Otuz gün, otuz hikaye - 21
Kin ve hased ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi iyi amelleri yok eder.
Günlerden bir gün İslam Peygamberi -s- oturmuş, sahabe de çevresinde toplanmış ve o hazretin beyanatından faydalanıyordu. Allah Resulü -s- birden bir tarafa işaret ederek şöyle buyurdu: yakında bu yoldan cennet ehli olan bir adam gelecek. Kısa süre sonra yaşlı bir adam o yönden geldi. Yaşlı adam abdest aldığı suyu sağ eliyle kurutuyordu ve pabuçlarını da sol eliyle tutmuştu. Yaşlı adam öne geldi ve selam verdi.
Ertesi gün yine Allah Resulü -s- şöyle buyurdu: yakında bu yoldan cennet ehli olan bir adam gelecek. Kısa süre sonra yine aynı yaşlı adam o yönden geldi. Üçüncü gün yine aynı macera tekrarlandı ve sahabe yine cennetlik olan yaşlı adamı gördü.
Abdullah bin Amro bin As her üç günde Allah Resulü’nün -s- huzurundaydı ve o hazretin sözlerini duymuştu. Bu yüzden Abdullah o yaşlı adamla tanışmak ve ibadetlerinden ve hayır amellerinden haberdar olmak istedi. Abdullah adamın hangi ameli onu cennetlik yaptığını ve manevi makamını yükselttiğini merak ediyordu.
Abdullah yaşlı adamın peşinden gitti. Yaşlı adam evine yaklaşınca Abdullah adama yaklaşarak şöyle dedi: ben babama küstüm ve üç gece gündüz eve gitmemek üzere yemin ettim. Eğer izin verirsen sizin eve gelip bu süreyi sizde kalmak istiyorum. Yaşlı adam kabul etti, böylece Abdullah bin Amro bin As yaşlı adamın evine gitti ve üç gece onun evinde kaldı.
Abdullah üç gece gündüz yaşlı adamı gözetledi, fakat bu süre içerisinde yaşlı adamın gece namazı veya ibadeti için kalktığını veya özel bir ibadet yaptığını görmedi. Adam bir tek yatakta bir yandan bir yana dönünce Allah’ın adını zikrediyordu. Yaşlı adam tüm geceyi uyuyor ve sabah namazı vakti olunca namazını kılmak üzere kalkıyordu.
Abdullah üç gün boyunca yaşlı adamdan başkaları hakkında hayır ve iyi sözden başka bir şey duymadı.
Üç gece gündüz böylelikle geçti. Yaşlı adamın amelleri Abdullah’ın gözünde o kadar naçizane geldi ki hatta nerdeyse onu aşağılayacaktı.
Vedalaşma vakti geldiğinde Abdullah dayanamadı ve yaşlı adama şöyle dedi: aslında benle babam arasında herhangi bir küsme olmadı. Ben üç gün boyunca Allah Resulü’nden -s- senin cennet ehli olanlardan olduğunu duyduğum için yanına geldim. Seni tanımak ve ibadetlerini ve amellerini öğrenmek istedim. Şimdi pek fazla amelin de olmadığını öğrendim. Bu yüzden hangi amelin senin makamını Allah Resulü -s- seni cennet ehli olarak nitelemesine sebebiyet verdiğini bilemiyorum.
Yaşlı adam Abdullah’ın bu sözlerini duyunca şöyle cevap verdi: ben gördüklerinden başka bir amelim yok.
Abdullah bin Amro bin As bu cevabı aldıktan sonra yola çıktı, ancak henüz bir kaç adım ilerlememişti ki yaşlı adam ona seslendi ve şöyle dedi: benim zahiri amellerim şu gördüklerindi, ama benim kalbimde hiç bir müslümana karşı hiç bir kin ve hased yoktur ve asla Allah tealanın birine sunduğu nimeti kıskanmamışımdır.
Abdullah şöyle dedi: evet, senin şu iyi niyetin ve hayırseverliğin seni ilahi lütuf ve inayete layık görülmene sebep olmuştur, oysa biz bu kadar kalbi pak ve başkalarını seven olamıyoruz.
İslam Peygamberi -s- şöyle buyurur: Kin ve hased ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi iyi amelleri yok eder.