Gizli Güneş – 3
Bugünkü sohbetimizde İran’ın Sagend madeninden uranyum madeninin nasıl çıkarıldığını gözden geçirmek istiyoruz.
Eskiden nükleer enerjiden söz edilince akıllara gelen ilk şey bu enerjinin askeri kullanımıydı ve hemen ardından Amerika’nın Japonya’ya nükleer bombardıman düzenlemesi ve yüz binlerce masum insanı katletmesi akıllarda canlanırdı. Amerika’nın Japonya’ya nükleer saldırısının izleri hala mevcut, fakat biraz daha fazla araştırmakla, nükleer enerjinin sadece masum insanların canını almadığını, bilakis birçok hasta insanı yeniden hayata geri döndürebildiğini de öğreniyoruz.
Yine nükleer enerji insanların yaşamına refah getirebilir, çevreyi de tertemiz koruyabilir. Aslında çevremiz kullandığımız fosil yakıt yüzünden her geçen gün biraz daha kirleniyor, daha tehlikeli hale geliyor.Nükleer enerjinin nasıl üretildiği, hangi alanlarda kullanıldığı bir çok insanın merak ettiği konulardan biridir. Bugünkü sohbetimizi bu konuya ayırdık. Ama önce sizlere İran'ın yezd eyaletinde Sagend çöl köyündeki uranyum madeninde bazı incelemeleri uzmanların açıklaması ile aktaracağız.
Çölde nerede su bulunursa, orada, bir çorak topraktan bir yerleşim merkezi oluşabilir. Çünkü çölde verimli toprak diye bir şey yoktur. Sagend ise bu yerleşim alanlarından biri olarak Yezd eyaletinin Erdekan ilçesine bağlı bir köydür.Yezd eyaleti İran’ın merkezinde ve çöl kenarında yer alan bir eyalettir. Sagend sözcüğü, tatlı su demektir. Bu ad eskiden Sagend köyünde yöre halkının içme suyunu temin eden eski bir Kanat kuyusunun varlığı yüzünden bu köye verilmişti./Sagend çöl köyünün çok has mimarisi vardır ve evleri içe dönük, alçak tavanlı ve balçıktan inşa edilmiştir. Hali hazırda köyde çok az sayıda insan yaşıyor. Bugün sizlere bu güzel köyün toprakları içinde ne denli değerli bir gevherin yattığını anlatacağız. Bu köy nükleer enerji yapımında kullanılan başlıca maddenin madenini içinde barındırıyor.
İran’ın nükleer yakıt sirkülasyonu zincirinin ilk halkası Sagend uranyum madenleridir. Burada uranyum yerden 340 metre derinliğinden ve yine yer yüzündeki açık madenden çıkarılıyor. Buralardan çıkarılan uranyum madenleri Erdekan kentinde sarı pasta üreten fabrikaya gönderiliyor.Sarı pasta, koyulaştırılmış uranyum oksit adlı maddeye verilen addır. Bu madde zenginleştirilmiş uranyum üretiminde kullanılıyor. Zenginleştirilmiş uranyum ise genellikle nükleer reaktörlerin yakıtı olarak kullanılır.
Sagend yöresi İran’ın en önemli uranyum madenlerini hem yer yüzünde ve hem yerin 350 metre derinliklerinde barındıran bir yöredir. Bu maden hş. 1356 miladi 1977 yılında havadan yapılan jeofizik araştırmaların sonucunda tespit edildi ve bu çalışma 15 yıl sürdü. Uranyum madeni jeofizik, jeokimya, jeoloji haritalarının yardımı ve ayrıca kazı çalışmaları ile tespit edilebilir. Sagend madeninin temel arama çalışması da 15 yıl etüt çalışmasının ardından sahada başladı ve ardından 9 Nisan 2013 tarihinde madenden uranyum çıkarma işi resmen başlamış oldu.
Sagend madeninde de her madende olduğu gibi tüm işlemlerin başında kazı çalışmaları için patlamaları kontrollü olarak gerçekleşmesidir. Bu yüzden ilkin arama çıkarma çalışmasındaki genç uzmanların görüşlerine başvurarak uranyum madeni nasıl çıkarıldığını ve yine madenin dışındaki çalışma alanı ile yer altına uzanan tünelleri öğrenmeye ve yakından madenlerin çıkarılma işlemi ile tanışmakta yarar vardır.
İranlı genç uzmanlar ve mühendisler, madenden uranyum çıkarma işlemin başında, çıkarılan madenlerin aktif radyasyonları oranına göre onları sınıflandırıyorlar.Burada yine madende çalışan İranlı genç mühendislerden birinin görüşüne başvuruyoruz. Uzmanımız elindeki parçayı 25 cm'lik 2 parçaya ayırmanın ardından birinin daha aktif göründüğün belirtiyor. /İranlı mühendis ile yeraltı tünellere, madenlerin kırılarak çıkarıldığı yere gitmek üzere önce uranyum ölçüm yerine ve daha sonra Sagend madeninde en yüksek düzeyde uranyumu olan yere, yer altına gidiyoruz.
