Ocak 09, 2019 11:35 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde Sagend madeninden uranyum madenini çıkarma işlemine devam etmek istiyoruz.

Hatırlanacağı üzere geçen bölümde belirttiğimiz gibi Sagend madeni İran’ın Yezd ilinin Erdekan ilçesine bağlı Sagend köyünde yer alıyor. Sagand madeninde uranyum, yerin 340 metre derinliklerinden ve yine üstü açık madeninden çıkarılıyor. Bu uranyum daha sonra Erdekan kentinde sarı pasta üretilmesi için gönderiliyor.

Sarı pasta koyulaştırılmış uranyum okside verilen addır. Sarı pasta zenginleştirilmiş uranyum üretiminde kullanılıyor ve üretilen zenginleştirilmiş uranyum nükleer reaktörlerde tüketiliyor.

Bu süreçte çıkarılan madenin niteliği ve niceliğinin tespiti ve ayrıca her madenin içeriği Sagend maden kompleksinde yapılıyor. Her maden parçası kesim makinesinde iki eşit parçaya bölünüyor ve ardından kodlandıktan sonra taş kırma makinesinde kırılarak çok ufak parçalara ayrılıyor ve daha sonra dört havanlı değirmen makinesinde tamamen pudra haline getiriliyor ve nihayetinde de iki özel kapta arşive ve analiz laboratuvarına gönderiliyor.

Yine hatırlanacağı üzere geçen bölümde İranlı bir uzman uranyum miktarının titransiyon yöntemi ile ölçüldüğünü anlattı. Titrasyon yöntemi ile pudra haline getirilen örnekler laboratuvara gönderiliyor. Bu madenlerden uranyum çıkarmak üzere bir dizi asit veya bazla reaksiyona giriyor.

Hatırlanacağı üzere Sagend uranyum madeninin iki numaralı madeni biri asli biri tali, iki maden kuyusundan oluştuğunu ve İran’da ilk kez bu kuyuların kazıldığını anlattık. Asli kuyudan madenleri, teçhizatı ve kirli havayı çıkarmak ve tali kuyudan da işçilerin madene inmesi ve temiz hava temin edilmesi için yararlanılıyor.

Yine geçen bölümde en son bize açıklamalarda bulunan İranlı mühendisle birlikte Sagend madeninin yeraltı tünellerine indik. Orada uzmanımız bize anlattığı üzere, madenlerin çeşidi tespit edildikten sonra yaklaşık bir ila bir metre on santimetre kazılıyor ve böylece taştan duvarların içine sızılabiliniyor. Buradan toprak ve taş, iş makineleri ile vagonlara doldurularak tünelden çıkarılıyor ve mühendisler daha sonra bir sonraki taş katmanına yöneliyor. Şimdi bu hatırlatmaların ardından Sagend madeninin tünellerinden madenlerin nasıl çıkarıldığına devam etmek istiyoruz.

Sagend madeninin bir başka yeraltı tünelinde uzmanımız açıklamalarına devam ederek buradaki işlemler hakkında şöyle anlatıyor:  

Tünelin bu bölümünün diğer bölümlerden farklı yönü, burada taşların kaldırması için Skripper (kazıyıcı cıhazı) kullanılmasıdır.

Bu makine daha önce kullanılan kazı makinesinden farklıdır. Gerçekte ikisi de taşları ve toprağı taşıyor, fakat biri yatay ve öteki dikey olarak değiştiriyor.

Burada çalışma yöntemi şu ki bir armatörle duvarı tutuyorlar ve kaya parçasının çevresine tel atarak çekiyorlar  ve olduğu gibi vagonlara doğru ilerliyorlar.

Tünelin bir başka bölümü, uranyum kansora bölümüdür. Uranyum kansora metasomatit türündendir, yani çeşitli madenlerin değişime uğraması sonucu ortaya çıkar. Madenin bu bölümünün oluşması için milyonlarca yıl gerekiyor. Sagend uranyum madeninin esas madeni Magnetif demir madenidir. Magnetif koyu renkli ve ağır bir madendir. Bu madenin içindeki uranyum çok ufak olması nedeni ile çıplak gözle görülmez. Bu yüzden özel araç gereçler ve özel cihazlar kullanılmalı ve dolaylı jeo fizik yönteminden yararlanmak gerekiyor. Dolaylı jeo fizik yöntemlerinden biri spektrometre makinesi ile radyometrik ölçümdür ki madeni çeşitli noktalarda takip eder.

