Eylül 14, 2018 15:40 Europe/Istanbul

Programımıza geçen hafta Türkiye'de yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile başlıyoruz.

**Erdoğan’dan İran ile ilişkilerin stratejik olduğuna vurgu

**Ankara yetkililerinden ABD’nin son tehditlerine tepki

**TSK'nın PKK mevzilerine saldırıları 

Geçen haftanın belli başlı gelişmeleri arasındaydı.

 

Geçen hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran İslam Cumhuriyeti ülkesinin stratejik ortağı olduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BRICS liderler zirvesine katılmak üzere Güney Afrika ülkesine doğru hareket etmeden önce havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, İran İslam Cumhuriyeti Türkiye Cumhuriyeti’nin stratejik ortağı olduğunu ve Türkiye’den İran ile ilişkilerini kesme talebinin dünyada bağımsızlık ilkesinden algısı ile çelişki arzettiğini belirtti.

Türkiye'nin ihtiyacı olan enerjiyi İran’dan temin ettiğini ifade eden cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye yönetiminin İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı yaptırımların konusunda yanlış bir adım atılmamasını umduğunu beyan etti.

 

Öte yandan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da geçen Salı günü Azerbaycan Cumhuriyeti’ne yaptığı ziyareti sırasında Azeri mevkidaşı ile başkent Bakü’de düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularına verdiği cevapta, Ankara yönetimi Amerika’nın İran İslam Cumhuriyeti’ne dayattığı yaptırımlara karşı olduğunu belirterek, Türkiye yönetimi İran’a yaptırım uygulamak isteyen Amerika’nın bu yöndeki kararlarına uymak zorunda olmadığını ifade etti.

Bilindiği üzere geçen hafta Amerika’dan üst düzey bir heyet Türkiye’nin başkenti Ankara’ya gelerek Türkiye yönetiminin siyasi ve iktisadi üst düzey yetkililerinden İran İslam Cumhuriyeti’ne yaptırım dayatma konusunda Amerika’ya destek vermelerini istedi, ancak Ankara yetkilileri bu talebi geri çevirerek, Amerikalı yetkililerin bu yönde aldıkları kararın yanlış olduğunu Amerikalı heyete anlattı.

 

Gerçekte Türkiye yetkililerinin ABD’nin İran İslam Cumhuriyeti’ne dayatmak istediği yaptırımlara karşı sergiledikleri tutum, Tahran ve Ankara arasındaki ilişkilerin ne denli derin ve güçlü olduğunu ortaya koyuyor. İran ve Türkiye arasındaki ilişkiler iki ülkenin komşu olması ve ayrıca karşılıklı olarak birbirine ihtiyaç duymaları itibarı ile tarihi derin kökleri bulunan ilişkilerdir. Kuşkusuz bu ilişkileri korumak İran kadar Türkiye için de zaruri ve gereklidir, nitekim ilişkilerin korunması hem İran ve hem Türkiye olmak üzere her iki ülke için faydalı ve yararlı olduğu açıkça ortadadır.

Ticari açıdan bakıldığında İran ve Türkiye arasındaki ticaretin en temel eksenlerinden biri enerji ticaretidir. Türkiye yönetimi ihtiyacı olan enerjinin büyük bir bölümünü komşu ülkelerden ve ayrıca Rusya federasyonundan temin ediyor. bu yüzden Türkiye’ye enerji ihraç eden ülkelerin sayısının azalması, bazı enerji satıcıların Türkiye’de tekelci bir konuma kavuşmalarına ve böylece istedikleri her türlü şartları dayatmalarına yol açabilir. Kuşkusuz bu durum enerji ihtiyacını dıştan temin eden Türkiye yönetimin zor durumla karşı karşıya getirecektir.

******

Geçen hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Gülnur Aybet, Beyaz Saray'ın İzmir kentinde ev hapsinde tutulan Amerikalı papaz Andrew Craig Brunson hakkındaki Türkiye’ye yönelik tehditleri akılsız ve mantıktan uzak niteledi.

Bültenimize iki ülke arasında yaşanan papaz tartışmaları ile devam ediyoruz.

 

Ankara ile Washington hattında son günlerde Amerikalı papaz Andrew Craig Brunson’un İzmir’de ev hapsinde tutulması üzerine tırmanan gerginliği CNN Türk kanalına değerlendiren Erdoğan’ın başdanışmanı Gülnur Aybet, Beyaz Saray'ın Ankara yönetimini bu şekilde tehdit etmesi asla kabul edilebilir bir durum olmadığını ve ayrıca söz konusu papazın durumu üzerinde de hiç bir tesiri olmayacağını ifade etti.Son dönemde Amerika ile Türkiye ilişkileri çeşitli alanlarda türlü engellerle karşılaştığı ve sürekli gerildiği ve soğumaya yüz tuttuğu bir sırada, Amerikalı papaz Andrew Craig Brunson’un ev hapsi kararı da Amerika’nın elinde Türkiye yönetimini daha fazla baskı altında tutma malzemesi haline geldiği gözleniyor.

