İslam Âleminin Parlayan Firuzesi Tebriz-13
Bugünkü bölümde Tebriz'in önemli tarihi eserlerinden sayılan Tebriz Büyük Çarşısı, Saat Meydanı ve Azerbaycan Müzesini sizlere tanıtmaya çalışacağız.
Azerbaycan Müzesi, İran'da bulunan en değerli müzelerden biridir. Bu müze İran arkeolojik müzeleri sıralamasında İran Milli Müzesinden sonra ikinci sırada yer alır. Bu müzede İslamiyet öncesi döneme ve İslamiyet dönemine ait birçok tarihi eser mevcuttur. Bu yüzden İran tarihini merak edenler için de en önemli kaynaklardan ve mekanlardan biri sayılır. Gelin birlikte bu müzeleri daha yakından tanıyalım.
Azerbaycan Müzesi resmi olarak Hicri Şemsi 1341 yılında kurulmuştur. Bu müze 800 metre kare olan üç salondan oluşmaktadır. Bu salonların her birisinde İran tarihine ait birçok değerli eser bulunmaktadır. Zemin katta bulunan salonda İslamiyet öncesine ait tarihi eser ve eşyalar sergilenmektedir. Burada yedi bin yıllık tarihe sahip olan eserler de mevcuttur. Ciroft şehrinde bulunan ve tarih öncesine ait olup üstünde bitkilerin ve hayvanların resimleri bulunan yılan taşları da bu müzede yer almaktadır.
Bu müzenin ilk katında da, zemin kattaki salon kadar eşsiz eserler sergilenmektedir. Bu kattaki salonda bulunan eserlerin en eskisi Nişabur şehrine ait olup Hicri Kameri dördüncü yüzyıldan geriye kalmıştır. Bu katta bulunan eserlerin özelliklerinden, üstlerinde Kufi yazısının bulunması, Arabesk üslubunun kullanılması ve beyaz sırlı olmalarıdır.
Bu müzenin sikke ve mühürler salonunda ise Hahameniş döneminden ta Kaçar dönemine kadar İran'ın birçok eski demir paraları sergilenmektedir. Ayrıca İran tarihinden birçok mühür örneği de Azerbaycan müzesinin bu salonunda yer almaktadır.
Bu müzenin bodrum katındaki salonda, Tebrizli sanatkâr Üstat Ehed Hüseyni'nin yaptığı metal eşyalar ve heykeller sergilenmektedir. Üstat Hüseyni, insanların geçmişine ve ahlakına, özellikle de 20'inci yüzyılın insanlarına olan derin bakışından yola çıkarak bu eserleri yaparak müzede sergilenmek üzere buraya hediye etmiştir.
Tebriz'de bulunan Azerbaycan müzesinin en yeni bölümü ise tarihi pektograf veya kaya resimleri bölümüdür. Bu bölümde, insan heykelleri, mezar taşları, kitabeler, koç heykelleri ve başka tür taş heykelleri sergilenmektedir. Azerbacan Müzesi, Tebriz’de Kebud Camii’nin yanında ve Tebriz Belediye binasının yakınındaki İmam Caddesinde yer almaktadır.
Tebriz’deki Azerbacan Müzesinin yakınlarında, Belediye Meydanı adıyla da tanınan Saat Meydanı ve onun hemen yanında yer alan Belediye Binası gibi tarihi eserler de mevcuttur. Tebriz halkı arasında Saat Gabagı olarak da tanınan Belediye Binası, İran Milli Eserleri Listesinde de yer almıştır.
Tebriz Belediye Binası, 1314 ve 1318 yılları arasında 9600 metre karelik bir alanda 3 katlı bir bina şeklinde inşa edilmiştir. Bu binada her insanın ilgisini çeken 80 oda ve 10 güzel salon vardır. Belediye Binasının üstünde bulunan Saat Kulesi ise bu binanın ün yapmasına sebep olmuştur. Bu bina U harfi şeklinde, oyulmuş taşlardan yapılmıştır. Bu binanın bir kaç giriş kapısı vardır. Kullanılmış taşlar ise bu binanın ayırt edici özelliklerindendir. Bu bina İran’ın ilk belediye binası sayılmaktadır.Bu binada bulunan Şehir ve Belediye Müzesi de binanın bir başka çekici özelliklerindendir. Bu bina Tebriz’de kurulan İran’ın ilk belediyesinin 100’üncü kuruluş yıldönümü münasebetiyle hizmet vermeye başlamıştır.
Eşsiz bir mimariye sahip olan Belediye Binası, ilginç bir yapıya sahip olup kendi zamanında da nadir yapılardan biri olmuştur. Bu binanın üstünde yer alan saat ise ustaca bir titizlikle oraya yerleştirilmiş ve çeyrek dakika aralarla çıkardığı çan sesi şehirde yankılanıyor. Bu binanın dayanıklılığı yüzünden yapıldığı tarihten beri hiçbir onarım veya restorasyon çalışmaları yapılmamış ve bu bina ilk günündeki gibi korunmuştur.Bu binanın müzeye dönüştürüldüğünden beri, binadaki salonlar da değerli tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Çeşitli el yazmaları ve kitaplar, eski ve değerli halılar ve ayrıca eski fotoğraf makineleri, bu müzede bulunan eşyaların bir kaç örneğidir. Halı sanatı ,basım ve fotoğrafçılık sanatlarının tarihsel gelişimini bu müzeyi gezerek yakından takip etmek mümkün.
