Ocak 09, 2019 11:58 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde geçen bölümde ele aldığımız İsfahan UCF tesislerinde uranyum zenginleştirme hazırlık sürecini gözden geçirmeye devam edeceğiz.

Hatırlanacağı üzere geçen bölümde İsfahan’ın UCF tesislerinde sarı pastanın uranyum içeren bazı ürünlere dönüştürülmesinden söz ettik. Şimdi sohbetimizin devamında uranyum zenginleştirme hazırlık sürecini tamamlamak istiyoruz.

Geçen bölümde uranyum tri oksit’in belli oranda hazırlanmış hidrojenle yuvarlak bir fırına girdiğini ve buradaki kimyasal reaksiyonların sonucunda bir taraftan su buharı ve atık gazlar çıkıp gazların rafine edildiği ve uranyumun yeniden elde edildiği üniteye aktarıldığını ve bir taraftan da UO2 veya uranyum di oksit de hidro florinasyon ünitesine sevkedildiğini anlattık.

UO2 yani uranyum di oksit hidro florik asit ile reaksiyona girdiğinde UF4 yani uranyum tetra floraid fosfor yeşili renginde ve pudra halinde elde ediliyor. Elde edilen bu ürün daha sonra özel konteynerlerde ve nihai stratejik ürün olan UF6 ya da diğer adı ile uranyum hegza floraid ürününü elde etmek üzere bir başka üniteye sevkedilir. Bu süreçte uranyum di oksit yani UO2 kontrollü düzeyde kuru hidro floridrik asitle beraber yuvarlak bir fırına giriyor. Bu fırının reaksiyonların gerçekleştiği bölümünde sıcaklık büyük bir titizlikle 450 derecede tutuluyor ve böylece aşırı sıcaklıktan kaynaklanacak tahribat önlenmiş oluyor. Bu merhalede kullanılmayan su buharı, nitrojen ve hidrojen floraid özel filtrelerle toplanıp sıkıştırılıyor ve atmosfere bırakılmadan önce arındırılıyor.

İsfahan tesislerinin mühendislerinden Emiri uranyum zenginleştirme sürecini şöyle anlatıyor: Bir önceki merhalede üretilen UO2 pudrası bir sonraki merhaleye getiriliyor. UO2 pudrası sürekli olarak yüksek basınç ve sıcaklıkta çalışan bir fırına aktarılıyor ve hidrojen floraid asit ile reaksiyona girdikten sonra belli bir süre bekletiliyor ve sonuçta UF4’e dönüşüyor ve en son bu UF4 ürünü da bir sonraki merhaleye geçerek nihai ürün olan UF6’ya dönüşüyor. Yüksek sıcaklıkta çalışan bu reaktörden çıkan gazlar tamamen filtrelerden geçirilerek içinde muhtemelen kalan UO2 ve biraz da UF4 maddelerinden arındırılıyor.

Uranyum tetra floraid özel kapsül şeklindeki konteynerlerle  uranyum hegza floraid ünitesine intikal ettirildikten sonra ilkin özel hücrelerden elde edilen flor unsuru ve buraya intikal ettirilen uranyum tetra floraid ani bir reaksiyonda ve kontrollü bir hızla kalsiyum floraiddan nötr bir zemine 450 ila 475 derece sıcaklık şartlarında reaktörün içine yönlendiriliyor ve nitrojen ve flor karışımı ile birlikte ve azalmış basınç şartları altında akışkan hale getiriliyor.

İranlı uzman Emiri şöyle devam ediyor: Daha önce de anlattığım gibi, uranyumu işleme sürecinde esas bölüm gerçekte uranyumdan özel bir bileşeni elde etmek ve bir sonraki merhale de üretilen gazı cezbetme sistemidir. Bir başka ifade ile bu süreçte çevre meseleleri söz konusu olduğundan, burada elde edemediğimiz çok az miktarda olsa bile UF6 maddesinin çevreye karışmasına izin veremeyiz. Bu yüzden burada gazların cezbedilmesi için iki sistem kullanıyoruz. Gazlar bu iki sisteme giriyor ve kondansörlerde arınmayan UF6’lar toplanıyor. Birinci sistem aslında bir dizi özel kömürlerden oluşuyor ve bu kömürler mümkün mertebe UF6’ları topluyor ve ürün nihayetinde çok düşük yoğunlukta ikinci sisteme aktarılıyor. İkinci sistemde de geriye kalan çok az miktarda UF6 krabonat sodyum mahlulü ile reaksiyona giriyor ve nihayetinde mahlul haline geliyor. Bu şekilde toplanan sıvı atıklar en son uranyumu elde etme birimine aktarılarak uranyum tamamen toplanmış oluyor ve yakıt sirkülasyonunun başına geri dönüyor.

