Velayet güneşinden
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen Cumartesi günü Bi'set bayramı dolaysıyla nizamın önde gelen üst düzey yetkililerini, İslam ülkeleri büyükelçilerini ve halk kitlelerini kabul etti.
Ayetullah Hamanei yaptığı konuşmada, tevhidi İslam Peygamberi’nin –s– Bi'set’nin en temel mesajı niteledi ve hakkın batıla karşı savaşını da tevhide inanmanın elzemlerinden biri olarak değerlendirdi.
Ayetullah Hamanei ayrıca Amerika’nın Suriye topraklarına tecavüzü hakkında da önemli beyanatta bulundu.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Bi'set bayramı dolaysıyla yaptığı kabulde İslam Peygamberi’nin –s– Bi'set’inin yıldönümünü kutladı ve Bi'set’in en temel mesajı tevhide dönüş ve ilahi ilim ve güç ve feyzin insanların yaşamına hakim oluşu ve ayrıca benlik ve diktatörlük ve istibdatla mücadeleye vurgu olduğunu belirtti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle buyurdu: Tevhid zulüm ve zorbalıkla mücadele ilkelerini ve temellerini içerir ve buna göre hak cephesi sürekli batıl cephesi ile mücadele eder ve bu mücadelede batılın kesin kaderi geri çekilmektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasında Bi'set’i beşeriyet tarihinin yegane ve eşsiz hadisesi ve yüce Allah’ın insanoğluna yönelik rahmetinin doruk noktası niteleyerek şöyle dedi: Bi'set’le birlikte beşeriyeti dünyanın sonuna kadar götürebilecek bir kapasite ve güç oluştu, nitekim o günden bugüne kadar insaniyet ilerledi ve dinlerin beyan etmekle yükümlü oldukları bir çok hakikat de beşeri camianın örf ve adetine dönüştü ve hamd olsun insanların kalpleri maneviyata doğru eğilim kazandı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei tevhidin Bi'set’in en temel mesajı olduğunu belirterek şöyle buyurdu: Tevhid demek, Allah tealaya has olarak kulluk etmek demektir, yani hevalar, hevesler, şehvetler ve gazaplar insan yaşamına hakim olması, yani diktatörlükler, istibdatlar, benlikler insan yaşamını yönetmesin. Tevhid demek, insan yaşamını yöneten kaynağın ilahi ilim ve ilahi güç ve ilahi rahmet ve ilahi feyiz ve ilahi hidayet olması demektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında bu manada tevhidin birinci derecede beşeri camiaya istibdat ve kibir ve zulümle hakim olmak isteyenleri geriye iten güç olduğunu ve bu yüzden bu zümrenin tevhide düşmanlık ettiklerini vurguladı.
Yüce Allah Kur'an'ı Kerim’in Enam suresinin 112.ayetinde şöyle buyurur:
Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei tevhid ehli olanların batıl ile mücadele zaruretine de vurgu yaparak şöyle dedi: Tevhid, bu mücadelenin temel ilkelerini ve çizgilerini güvence altına alır ve tüm peygamberler de tevhid habercileri olarak servet ve güç sahipleri, despotlar, zorbalar ve alemin firavunları ile karşı karşıya gelerek onlarla mücadele etti.
Hak mücadele etmediği müddetçe batıl geri çekilmeye zorlanmayacağını belirten İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti: eğer beşeriyet, beşeri tarihin ilk günden bu yana ilahi maarife yaklaştıkça yaklaştıysa, bu mücadele sayesinde olmuştur.
Gerçekte hakkın batıl ile mücadele zarureti, İslam dininin önemli öğretilerinden biridir. yüce Allah Kur'an'ı Kerim’de de iman eden insanların Allah yolunda cihat ettiklerini, oysa küfre sapanların tağut uğruna mücadele ettiklerini buyurmuştur.
Dolaysıyla Lailahaillallah ibaresi sırf bir inanç meselesi veya zihinsel bir konu değil, aynı zamanda etki ve amel etkenidir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İslam ümmeti tüm benliği ile tevhide dönüş yapması gerektiğini belirterek şöyle buyurdu:
Lailahaillallah demek, hükümetin Allah teala ve seçtiklerinden başkasının elinde olması anlamsızdır demektir. Bu yüzden Resulullah –s– bunu söyler söylemez Mekke gibi küçük bir ortamda bulunan servet ve güç sahipleri onun karşısında bir cephe oluşturdu. Daha sonra Medine’de İslamî devlet kurulduğunda da yine dünyanın büyük devletleri ve imparatorlukları ve güçleri İslam karşısında durdu. Bu duruş ta ilk günden bu yana sürekli olmuştur ve ilk günden bu yana bu yüzleşmede geri adım atmak batılın kaderi olmuş ve ilerlemek de hak cephesinin takdiri olmuştur. Mekke’de baskı altında yaşayan o kısıtlı toplum bugün muazzam bir beşeri toplumdur, onca onurla, onca imkanla, bol umutla ve aydın bir gelecekle.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei tevhide inanmak zulüm ve zalim karşısında durmanın temelini oluşturduğunu belirterek şöyle devam etti: eğer İslam Cumhuriyeti nerede bir mazlum varsa ve bir zafer gerekiyorsa biz ordayız diyorsa, bu tehvid inancından kaynaklanır. Eğer biz Filistin davası üzerinde bu denli ısrar ediyorsak, bunun içindir. Zira tevhidin gereği, insanın zalimin mazluma karşı zorbalığı karşısında durmaktır. Bu tevhidin hakikatidir ve Bi'set de bize bunu hatırlatmaktadır.