 

Gerçekte Amerikalı papaz Brunson’un ev hapsinde tutulma kararı Ankara ile Washington ilişkileri üzerinde yeni bir olumsuz etki şeklinde değerlendiriliyor. Nitekim beyaz saray elebaşıları papaz Brunson’un ev hapsinde tutulması konusunda çok sert bir tutum sergilemeye başladı, öyle ki bu basit konu hatta Türkiye yönetiminin Rusya federasyonundan S-400 füze savunma sistemi satın alması ile bir tutularak Ankara yönetimine türlü yaptırımların uygulanması önerildi.Uzmanlar ABD Başkanı Trump’ın bu uygulamasını, üzerinde durulması gereken bir konu olarak değerlendiriyor. Kuşkusuz mevcut durum devam ederek Türkiye ile Amerika arasındaki ihtilaflar şiddetlendiği takdirde iki ülke arasındaki cari ihtilafları daha geniş boyutlara ulaşabilir.

 

Andrew Craig Brunson 9 Aralık 2016 tarihinde İzmir başsavcılığının iddianamesi üzerine ve terör örgütleri ile işbirliği yapmak ve Türkiye’de yıkıcı faaliyetlerde bulunmak suçundan tutuklandı.Amerika yönetimi ise yaklaşık son iki yılda sürekli bu papazın serbest bırakılmasını istedi ve bu süre içerisinde Brunson’un mahkeme süreci Ankara ile Washington arasındaki anlaşmazlıkların bir bölümünü oluşturdu.Amerikalı yetkililere göre papaz Brunson, Washington yönetimi FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’i Ankara’nın talebi üzerine Türkiye’ye iade etmediği için rehin olarak tutuluyor. Ankara yönetimi 15 Temmuz 2016 başarısız askeri darbeden Fethullah Gülen’i sorumlu tutuyor. Washington yönetimi ise şimdi Ankara yönetimi Gülen’e karşı Brunson’u rehin tuttuğunu savunuyor.

 

Siyasi analist MICAH ZENKO şöyle diyor: Amerika'nın müdahaleci politikaları her zaman hedef ülkede insani masrafları ve kötü sonuçları meydana getirmiştir. ABD'nin dış politikasında ABD karşıtı ülkelerin hükumetini değiştirme eğilimi vardır ve ABD bu eğilimini hiç bir zaman gizleyemez."

Türkiye'de de batılı devletler ve ABD insan haklarını koruma  veya insan hakları kaygıları gibi çeşitli bahanelerle Türkiye milleti ve hükumetini zayıflatma peşindedir. ABD'nin Türkiye halkına yönelik tavır ve eylemleri örneğin 2016 darbesi ve Türkiye'ye yönelik uyguladığı  yaptırımlar, bağımsız yönetimlerin var olmasını kendi çıkarlarına karşı olduğunu gösterir.

*****

Geçtiğimiz hafta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yaptığı açıklamada, Irak'ın kuzeyindeki PKK mevzilerine düzenlenen hava saldırılarında 10 PKK mensubunun daha etkisiz hale getirildiğini duyurdu.Bu haberle birlikte sohbetimizi noktalıyoruz.

 

Tasnim Haber Ajansı'nın belirttiğine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri geçen hafta yaptığı açıklamada, Irak'ın kuzeyindeki Metina bölgesinde Türk savaş uçaklarınca düzenlenen hava harekatında 10 PKK'lının öldürüldüğünü duyurdu.

Öte yandan Şırnak'ta, üs bölgesine saldırı düzenleyen 5 PKK'lı etkisiz hale getirildi.

Şırnak'ın Güneyçam Üs bölgesine PKK’lılar tarafından saldırı düzenlendi. Çıkan çatışmada 3 Güvenlik Korucusu ile 4 asker yaralandı. Askerlerin anında karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı.

Yaralılar bölgeden helikopterle alınarak Şırnak Devlet Hastanesine kaldırılırken, Bölgede başlatılan operasyonda tespit edilen 5 PKK’lı terörist Yakın Hava Desteği ile tamamı etkisiz hale getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son haftalarda PKK mevzilerine yönelik kara ve hava saldırıları artmıştır.