhangi bir önemli ve büyük iş gibi, daha önceden hazır olması gereken bir iştir.

Eğer en baştan kendinizi önemli bir seçim için hazırlamaz ve sorumlulukları kabul etme gücüne sahip değilseniz, asla başarılı bir evliliğiniz olamayacaktır. Unutmayın evliliğin başlıca hedefi huzura kavuşmaktır.

Bazen eş seçimi için gereksiz  sert tutumlar sergilemek ve şartlar koşmak, uzun süre bekar kalmaya sebep oluyor; fakat karşı tarafın çekiciliği, sosyal ve kültürel özellikleri, sorumluluk  taşıma ve kabiliyetlerini dikkate almayanlar da ilerideki yıllarda evlilik hayatlarında gereken güvenliği hissetmeyecek ve sonuçta bu hayatın güçsüz temelleri bir gün çökecektir.  Cinsel sağlık ve aile danışmanı Dr. Azin, "her toplumun en önemli sütunu aile olmasına rağmen,  evliliğin temel hedefinin huzura kavuşmak olduğunu unutmamayı"  tavsiye ediyor

Başarılı bir evlilik hayatı için seçimlerin birbirine benzemesi ve uyuşması gerekiyor.  Sırf birbirini sevmek, beğenmek anlaşmadık halde birbiriyle ortak bir nokta bulmaya çalışmak, bazen sadece sarf edilen kelimelerle sınırlı kalıyor!  Muhakkak ki eşin ailesinin kültürel özelliklerinden  bir parçası sizin evlilik hayatınıza da girecektir,  zira o kız veya erkek de aynı ailede büyümüştür.  Hiçbir yargıda bulunmadan, beğendiğiniz kişiden doğru bir tanıma ulaşmaya çalışın.  İnsanların yaşamları boyunca olağanüstü değişime uğramaları beklenilmez. Karı ve kocaların başlıca görevi birbirini değiştirmek değildir, insanlar birbirinin yanında pozitif yönde değişebilirler fakat değişmeyebilirler de!

Dikkat etmeniz gereken konu ise sizin gördüğünüz ve mevcut hali ile var olan insanla evleneceğinizdir. Tabii ki hayatın devamında yaşam tarzı veya kişilik özelliklerinin bazılarında değişiklikler gerçekleşebilir,  hatta bazen karı ve kocalar birbirine daha da benzeyerek yakınlaşırlar ama bu olay kesinlikle gerçekleşmesi gereken bir olay değildir. Eğer karşı tarafı değiştirmeyi  düşünüyorsanız bilin ki bunun hiç bir garantisi yoktur;  bu yüzden ve büyük bir ihtimalle siz gelecekte gerginlik ve çatışma yaşayacaksınız.

Öyleyse  Karşınızdaki kişinin ve ailesinin kültürel özelliklerine dikkat ediniz. Öyle ki genel anlamda sizin açınızdan kabul edilir özelliklere sahip olsun. Örneğin eğer dindar bir aileden bir erkek, dini ilkelere pek inanmayan bir aileden kız istemeye gidiyorsa,  ileride karşılaşacağı bazı konuları tahmin etmesi gerekiyor.  Başarılı  bir evlilik, huzurlu bir yaşam ve güçlü bir bağda en önemli faktörler kadın ve erkeğin birbirinin şanına yakın olmasıdır. İslam evlilik konusunda bu konuya büyük önem vererek altını çiziyor ve ondan "küfüv-denk" kelimesi ile söz ediyor.

Günümüzde "küfüv-denk"  olmak aile, maddi ve bilimsel açılardan eşit olmak anlamındadır; fakat dini rivayetlerde “küfüv” denk olma konusunda her şeyden önce iman  konusunda geçerlidir. Aslında iki insanın benzerlik ve yakınlığı açısından en önemli konu, onların dindarlığında olması gerekiyor;  şöyle ki bir mümin başka bir müminin dengidir ve dindar biri de başka dindarın dengidir . Kuranı Kerim Nur suresinin 26. Ayetinin bir bölümünde  şöyle bir vurguda bulunuyor:

وَ الطَّیِّباتُ لِلطَّیِّبینَ.و الطیبون للطیبات

Temiz kadınlar, temiz erkekler içindir. Temiz erkekler, temiz kadınlar içindir. 

Kadınlar ve erkeklerdeki bu temizlik  ilk etapta iç temizlik ve paklıktır;  bu da Allah'a, kıyamete, nübüvvete, Kuran-ı Kerim'e ve iyi ahlaka sahip olmaktan ibarettir.

Geçen programımızda çekirdek aileden söz ettik. Çekirdek  ailenin günümüz şekli ile kent yaşamı ve yeni sanayi hayat tarzının gereksinimlerinden olduğu nedeniyle İran gibi Gelişmekte olan toplumlarda geniş aile örneğinin  kısmen yok olması ve bu örneğin yaygın halde yaşanması, beklenmeyen bir olay değildir.

Tabii ki çekirdek ailenin de farklı şekilleri vardır. "Sürekli çekirdek aile"  bunlardan biridir ve çekirdek aileye yakınlığı nedeniyle bu şekilde adlandırılmıştır. Bu ailelerde eşlerden birinin ailesinden bir veya birkaç kişi, söz konusu aile ile birlikte yaşıyorlar. Aile içindeki iktidar ve işlerinin idare edilmesi bakımından bu kişiler temel aile ve reisine tâbidirler;  bu  konu bu tarz ailenin geniş aile ile olan başlıca farkıdır. Bu aile tarzı dünyada ve özel olarak Doğu, İslami ve İran toplumunda sıkça görülmektedir. Birçok çekirdek ailede büyük baba ve büyük anne ya da karı ve kocanın kız veya erkek kardeşi veya diğer akrabaları ailenin temel fertleri ile birlikte yaşıyorlar. Karı veya kocanın anne veya babasının ailede bulunması, daha çok kültürel ve ekonomik temellere dayanıyor.

