Şubat 25, 2019 11:20 Europe/Istanbul

Bu programın son bölümünde ise turistlerin ve gezginlerin ikamet edebileceği ve yararlanabileceği imkanları ve tesisatı tanıtmaya çalışacağız.

Daha önce de değindiğimiz gibi Tebriz megakenti, İran’ın Azerbaycan bölgesinde Doğu Azerbaycan eyaletinin merkezidir. Bu anakent İran Azerbaycan bölgesinin ekonomik kutbu olmasının yanı sıra Azeri Türklerinin yaşadığı bir bölge olup ticari, kültürel ve siyasal açıdan da İran’ın en önemli merkezlerinden sayılır. Tebriz şehri Başkent Tahran’ın Kuzeybatı tarafından 631 kilometre mesafede yer almakta ve bu şehre ulaşmak için bir kaç yoldan yolculuk yapmak mümkün. Öyle bir yolculuk ki unutulmaz anılara sebebiyet verecek ve her turizmin ilgisini çekecektir.

Tabii olarak turistlerin unutulmaz bir ikamet yaşamaları için oteller ve ikamet alanları çok önemli bir etkendir. Tebriz şehri otelcilik endüstrisi ile 100 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. 1904 yılında İran’ın ilk modern misafirhane ve konukevi olan “ Nezafet Misafirhanesi” de Mirza İshakhan Muezzuddevle tarafından Tebriz şehrinde inşa edildi.

Günümüzde ise Tebriz şehrinde onlarca otel ve konukevi faaliyet göstermektedir. Bu ikametgahlar arasında ise modern ve yıldızlı olanlar da vardır. Hem geleneksel konukevleri ve hem de görkemli gösterişli modern otellere bu şehirde rastlamak mümkün.

Her yolcu veya turist  kendi zevkine göre kendine uygun bir otel seçmek ister. İran’da da otellerin çeşitli türleri vardır. Kimileri ırmakların veya denizin kıyısında kimileri dağların ve kayaların yanında kimileri de ziyaret ve kutsal mekanlar yakınında inşa edilmiş otellerdir. Bazıları ise modern yapılara sahip bazıları da İran’ın irili ufaklı şehirlerinde geleneksel yapılara sahiptirler. Ancak İran’daki en çok ilgi çeken otel türlerinden biri de tarihi ve geleneksel otellerdir. Bu oteller genellikle bir şehrin, kasabanın veya köyün tarihi ve eski evleridir. Bu tarihi evler restore edilerek yeni ve geleneksel eşyalar ile süslendikten sonra otel olarak hizmet sunmaya başlarlar.

Tebriz şehrinde ise 400’ü aşkın tarihi ev mevcuttur. Bunların 100’ü İran Milli Eserleri Listesinde kayda alınmıştır. Bazıları da otel olarak hizmet vermeye seçilmiştir.

Tebriz’deki Nimetzade tarihi evi de Kaçar döneminden Tebriz’de inşa edilen bir binadır. Bu bina son yıllarda onarılmış ve şimdi Tebriz’deki ilk geleneksel otel olarak hizmete açılmıştır.

Bu iki katlı bina büyük bir koridor aracılığı ile avluya bağlanmaktadır. Binanın dış cephesinde tuğladan yapılmış ve ustukalar ile süslenmiş iki sütunlu  eyvan ve kanatlı pencereleri göze çarpmaktadır. Bu binada sütunlu eyvan, tuğla kaplama, Arabesk desenli ahşaptan yapılmış rengarenk camları ile pencereler İran’ın bu geleneksel otelini daha da ilgi çekici hale getirmiştir.

Yolculuk yapmak ve doğa gezilerine yönelik duyulan ilginin günden güne artması ve ayrıca çevrenin korunması, hedef bölgenin kültürünün istikrarı doğrultusundaki kaygılardan dolayı ekoturizm gibi yeni bir kavramı ortaya çıkmıştır. Doğa gezisi ve turizme yönelik böyle bir yaklaşımın sonuçlarından biri de hedef bölgelerde istihdamın artması ve onlara da çıkar sağlanmasıdır. Böylece turizm hedefi seçilen bir bölge, çevrenin, gelenekler ve göreneklerinin ve turistlerin ilgisini çeken neler varsa korumaya da teşvik olurlar. İşte bu nedenden dolayı ekoturizm, doğal ve insani çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınmada büyük bir payı olacaktır.

Ekoturizm gelişme ve ekonomik açılım fırsatları yaratarak her bölgenin gelir kaynaklarının bir alternatifi olarak sayılabilir. Böylece yerli insanların, tarım alanlarını satması veya doğal kaynakların kontrolsüz kullanımı gibi başka gelir elde etme kaynaklarına yönelmeleri de engellenir.

Yerli insanlar, gelenekleri ve göreneklerini turistlerin karşısında sergileyip el sanatı ürünlerini de onlara pazarlayabilirler. Böylece yerli halk, turistler ile kendi günlük hayatlarını paylaşarak, aslında kendi kültürel değerlerine de vakıf olup bu değerleri korumak için daha fazla çaba gösterirler. Çünkü ekoturizm de çok el verişli bir gelir kaynağı olarak göz önünde bulundurulacaktır. Bunun yanı sıra böyle bir yaklaşım, hedef bölgenin kültürel zenginliğini turistlerin akışı ve yerli olmayan sermaye tarafından kolay kolay değişime uğrayamaz.

