Türkiye gündemi
Bültenimize geçen hafta Türkiye'de yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile başlıyoruz.
** Türkiye'de af tartışmaları
**Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya ziyareti
** Türkiye'ye AB yardımlarında kesinti
** 7. İran Türkiye tarım işbirliği komisyonunun oturumu
** Türkiye'nin, ilk kez Rusya'dan ruble ile buğday alacağını açıklaması
Geçen hafta Türkiye'de yaşanan gelişmeler arasındaydı.
MHP lideri Bahçelinin fitilini ateşlediği af yasasının ayrıntıları geçen hafta gündeme yansıdı. MHP'nin TBMM Başkanlığı'na sunduğu ve cezalarda 5'er yıl indirim öngören düzenleme, AK Parti kanadında meclis açılmadan incelemeye alındı. AK Parti, hangi suçlardan kaç kişinin yararlanacağıyla ilgili Adalet Bakanlığı verilerini temel alarak değerlendirme yaptı.MHP Genel başkan yardımcısı Fethi Yıldız, MHP'nin AK Parti'ye yaptığı af teklifinin detaylarını açıkladı.
MHP'nin yaptığı af teklifinin detayları şöyle- 19 Mayıs 2018'e kadar ki suçlarda cezadan 5 yıl şartlı indirim.- Devlete karşı işlenen suçlar ve terör suçları kapsam dışı bırakılmıştır.- Cinayet, cinsel, kadın-çocuklara yönelik suçlar da kapsam dışı bırakılmıştır.Düzenleme yasalaşırsa 162 bin hükümlü faydalanacak.
Konuyla ilgili HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, MHP'nin, Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinin Şartlı İndirimi ile Tutuklu ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin görüşlerini paylaştı.Bilgen "Teklifteki tespitleri, bu sorunun görülmesini, önemsenmesini değerli buluyoruz ama çözümün daha farklı bir yöntem ve kapsamla ele alınması konusunda bütün siyasi partilerin tutarlı, samimi ve dürüst davranması gerektiğinin altını çiziyoruz." dedi.
Siyasetin görevinin toplumsal talebi ve çözülmesi beklenen sorunları görmek ve bunun gereğini yapmak olduğunu dile getiren Bilgen, Türkiye'de adaletle ilgili ciddi bir sorun bulunduğunu savundu. Teklifin gerekçesinde önemli tespitlerin olduğunu belirten Bilgen, "Sorunun bir faili yokmuş gibi yargının bu hale gelmesinin sorumluluğuyla ilgili son noktayı koyma konusunda son derece tereddütlü bir yaklaşım var." ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz hafta Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Almanya Başbakanı Angela Merkel Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la Berlin'de yaptığı görüşmede, 15 Temmuz 2016 başarısız darbesini kınamasına rağmen Ankara'nın iade edilmelerini istediği zanlılar hakkında bir vaatte bulunmadı.
Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı ortak basın toplantısında şunları da belirtti:" Berlin, Almanya'da yaşayan Türklerin her hangi bir ayrımcılığa maruz kalmalarını istemediği gibi onların haklarını müdafaa edecektir."
Halbuki Angela Merkel son iki yılda ciddi bir şekilde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın isteklerine defalarca karşı çıkmıştır.
Ankara hükümeti ise Erdoğan'a muhalif olanların geri gönderilmesi ve Almanya'da bulunan Fethullah Gülen Örgütüne bağlı kişilerin iade edilmesini istemiştir.
Bu durumda, Almanya Başbakanının Türkiye Cumhurbaşkanının isteklerine karşı çıkması, üst düzey Türk heyetinin Almanya ziyaretinin yenilgiyle sonuçlandığı değerlendirmesi yapılabilir.
Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yaptığı ziyaret, 2014 yılında Cumhurbaşkanlık döneminin başlamasından beri bu ülkeye yaptığı ilk resmi ziyaretidir. Görünen o ki Recep Tayyip Erdoğan, Berlin ve Ankara arasındaki son dönemde oluşan gerginliği azaltmak ve hatta ortadan kaldırmak için elinden geleni yapmıştır. Bu sebepten dolayıdır ki Ankara yetkilileri de bu ziyaretin hedefini iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilip iyileştirilmesi olarak belirtmişlerdir.
Geçen hafta ayrıca Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB’ye üyelik sürecinin devam ettiğini vurguladı.
