İran pazarı - 42
Bugünkü sohbetimizde sağlık turizmi ile ilgili piyasayı gözden geçirmeye devam etmek istiyoruz.
Sağlık turizmi İran’ın petrol dışı en önemli gelir kaynaklarından biri olabilecek önemdedir. Son onyıllarda tıp dünyasında büyük gelişmeler yaşandı, öyle ki tüm insanlara daha iyi bir yaşam için umut kaynağı olmaya başladı. Günümüzde tıp bilimi tarihinin görülmemiş bir dönemine girmiş bulunuyor, öyle ki günümüzde kalp, böbrek, karaciğer ve ilik nakli ameliyatları, DNA, genetik, laboratuvar şartlarında doğan bebekler, klonlama yöntemi ile doğan hayvanlar, kök hücre yöntemi ile tedavi artık bir çok sağlık merkezinde yaygın hale geldiği gözleniyor. Bugün artık sağlık ve araştırma merkezleri veya hastanelerde sırf ilaçla tedaviden söz edilmiyor ve daha çok organların özel tedavileri, dokuların üretilmesi ve hatta organların üretilmesi gibi konulardan söz ediliyor.
Her halde siz de şimdiye kadar kök hücre hakkında bazı haberleri duymuşsunuzdur. Kök hürce, vücutta her türlü hücreyi yeniden üretebilecek hücrelere verilen addır. Araştırmacıların araştırmaları, vücudun tüm dokularında kök hücre adında bir nevi hücre bulunduğunu, bu hücreler aynı dokuyu yeniden üretme veya onarma yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. Bu hücreler dokularda aksama olunca çoğalmaya başlıyor ve zarar gören dokuları onarıyor. Kök hücreler önemli bir bölümü yok olan dokulara nakledilerek zarar gören hücrelerin yerini alabiliyor ve söz konusu dokudaki hasarı onarabiliyor. İşte bu yetenekleri yüzünden bu hücrelere kök hücre adı veriliyor.
Bu arada insan vücudunda bir çok hücre kendi kendine çoğalamıyor ve doğum anından ölüm anına kadar çoğalmadan hayatına devam ediyor. Ancak kan, deri ve sindirim sistemi borusu gibi bazı dokular da çok hızlı kendi kendini onarma gücüne sahiptir, nitekim her gün insan vücudunda milyonlarca deri, kan ve sindirim sistemi hücreleri üretiliyor.
Aslında kök hücreleri tüm hücrelerin anası nitelemek mümkün, zira bu hücreler kendi kendini yenileme yeteneğinin yanı sıra kan, kalp, sinir ve deri gibi diğer bazı hücrelere dönüşme özelliğini de taşıyor. Kök hücreler bazı fizyolojik veya laboratuvar şartlarında kalp adaleleri veya pankrasta ensülin üreten hücreler gibi özel işlevleri olan hücrelere dönüşebiliyor.
Günümüzde kök hücre ile tedavi yöntemi uzun araştırmaların ardından hastalıkların tedavi yöntemlerinden biri olarak tıp dünyasında yerini almıştır. Kök hücre tedavi yöntemi tıp biliminin yeni bir dalı sayılır. Bu tedavi yönteminde vücudun dışında yetiştirilen hücreler enjeksiyonla hastanın zarar gören dokularının onarımı için kullanılıyor.
Günümüzde kök hücre tedavisi alanında bazı hastalıkların tedavisi veya önlenmesinde önemli sonuçlar elde edilmişti.
Öte yandan kök hücreden organ nakli alanında yararlanmanın da göz kamaştıran sonuçları olmuştur. Kök hücre herhangi bir organ nakli durumunda hastanın nakledilen organı kabul etmesi ve o organı atmaması alanında büyük yardımı oluyor. Bu konuda kalp kaslarının hücrelerini örnek vermek mümkün, şöyle ki ne zaman kasların dokularına zarar gelecek olursa kök hücre sayesinde bu sorun giderilebiliyor. Gerçekte ceninin taşıdığı kök hücreler kalp kaslarını yapan hücrelere dönüşebiliyor ve böylece bu hücreler kalp kaslarına zarar veren enfarktüs durumlarında veya anadan doğma kalp rahatsızlıklarında kullanılabiliyor.
Kök hücreden ilik nakli ameliyatlarında ve talasemi ve kanser gibi bazı hastalıkların tedavisinde de yararlanılıyor. Bu durumlarda kan üreten kök hücreleri kullanılıyor. Bu ameliyatlar Tahran tıp bilimleri üniversitesine bağlı Şeriati hastanesi hematoloji ve onkoloji ve ilik nakli merkezi ve yine Şiraz tıp bilimleri üniversitesinde gerçekleşiyor.
Sağlık alanında en önemli meselelerden biri, hastalıkların sebebiyet verdiği zararlardan ve insan derisinde şiddetli tahribata veya derinin yok olmasına yol açan hadiselerden korunmak için bir yol bulmaktır.
Deride oluşan lekeler aslında bir nevi deri hastalığıdır ve vücutta renkleri üreten hücrelerin bu yeteneğinde aksama yaşanması yüzünden ortaya çıkar. Bu hastalığın kesin sebebi henüz bilinmemektedir. Vitiligo adı ile anılan bu hastalığın belirtilerinden biri vücudun çeşitli bölgelerinde beyaz lekelerin ortaya çıkmasıdır.