Sagend uranyum madenleri kompleksinde loging etüdü, madenlerin bileşenlerinin incelenmesi, maden tespiti ve diğer bazı çalışmalar da yürütülüyor. Sonunda çıkarılan madenler iki eşit parçaya bölünüyor, ardından kodlanıyor ve en son örnekler ezilerek parçalanıyor. Bu aşamada elde edilen parçalanmış örnekler başka bir makinede tamamen pudra haline getiriliyor ve iki özel kapta analiz laboratuvarı ve arşiv bölümünü gönderiliyor.
Madende çalışan mühendislerden biri çalıştığı bölüm hakkında şöyle diyor:Burada uranyum titransiyon yöntemi ile ölçülüyor. Titransiyon yönetimi ile pudra haline gelen maden örneği laboratuvara veriliyor. Burada verilen pudra mahlûl hale getirilmesi gerekiyor. Uranyumu çıkarmak için bir dizi reaksiyonlar ve asit etkeni şartlara göre kullanılarak uranyum çıkarılması gerekiyor. Gerçekte burada uranyumu çıkarıyoruz ve çıkarıldıktan sonra da üzerinde gerekli analizleri yapıyoruz. Böylece sürecin tamamlanması ile uranyumun ayarı belli oluyor ve tespit ediliyor. /
Bize Sagand madenini anlatmak isteyen İranlı mühendis şöyle diyor: Burada uranyum madeni derken, uranyum madenlerinden çıkarılan ve değerli bileşenleri ve metalleri içeren taşlardır ki üzerinde yapılan çalışmanın ardından gerekli unsurlar içinden çıkarılıyor ve kullanılıyor.
Sagand madenin 1400 düzeyi, üstü açık madenin en yüksek düzeyidir. Burada bulunan madenin derinliğine göre, yapılan tasarımlarımda üstü açık maden olarak kullanmaya karar verilmiştir. Yapılan çalışmalara göre bu maden nihayetinde 140 metre derinliğine ulaşacak ve 30 basamakla o derinliğe ulaşılacak. Her basamağın yüksekliği ise 5 metre kadardır. Sonunda ise 10 metrelik bir yüksekliğe kavuşacak. Uranyum madeni en çok madenin merkezinde yer alıyor ve onu çıkarabilmek için basamaklı yöntemle ilerleniliyor.
Sagend uranyum madenlerinin iki numaralı madeni, İran’da ilk kez kazılan iki asli ve tali kuyudan oluşuyor. Asli kuyudan uranyum madenini, teçhizatı ve ayrıca kirli havayı çıkarmak ve tali kuyudan da insanların giriş çıkışı ve temiz hava iletmek için yararlanılıyor.
Sagend madenin tünellerine inilince uranyum madenin nasıl yerin derinliklerinden koparılarak kesim atölyelerine gönderildiğini görmek mümkün. 4 numaralı tünel, 1080 düzeyinde ve 347 metre derinlikte. 2, 3, 4 ve 5 numaralı tünellerde çalışanlar bunlara asli tünel diyor. Bir sonraki aşamada havalandırma meselesi söz konusudur. Buraya hava saniyede 110 metreküp şeklinde ulaştırılıyor ki bu da sağlıklı havada kazı çalışmalarına imkan sağlıyor. Bu hava jet motorların yardımı ile ulaştırılıyor ve en derin noktalara varıyor.
Madenleri çıkarma atölyesi üzerinde jeolojik inceleme yapılarak madenin RMR denilen özelliği belirlendikten sonra ve gerekli sınıflandırmanın yapılmasının ardından patlama işlemi için gereken plan veriliyor ve ilgili kişiler patlama planını uyguluyor. Böylece işlemeler bir adım daha ilerlemiş oluyor, yani taşlardan bir katmanı daha alarak tünelin derinlerine daha da yaklaşmış olunuyor. İlerleme sağlandıktan sonra ise su sistemi montaj çalışması başlıyor.
Tünellerin içinde yerde yatan torbalar aslına hafif ağırlıkta madenlerdir ve tünellerin tavanında çökme yaşanmasını ve sorun yaratmasını önlüyor.Bu çalışmaların ardından biraz önce de anlatıldığı üzere taşın içinde yaklaşık bir metre ilerleme sağlanıyor ve kaldırılması gereken taşlar ve topraklar iş makineleri ile kaldırılıp taşıma vagonlara dökülüyor.
Evet, değerli dostlar, bugün Sagend madeninde yapılan çalışmaların ilk bölümünü dinlediniz. Madende çalışanlara başarılar dileyerek bir sonraki bölümde bu madende yapılan çalışmaların devamını sizlerle paylaşacağız.