Bay ve bayan Hüseyini;  kızları, iki oğlu ve Hüseyini beyin anne ve babası ile yaşayan ailenin eksenidirler.  Büyükanne ve büyükbaba 70’li yaşlarında. Daha önce köyde yaşıyorlardı fakat su kaynaklarının azalması ve evlatlarının ısrarı üzerine ev ve arsalarını satarak Tahran’a geldiler. Fakat yavaş yavaş oğullarının mali sorunları nedeniyle evlerini satmak zorunda kalıp oğullarının yanına yerleştiler. Bu şekilde yaşamanın zor olmasına rağmen onlar yine de Allah'a şükrederek gönül birliği ile hayatın zor şartlarını kolaylaştırmaya çalışıyorlar.

Bay Hüseyin toplumda ve mesleki açıdan tüm sorunlara rağmen yine de anne ve babasının onlarla birlikte yaşamasını savunuyor ve her fırsatta onların evdeki varlığından kaynaklanan sorunları gidermeye çalışıyor. Bayan Hüseyini ise aile yaşamının devam etmesi için sabırlı davranıp,  kayınvalide ve kayınbabasına saygılı olmakla birlikte vaktinin çoğunu akraba ve arkadaşları ile geçiriyor.

Son yıllarda yapılan bazı araştırmalar İran halkının yaklaşık yüzde 58’inin genç çiftlerin kendi anne ve babalarından bağımsız ve ayrı yaşamayı tercih ettiklerini gösteriyor, fakat dini öğretilerden kaynaklanan etkiler İslami toplumda bu yaşam tarzına bazı özellikler kazandırıyor. İslam'ın ebeveyn ve özellikle yaşlı anne ve babaların haklarına önemli ve sıkça vurgu yapması, onların bir kenara bırakılması  ya da huzurevlerine terk edilme ihtimalini azaltıyor.

Aynı araştırmalar halkın sadece yüzde 2’sinin, huzurevlerini düşündüğünü,  yaklaşık yüzde 23'ünün anne ve babaların, evli olan çocukları ile birlikte yaşamasının  uygun bir yöntem bulduğunu ve yaklaşık yüzde 19'unun bu tarz yaşamanın şartlara göre değişebileceğini gösteriyor; bu oran 16-24  yaş arasındaki gençlerde yaklaşık yüzde 22’ye ulaşıyor.

Böylece İranlı ailelerin genel olarak tam anlamı ile batı dünyası örneklerinde erimediği, İslam'ın " Sıla'yı Rahim"  gibi değerlere vurgu yapmasının akrabalık bağlarının güçlü olmasını sağladığı söylenebilir. Çeşitli mutlu anlarda, Tıpkı dini ve milli bayramlar,  Ehli Beyt imamlarının-as-  kutlu veladetleri,  doğum günleri, düğünler, Hac gibi dini ziyaretlerden  dönüşlerde ya da din evliyalarının şehadetleri ve cenaze törenleri gibi hüzünlü günlerde ve sebepler nedeniyle akrabaların bir arada toplanması,  İran’da akrabalık ilişkilerin konumunu önemli oranda belirliyor. Ayrıca bazı ailelerin maddi veya manevi yardımlara ihtiyaç duyduklarında, herkesten önce akrabalara başvurması ve akrabaların bu ihtiyaçları giderme ihtimalinin çok olması İran’da "sürekli çekirdek aile"nin  varlığını daha da barizleştiriyor.

Bu bölümde eşlerin ilişkileri konusunda birkaç konuyu hatırlatmak isteriz.

Başkalarının yanında birbirine saygılı davranmak, takdir etmek, davranış esnekliği, başkalarının sözlerini dinlemek, hayatta yaratıcı olmak,  gerginliklerden uzak durmak, bir yaşamın temel ilkelerindendir. Yapılan araştırmalar kadınların doğdukları andan itibaren erkeklerin hayatında büyük rol oynadığını ispatlıyor. Kadınlar erkeklerin kişiliğinin şekillenmesi, doğru yolu seçmesi ve hatta başarılarında büyük katkıları vardır ve yapılan yeni araştırmalar erkeklerin anne, kız kardeşi ve iyi bir eşi olmadan başarılı olamayacağını gösteriyor.

Bu arada kadınlar ve erkekler Karşılıklı saygı çerçevesinde karşı tarafta özgüven duygusunu arttırabilir ve eğer hayat arkadaşının her zaman mutlu olmasını isterlerse onun kabiliyetlerini takdir etmeleri gerekiyor.

Yapılan araştırmalar bay ve bayanların ortak hayatlarında önem verdiği kararları bir kağıdın üzerine yazmaları ve her zaman hayatlarında ihtilafın önlenmesi için söz konusu kuralları göz önünde bulundurmaları gerektiğini gösteriyor.

Eşinizde ne gibi müstesna ve iyi huylar, davranışlar veya özellikler bulunduğuna dikkat edin,  her gün onu takdir etmek için en az bu özelliklerden birini  bulmaya çalışın.  Bu özelliğinin ne olduğu önemli değildir,  önemli olan sizin takdirinizin eşinizi mutlu etmesi, onun kendisini iyi hissetmesi ve size olan sevgisinin artmasıdır. Eşinizin bu  olumlu özelliği sizin takdirlerinizle daha da gelişecektir.