Belediye binasının bodrum katında yer alan başka salonlar da vardır. Tarihi belgeler müzesi, ayakkabı müzesi, fener müzesi ve itfaiyecilik müzesi bu katta yer alan müzelerdir. Bu müzelerde, en eski ayakkabılar, fenerler ve itfaiyecilerin kullandıkları donanım ve aletler ve ayrıca en eski fotoğraf makineleri sergilenmektedir.Belediye binasının birinci katında ses müzesi ve şehitler müzesi yer almaktadır. Ses müzesinde eskiden beri Tebriz’de rastlanan müzik enstrümanları sergilenmektedir. Şehitler müzesinde ise Şedit Mehdi Bakeri gibi Tebriz’in tanınmış şehitlerinden kalan resimler, hatıralar ve el yazmaları sergileniyor. Bu binanın ikinci katında ise halı müzesi vardır. Bu müzede ise maksimum 80 yıllık ömre sahip olan halılar sergilenmektedir.
Bir kilometre karelik bir alana sahip olan Tebriz kapalı çarşısı ise dünyanın en büyük tuğladan kapalı çarşısı sayılmaktadır. İşte bu çarşı Tebriz’in en görkemli ve en önemli eserlerinden sayılıyor. Bu çarşı Tebriz şehrinin merkezinde yer almaktadır. Bu çarşının doğu tarafında Ali Kapu adıyla tanınan Kaçar dönemi veliahtlarının yaşadığı köşkler, ve batı tarafında da Tebriz Ulu Camii yer almaktadır.
Bu çarşı Hicri Şemsi 1354 yılında İran Milli Eserleri Listesine alınmış ve Hicri Şemsi 1389 yılında ise UNESCO dünya mirası listesinde yer almıştır. Tebriz kentinin İpek Yolu üzerinde yer aldığından dolayı Tebriz kapalı çarşısı en eski zamanlardan beri revaçta olup Tebriz’in ticaret ve iktisat alanındaki gelişimini sağlamıştır. Günümüzde de modern ticari merkezleri ve alışveriş merkezlerinin artmasına rağmen hala yerli ahalinin ve yolcular ve turistlerin en önemli alışveriş hedefi olarak hizmet sunmaktadır.
Tebriz kapalı çarşısının yapım tarihi belli olmamakla beraber bu çarşının Hicri Kameri dördüncü yüzyılda da var olduğuna dair tarihi belgeler mevcuttur. Hicri Kameri dördüncü yüzyıldan, Kaçar dönemine kadar İran’ı gezmeye gelen seyyahlar bu çarşı ile ilgili bilgiler vermişlerdir. İbni Battuta, Marco Polo, Jacksen, Evliya Çelebi, Gaspard Drouville, Aleksey Saltykov ve Jean Chardin gibi seyyahlar bu çarşıdaki hareketlilik ve revaçtan övgü ile söz etmişlerdir.
Tebriz kapalı çarşısı yaklaşık 300 yıl önce yani Hicri Şemsi 1193 yılında, gerçekleşen şiddetli depremden dolayı büyük hasar görmüş ve daha sonra Necefgolihan Dembeli tarafından onarılmıştır. Bu çarşıda, birçok sokak, dalan, han ve bedesten mevcuttur. Bu çarşının büyüklüğü ve güzelliği, özellikle de mimari bakımından gerçekten eşsiz bir manzara aratmıştır. Bu çarşıda 5500 dükkan ve 40 farklı meslek mevcuttur. Bu çarşıda bulunan bedestenler ve hanların üç katlı olması bu çarşının ayırt edici özelliklerinden biridir. Böylece alt kat depo, kinci kat ise çalışmak ve üçüncü kat da dinlenmek için kullanılıyormuş.
Tebriz kapalı çarşısı kendi benzerlerine kıyasla daha fazla meslek barındırıyor. Bu çarşının sokaklarında ve pasajlarında yürürken yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa aktarılmış tecrübeler sonucunda hala aynı meslekte çalışan insanları göreceksiniz. Bu çarşı çok nadir durumlar hariç, genel olarak geleneksel halini korumuştur ve işte bu yüzden hala ilgileri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu çarşıda her türlü ürüne rastlayabilirsiniz. Altın, mücevherat ve halıdan, besin maddeleri, baharat ve ev eşyalarına kadar herşey bulabilirsiniz Tebriz kapalı çarşısında. Bu sebepten dolayı Tebriz kapalı çarşısı Azerbaycan bölgesinin en önemli hediyelik eşya alma merkezi de sayılmaktadır.Tebriz kapalı çarşısındaki ürün çeşitliliğinin yanı sıra, güzel ve ince mimarsi de insanın saatlerce gezip dolaşmasını kolaylaştırıyor. Muzafferiyye Timçesi bu çarşının en tanınmış bölümlerindendir. Muzafferiye Pasajı Tebriz’deki halı alışverişinin en önemli merkezidir. Buraya girdiğinizde kendinizi ipek ve değerli halıların içinde bulacaksınız. Sözün özeti, Muzafferiyye Pasaji İran’ın halı cennetidir. Mimari özelliklerinden, yüksek tavana sahip olması, tavandaki küçük beyaz pencereleri ve dükkanların muntazam bir şekilde yapılmış olmasıdır. Bu pasaj iki katlı olup her katta 26 dükkan barındırmaktadır. Her katta iki koridor mevcuttur. Her koridorda 13 dükkan yer almıştır.
Zemin kattan yukarı katlara çıkmak için ana kapının yanında yer alan labirent merdivenleri kullanmanız gerekiyor. Zemin kattaki dükkanlarda çoğunlukla halılar satışa sunuluyor halbuki üst katlarda daha çok halı onarımı ve halı tasarımı işlemleri yapılmaktadır. İşte bu katlarda İran’ın en usta halı ve tablo halı onarımcılarını, tasarımcılarını ve boyacılarını bulmanız mümkün.