Vitiligo hastalığının bulaştığı bölgelerde çıkan kıllar da genellikle beyaz renktedir. Bu hastalık hemen hemen tüm ırklarda ve her iki cinste görünen bir hastalıktır. Bu hastalık ayrıca bağışıklık sistemi bozulan insanlarda daha çok yaygındır.
İran’da kanser, kemik ve göz hastalıkları ve Vitiligo gibi tedavisi zor hastalıkların üzerinde araştırma yapan ve bu tür hastalıkları tedavi eden merkezlerden biri, Royan kök hücre ile tedavi merkezidir.
Vitiligo hastalığının tedavisi için ilaçla tedavi, ışılama ile tedavi ve bağışlıklık sistemlerini tedavi etme gibi çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Ancak bazı vakalarda bu yöntemlere hastalar tarafından uygun tepki verilmemiştir. Buna göre Royan kök hücre ile tedavi merkezinde İranlı bilim adamları geliştirdikleri eşsiz bir yöntemle şimdiye kadar 1500 kadar bu tür hastaları tedavi etmeyi başarmıştır. Bu yöntemde İranlı bilim adamları otolog nakli ile renk üreten hücreleri hastanın sağlıklı bölümlerinden aldıktan sonra beyazlaşan bölgelere enjekte ediyor.
İranlı bilim adamlarının geliştirdiği bu yöntemde Vitiligo hastalığına yakalanan hastanın hastanede yatması gerekmiyor ve sadece sağlıklı hücreler hasar gören bölgelere enjekte edilerek deri üzerinde hiç bir yara veya iltihaplanma oluşmadan iyileşiyor.
Aslında Royan kök hücre ile tedavi merkezi, İran’da Kuzey Kore hücre alanında araştırma ve faaliyet yürüten merkezlerden sadece biridir. Royan merkezi aynı zamanda bilimsel ilerleme ve araştırmalarında kaydettiği başarılardan dolayı İran’ı dünyanın ilk on ülkesi arasına yerleştirdi.
Bu merkezde üzerine araştırma yapılan ve sonuca da ulaşan deri ve kemik hastalıklarının tedavisinden başka, bazı kanser türleri ve MS gibi sinir hastalıklarının tedavisi üzerinde de araştırma yürütülüyor. Merkezde artroz hastalığının tedavisi üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları da sağlıklı hücreleri zarar gören bölgelere enjekte ederek hastalığı tedavi etmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Üstelik bu hastalığın İran’da tedavi bedeli Avrupa’nın gelişmiş ülkelerine kıyasla onda birden daha azdır.
İran’da hastalıkların tedavisi alanında araştırma ve faaliyet yürüten bir başka merkez de İran Hilal Tedavi Merkezidir. Bu merkez 1999 yılında İran İslam Cumhuriyeti kızılay cemiyetinin yatırımları ile hastalıkların teşhisi ve tedavisi üzerinde araştırma yapmak amacıyla kuruldu.
İran Hilal Tedavi Merkezinde diş hekimliği, nüroloji, deri, saç ve estetik, lazer, kulak boğaz burun, kadın doğum, ortopedi, üroloji klinikleri gibi çeşitli klinikler faaliyet yürütüyor. Bu merkezin ihtisas kliniklerine de göz hastalıkları, kısırlık, neferoloji ve diyaliz, kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve metabolizm kliniklerini örnek vermek mümkün.
İran Hilal Tedavi Merkezi başkent Tahran’ın doğusunda sahip olduğu tüm klinikler ve özel laboratuvarlar ve en seçkin hekimleri ve personeli ile derilerin üzerinde görülen Vitiligo ve diğer deri hastalıklarında hastalara hizmet sunuyor. Bu merkezin ayrıca kök hücre ile tedavi kliniği bulunuyor. Bu klinikte derinin gençleştirilmesi ve yüzde oluşan buruşuklukların giderilmesi gibi hizmetler sunuluyor.
İran Hilal Tedavi Merkezi ayrıca turizm tedavi bölümüne de sahiptir. Bu merkezin hizmetlerinden yararlanmak isteyen sağlık turistleri ise http://www.helalclinic.com sitesine başvurabilir ve ihtiyacı olan bilgileri bu siteden alabilir.
İran kızılay cemiyeti uluslararası platformda dünya ülkelerinin güvendiği bir kurum olduğundan başka ülkelerden sağlık turistleri gönül rahatlığı ile bu merkezi seçerek güven içinde tedavi görebilir.
Bu merkezin eşsiz imtiyazlarından biri tam donanımlı lüks ve özel bir otele sahip olmasıdır. Bu çerçevede sağlık turistleri ve refakatçileri İran’da ikamet ettikleri sürece rahat ve güvenli bir seyahatten ve transfer hizmetinden başka, seyahat sigortası, mütercim ve çeşitli turlardan yararlanabilir. Nitekim hali hazırda Irak, Arabistan, Libya, Azerbaycan cum., Tacikistan, Afganistan ve Tanzanya gibi ülkelerden sağlık turistleri bu merkezde tedavi görüyor.