Burada elde edilen uranyum hegza floraid gazı yani UF6 ilkin filtrelerden geçiriliyor, böylece katı maddeleri cezboluyor, gazın kendisi de sıkıştırılıyor ve ardından kondansörde eriyor. UF6 ya da uranyum hegza floraid gazının üretim zincirinin son halkasında bir kaç soğutucu kondansör bulunuyor. Bu kondansörler UF6 gazını gaz bazından katı bazına dönüştürüyor ve en son UF6 özel mahzenlere aktarılıyor.

UF6 gazının üretim sürecinin tüm aşamalarının sıvı atıkları vardır ki bunlara çok özel ilgi gösterilmesi gerekiyor. Bu atıklar tüm ünitelerden toplanarak ayrı bir ünitede özel olarak arındırılıyor. Bazı sanayi sektörlerinde atıklar pek önemsenmeyebilir, fakat uranyum madenlerinde uranyum maddesi onca emekle ve zerre zerre çıkarıldığından burada atıklarda bulunan her zerresi değer kazanıyor ve heba olması önleniyor.

Gerçekte bu süreçte uranyumun değeri altın kadar ve hatta altından daha fazla değerlidir. Zira uranyum madenleri uranyum maddesinden boşaldığında atıklardan elde edilen şu az miktarda uranyum bile nükleer yakıt sirkülasyonunu ayakta tutmaya yardımcı olabilir.

Hali hazırda bu sistemde üretilen atıkların işlenme sürecinde en önemli konulardan biri, nükleer tesislerde üretilen atık çeşitlerinin çevre ile ilgili bölümüdür. Bu konu özellikle İsfahan UF6 tesislerinde atıklarla ilgilenen uzmanların üzerinde özenle durdukları bir konudur.

İsfahan UF6 tesislerinin önemli ünitelerinden biri, atıklardan uranyumu yeniden elde etme ünitesidir. Bu bölümün sorumlusu İranlı genç uzman, atıklardan uranyumu yeniden elde etmenin büyük önem arzeden bir ünite olduğunu belirterek şöyle diyor: Biz bu bölümde uranyum fabrikasında üretilen tüm atıkları özel tankerlerin içinde teslim alıyoruz. Daha sonra teslim aldığımız atıkların üzerinde bir işlem uyguluyoruz. Ünitenin birinci salonunda bu işlemler uygulandıktan sonra atıklar ikinci salona intikal ettiriliyor. İkinci salonda atıklar filtrelerden geçiyor ve oradan da cezbedilme işlemini yapan rezin kulelerine sevkediliyor. Bu rezin kulelerde biz uranyumu cezbediyoruz. Bu kulelerde cezbetme işlemi amonyak ve asit yardımı ile doyma noktasına ulaştığında kulelerin üzerinde ihya işlemini uyguluyoruz ve cezbedilen tüm uranyumları yüksek dozda uranyum ürünü şeklinde nükleer yakıt sirkülasyonuna gönderiyoruz. Gerçekte uranyumu yeniden yakıt sirkülasyonuna geri kazandırarak heba olmasını önlüyoruz.

Uranyumu atıklardan yeniden elde etme ünitesinde devam eden işlemlerin hakkında bu bölümde sorumlu bir başka İranlı uzman sürecin detaylarını şöyle anlatıyor: Bu birim biraz önce de belirtildiği üzere uranyumu atıklardan elde etme ünitesidir. Bu ünitede tüm birimlerden elde edilen atıkları sakladığımız storage adında mahzenlerimiz var. Burada atıkları aldığımız zaman üzerinde bazı hazırlık işlemleri uyguluyor ve yoğunluklarını düzenliyoruz. Aslında buraya gelen tüm atıklar uranyum içeriyor ve bu yüzden nükleer yakıt sirkülasyonunun dışına çıkmaması gerekiyor. Buna göre biz bu ünitede rezin kulelerimizde atıklarda bulunan uranyumu topluyoruz.

Evet, tüm bu anlattıklarımız İsfahan UCF tesislerinde uranyum zenginleştirme hazırlık çalışmalarıydı. Gerçekte uranyum zenginleştirme tesisleri olan Natanz nükleer tesisleri için hazırlanan UF6 ya da uranyum hegza floraid üretimi, nükleer yakıt sirkülasyonunda en değerli ve en önemli faaliyetlerden biridir ve İran’ın nükleer yakıt sirkülasyonu zincirinde çok önemli bir halkayı oluşturur. Bu başarı İran’ı dünyada nükleer enerji kutuplarından biri olarak tanıtmıştır.