Türk basınının belirttiğine göre Erdoğan pazartesi günü Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda, " Almanya'ya gerçekleştirdiğimiz devlet ziyaretinin, her açıdan kadim Türk-Alman dostluğunu daha da perçinleyeceğine inanıyorum." ifadesini kullandı. Erdoğan, ziyaretini, " Almanya ile sancılı dönem artık geride kalıyor", "Türkiye reformlara devam edecek", "Suriye'de Almanya ile aynı bakış açısına sahibiz" ve " Almanya ile ekonomik ve ticari ilişkilerimiz güçlenerek devam edecek" başlıkları altında değerlendirdi.
İlerletmekte kararlı olunan Avrupa Birliği (AB) üyelik süreci kapsamında reformların devam edeceğini, vize serbestisi konusunda kalan 6 kriterin en kısa sürede yerine getirileceğini bildiren Erdoğan, "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreci belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmamalıdır. Almanya'nın bu konuda Türkiye'ye vereceği desteği önemsiyoruz." ifadesini kullandı.
Geçen hafta Avrupa Parlamentosu Türkiye'ye yapılan AB yardımlarında 70 milyon euro tutarında kesinti yapan karar tasarısını oy çoğunluğuyla onayladı.
Tasarı, Avrupa Parlamentosu'nun Strasbourg'daki genel kurul oturumunda yapılan oylamada 28'e karşı 544 oyla kabul edildi. Oylamada 74 parlamenter çekimser kaldı.
Türkiye gibi adaylık sürecindeki ülkeler için öngörülen ve kısaca IPA (Katılım Öncesi Yardım Aracı) fonu olarak adlandırılan mali yardımlarda kesintiye gidilmesine gerekçe olarak "demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında ilerleme kaydedilmemiş olması" gösterildi.
Avrupa Parlamentosu, 2017 sonunda da Türkiye'ye AB bütçesinden yapılan mali yardımlardan 105 milyon euro kesilmesini kararlaştırmıştı. AB üyelik süreci tarihinde Türkiye dışındaki başka bir aday ülke hakkında benzer kesinti kararları alınmamıştı.
Geçen hafta 7. İran Türkiye tarım işbirliği komisyonunun oturumu İran Tarım Cihadı Bakan Yardımcısı Muhammed Ali Tahmasbi ve Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Tunç’un katılımı ile düzenlendi.
Oturumda konuşan Tahmasbi, iki ülkenin sera teknolojisi ve uzmanların işbirliği alanında işbirliği gelişmekte olduğunu belirtti.
Bakan Yardımcısı Tahmasbi, safran İran’ın önemli ve değerli ihracat ürünlerinden biri olduğunu belirterek, İran geçen sene 400 ton safran ürettiğini kaydetti.
İran İslam Cumhuriyeti dünyada üretilen safranın yüzde 94 kadarını ürettiğini belirterek, safran İran borsasına girdiğini, bakanlık olarak bu ürünün fiyatının düşmesi ve üreticilerin zarar görmesinin engellenmesi için bazı tedbirler aldıklarını ifade etti.
Görüşmede Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Tunç da iki ülkenin tarım alanında işbirliğine vurgu yaptı. Tunç, Türkiye’de safran üretimi henüz ticari boyuta ulaşmadığını kaydetti.
İran ve Türkiye’nin sera alanında işbirliği için uygun zemin bulunduğunu belirterek tarım ürünleri ticaretinin gelişmesini diledi.
Geçen hafta Türkiye'nin Rusya'dan ilk defa Rus rublesiyle buğday alacağı bildirildi. SovEkon Analitik Merkezi'nden yapılan açıklamada, Türkiye'nin, Rusya'dan ruble ile 30 bin ton yüksek protein buğday alacağı belirtildi.
Buğday için ton başına yaklaşık 17 bin ruble ödeneceğinin kaydedildiği açıklamada, ulusal paralarla ticaret sayesinde tarafların para dönüşümü nedeniyle kayıplarının azaltılacağına işaret edildi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süre önce yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Rusya gibi önemli ticaret ortaklarıyla ticarette ulusal para birimlerinin kullanımının artırılacağını duyurmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu görüşe destek çıkarak, ikili ticarette ulusal para kullanımının, dış faktörlerin olumsuz etkisini en aza indirgeyeceğini vurgulamıştı.