Filistinli Müslümanların korsan İsrail’in zorbalıklarına karşı direndiğine işaret eden İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle dedi:
Siyonistlerin kolayca galip geldiği ve bir milleti kendi vatanında yabancı yaptığı ve o ülkeye musallat olduğu, kısıtlı mazlum millet, şu zayıf millet, bugün siyonist rejimi tehdit eden güçlü bir Filistin’e dönüştü ve siyonist rejimi bunlarla mücadelede kendini aciz hissediyor ve hiç kuşkusuz Filistinliler siyonistlere galip gelecektir ve Filistin tekrar Filistin milletinin eline geçecektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran’ın Ortadoğu bölgesinde direniş gruplarının yanında yer alması tevhid inancına dayandığını belirterek şöyle devam etti: İran İslam Cumhuriyeti yayılmacıymış, falanca yeri ele geçirmek istiyormuş, bunlar içi boş anlamsız laflar ve gerçek dışı yalanlardır. Hayır bizim dünyanın hiç bir noktasına yayılmacı gözümüz yoktur, buna ihtiyacımız da yoktur. hamd olsun İran milleti büyük, abad ve bol kapasiteli bir ülkeye sahiptir. Bizim Suriye ve Ortadoğu bölgesinde varlığımız oralarda zulüm var olduğu içindir. Biz onan için oralardayız. Nitekim ilahi tevfik sayesinde direniş yapılan yardımların bereketi ve Suriyeli güçlerin cesurluğu ile Amerika ve batılıların ve bölgede Suud gibi uşaklarının destekledikleri teröristlere galip gelerek onları yenmeyi başardı.
Bölgede tekfirci IŞİD terör örgütü türeyerek bölgenin Irak ve Suriye gibi Müslüman milletlerine karşı onca cinayeti işlemesinin ardından İran İslam Cumhuriyeti, Irak ve Suriye devletlerinin talebi üzerine ve terörle mücadele amacıyla askeri müsteşarlarını bu iki ülkeye gönderdi. General Kasım Süleymani komutasındaki İranlı askeri müsteşarların dört yıllık çabalarının sonucu IŞİD’in tamamen bozguna uğraması ve bu ülkelerden atılması oldu.
Amerika Başkanı Trump’ın Amerika IŞİD’i yendi, iddiasının büyük bir yalan olduğunu belirten İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle dedi:
Düne kadar IŞİD’e açık gizli destek verenler bugün bu örgütle mücadele ettikleri ve yendikleri iddiasında bulunuyor. bu büyük bir yalandır. Böyle bir şey yoktur. onlar hiç bir müdahalede bulunmadı, hatta gerektiği yerlerde devreye girerek IŞİD’e mali ve askeri yardım yaptı. Nerede IŞİD elebaşıları kuşatma altına alındıysa oraya gelip onları kurtardılar. Bundan önce de IŞİD’i kurdular, Suud ve benzerlerinin paraları ile. Onlar bu habis mahluku yarattı ve Irak ve Suriye milletinin başına yıktı. Fakat direniş Amerika ve uşakları karşısında direnerek bu iki ülkeyi kurtarmayı başardı, bundan böyle de aynı şekilde olacaktır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Amerika, İngiltere ve Fransa’nın Suriye saldırısını cinayet olarak niteledi.
Ayetullah Hamanei nizamın önde gelen yetkilileri ve İslam ülkeleri Büyükelçileri’ni kabulünde Suriye saldırısına değindi.
Ayetullah Hamanei Suriye’ye bu sabah yapılan saldırı bir cinayet olduğunu kaydetti.
Amerika Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı ve İngiltere Başbakanı birer cani olduklarını kaydeden Ayetullah Hamanei bu canilerin bu cinayetinden hiç bir çıkar da elde edemeyeceklerini vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında Müslüman milletleri ve devletleri uyanık olmaya davet ederek şöyle buyurdu: düşmanların hedefi sadece Suriye veya Irak veya Afganistan değildir. Hedef bölgede İslam’a zarar vermektir. İslam ülkeleri kendilerini Amerika ve Batılı müttefiklerinin hedeflerinin hizmetine sunmamalıdır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Amerika Başkanı Suud rejimini süt veren ineğe benzetmesini hatırlatarak da şöyle devam etti: bir ülke ve bir devlet için bundan daha büyük zillet olamaz. İslam dini bu tür zilletlere karşıdır. Bu zillet bu cemaatin imandan yoksun olduğunu gösterir. Bunlar mümin değil, yalan söylüyorlar, nitekim patronları da yalan söylüyor.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Amerika yönetiminin Suriye’ye saldırmak için kimyasal saldırı yalanını ileri sürdüğünü belirterek şöyle dedi: bunlar ne kimyasal silaha ne de beşeriyete karşı her türlü cinayete karşıdır. Saddam İran kentlerini kimyasal bombalarla bombardıman ettiğinde ona destek verdiler, nitekim bugün yine Yemen ve diğer İslam ülkelerinde işlenen cinayetlere destek veriyorlar.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei düşmanlar tüm bu çabalarına rağmen hiç bir sonuç elde edemeyeceklerini vurguladı.
Ayetullah Hamanei İran milletinin kırk yıllık direniş deneyimine işaretle şöyle dedi:
Hak ehli olanların direnişi düşmanın geri adım atmasına vesile olur ve bu, ilahi değişmez sünnettir ve inşaallah Müslüman milletler aynı deneyimleri yaşayarak pek de uzak olmayan bir gelecekte zafer kazanır.