İran’da ise bu yaklaşım bir kaç yıldır ilgi odağı haline gelmiş ve uygulanması için de gerekli altyapı hazırlanmaya çalışılmaktadır. Artık turizm endüstrisi de ülke için önemli bir mesele haline gelmiştir. Yerli ve yabancı misafirlerin ve turistlerin İran’a duyduğu ilgiden dolayı turizm alanında imkanlar ve tesisatlar sağlanıp kurulmaya başlanmıştır. Bu imkanların en önemlisi ise yolcular ve turistlerin ikamet edebileceği türlü konaklama yerleridir.

Konaklama yerlerinin çeşitliliğinden kastedilen ise tasarım, coğrafi konum, iklim koşulları ve masraflar bakımından çeşitlilikleridir. Örneğin bu günlerde İran’ın bir çok noktasındaki yıldızlı oteller bir taraftan ve geleneksel ve ekoturizm otelleri ve konaklama yerleri de bir başka taraftan hizmet sunmaktadır.

Tebriz etrafındaki Homa Oteli ise odaları yerli ve yabancı turistler ve yolcuların ilgisini çeken otellerdendir. Bu otelin odaları estetik incelik ve sanat dolu bir zevk ile tasarlanmıştır. Tandır kürsüsü, semaver, hasır yastık ve benzeri gibi köy yaşamı öğelerine de bu konaklama yerinde yer ayrılmıştır.

Bu konaklama yerinde taze ve organik malzemeler  ile yapılan yemekler turistler için hazırlanıyor. Bunun yanı sıra turistlerin kendisi de yemek pişirmek için tandır başında bulunup köydeki hayatı, şehirlerin kargaşası ve gürültüsünden uzak kerpiçten yapılmış bir binada yaşayabilirler. Yerli lezzetli yemekleri yemek ve estetik güzelliği ile insanları hayran bırakan bir avlu ve Kendovan köyüne hakim olan manzara turistleri her zaman hayran bırakmaktadır.

Bu konaklama yeri Kendovan köyünde yer almaktadır. Tebriz’in 62 kilometre uzaklığında bulunan Osku şehrine 22 kilometre mesafede yer alan Kendovan köyü, iklimi, dağlık bölgesi ve yaylak alanları ile ilgi çekmektedir. Özel iklim özelliklerinden dolayı ise bu gölgede soğutma sistemlerine ihtiyaç duyulmamaktadır.

Arı kovası anlamına gelen Kedovan adı bu köydeki evlerinin yapısını açık bir şekilde ortaya çıkarmaktadır. Bu köyde yaşayan insanlar bin yıllarca kayaların sertliği ile yan yana yaşamış ve insanların taş ile aynı ortamda paylaşımını ispatlamaktadır.Bu köyde yapılan kaya evleri ise taşların oyulması ile ayı kovanı şeklinde yapılmıştır. İşte bu yüzden arı kovanları anlamına gelen Kendovan adı bu köyü tanıtmaktadır. Köyün etrafında bulunan maden suyu kaynakları ise bu 6 bin yıllık köyün bir başka cazibesindendir.

Kendovan’ın en önemli özelliklerinden biri de doğal mimari yapısıdır.  Sehend dağlık bölgesindeki doğa, koni şeklindeki kayaları ile insanları kendine cezbetmektedir. İşte buraya cezbolan insanlar Sasaniler döneminden itibaren bu koni şeklindeki kayaları kazıp oymakla güzel ve eşsiz insan yapımı bir mimari eseri haline getirmiştir.

Kendovan köyündeki kaya yerleşim yerlerini kuran insanlar, doğanın güzelliğini kendi isteklerine ulaşmak için bozmamış ve böylece yüksek kültürlerini bütün dünya gözlerinin önüne sermiştir. Bu bölgenin tarihinde ise bu köye ayak basan ilk insanların, iki kilometre uzaklıkta olan yakın bir köy olan Hilever’den geldikleri söylenir. Bu insanlar Moğolların saldırılarından korunmak için Hicri Kameri 7’inci yüzyılda bugünkü Kendovan köyünün karşısındaki ovaya yerleşmişler ve zaman içerisinde koni şeklindeki kayaların içini oyarak kendilerine sağlam bir sığınak ve ev yaratmışlardır.

Kendovan köyünün yanında ise uluslararası kaya oteli olan Lale Kendovan Oteli yer almaktadır. Bu otel dünyanın üçüncü kaya oteli olup faaliyette olan bir kaya oteli sayılır. 

Bu otelin özel ve doğa ile uyumlu mimarisinin yanı sıra, bu tarihi köyün korunmuş çevre bölgelerde yer alması ve güzel iklim ve eşsiz vahşi doğası, maden suyu kaynakları gibi özellikler ile daha da çekici bir turistik hedef haline gelmiştir.

Tebriz şehri bu kadar güzelliği ve turistik cazibesi ile dünyanın bir çok şehri ile de kardeştir. Bu kardeş şehirlerin dördü ise Türkiye’de yer almaktadır. Bunlar İstanbul, İzmir, Konya ve Erzurum’dur. Başka kardeş şehirleri ise Vietnam’daki Ho Chi Minh, Çin’deki Wuhan şehri, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Bakü şehri, Avusturya’nın Viyana şehri, Rusya’nın Kazan şehri, Hırvatistan’ın Zagreb kenti, Filistin’in Gazze kenti,Belarus’un Mogilev şehri, Tacikistan’ın Hocend şehri ve Irak’ın Kerbela şehridir.