Uzmanlar yazılımın içinde 50*50 santimetrelik bir şebeke kuruyor ve daha sonra çeşitli noktaları yazılıma yüklüyorlar. Makine hesaplarını yaptıktan sonra "CPS"  adı ile bilinen bir rakam elde ediliyor.

CPS aslında yarım saniyede yapılan sayımın değeridir. Yani spektrometre aldığı gamma ışınları miktarına göre uranyum ve toriyum ve potasyumun ayarını belirliyor.

Dolaylı jeo fizikte ikinci yöntem loging ya da kuyuyu katetme yöntemidir. Yani bir tünelde makinenin ucu içeride jeolojik testler için ilerler ve ilerlerken radyometrik etüt yapar.

Buradan toplanan örnekler laboratuvara gönderiliyor ve içinde ne kadar uranyum bulunduğu tespit ediliyor.

yerin 340 metre derinliğinde  konu uzmanların açıklamaları sayesinde elde ettiğimiz eşsiz deneyimlerin ardından Sagend uranyum madeninden ayrılıyoruz. Madenden çıkan vagonlar radyasyon kontrol detektörlerine doğru yönlendiriliyor. Bu detektörler uranyum ayarını takbiri olarak ölçüyor ve eğer 300 ppm üzerinde olursa ikinci hatta yönlendiriliyor ve burada uranyum çıkarma işleminin ilk aşaması yapılıyor.

Sagend madeni dışında uzmanımız  açıklamalarına şöyle devam ediyor:

Bizim Sagend madeninden çıkardığımız maden, uranyum madenidir. Bilindiği üzere bu maden enerji üretme alanında çok değerlidir. Bu yüzden bizim esas amacımız, bu madenden azami derecede yararlanmaktır. Bizim burada uyguladığımız ve tüneldeki çalışmalarımız çok özel bir yöntemdir.

Uranyum madeninde ve özellikle yeraltı uranyum madenlerinde çalışan personelin sağlığı ve havalandırma işlemi çok önemli bir konudur. Bu yüzden Sagand madeninde saniyede 110 metreküp kapasitesi olan havalandırma makinesi temiz havayı havalandırma kuyusundan yeraltındaki alana gönderiyor ve bu hava iç alanda sirküle olduktan sonra hava kirliliği belirlenen seviyeye geldiğinde diğer kuyudan dışarı çıkıyor. Pratikte madende 24 saat boyunca 3 vardiya çalışılıyor. Şimdiye kadar buradan çıkarılan 130 bin ton gerekli ayarda maden, şehit Rızainejad kompleksine gönderildi. Orada bu madenlerden sarı pasta üretiliyor.

Erdekan kentinde şehit Rızainejad uranyum üretme kompleksinde, Sagend madeninden çıkarılan madenlerin üzerinde diğer işlemleri yapılıyor.

Gerçi Sagend maden kompleksi Erdekan kentinden uzak olduğundan, gerekli olan çoğu yedek parçaları Sagend kompleksinde üretiliyor, böylece maliyetler düşmüş oluyor. Buna göre de burada çeşitli atölyeler açılmıştır. Ayrıca söz konusu atölyelerde kullanılan tüm makinelerin bakımı da aynı yerde yapılırken yeraltı çalışmaları için gerekli olan elektrik enerjisi vesaire gerekli malzemeleri de orada temin ediliyor. Sonuçta madenden çıkarılan taşlar, büyüklüğüne göre sınıflandırılıyor ve ardından ayarları belirleniyor ve daha sonra özel kamyonlara yüklenerek gerekli güvenlik tedbirleri altında şehit Rızainejad kompleksine taşınıyor ve orada sarı pasta üretiliyor.