Mayıs 07, 2019 16:15 Europe/Istanbul

İlahi bereket, rahmet ve gufranı ile dolu mübarek Ramazan ayına selam olsun. Sessizliği tespih, uykusu ibadet, amelleri makbul ve duaların isticabet edildiği bir aydır Ramazan.

Ramazan ayı ile ilgili Kur'anı Kerim'in Bakara suresinin 185'inci ayetinde şöyle buyrulmaktadır:" O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık sizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşı Allah’ın ululuğunu dile getirmeniz ve umulur ki şükredersiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).

Emirelmüminin Ali as Peygamber Efendimiz'in Şaban ayının son günlerinde mübarek Ramazan ayının değeri hakkında şöyle bir hutbe okuduklarını naklediyor:" Ey insanlar! Gerçekten de Ramazan ayı, bereketi, rahmeti ve gufranı ile sizlere gelmiştir. Bu ay, Allah katında en güzel ve en üstün aydır. Günleri ve geceleri en değerli ve en üstün geceler ve günlerdir. Saatleri de en iyi saatler ve en üstün saatler sayılır. Bu ayda sizler Allah'ın ziyafetine davet edilip ilahi kerametten yararlananlar zümresine katılanlar arasındasınız. Bu ayda nefesleriniz tespih, uykularınız ibadet ve amelleriniz kabul olup dualarınız icabet edilir."

Allah'tan doğru ve pak yürekleriniz ile Kur'an okumayı ve oruç tutmayı nasip etmesini isteyin. Açlığınız ve susuzluğunuz ile kıyamet günü açlığı ve susuzluğunu hatırlayın. Fakirler ve yoksullara sadaka verin. Büyüklerinize hürmet edip küçüklerinize merhamet edin. Akrabalarınızı ziyaret edip dilinizi koruyup Allah'ın helal kılmadığı şeylere bakmayın, helal olunmayan şeylere kulak asmayın, yetimlere şefkatli olun ki sizin yetimlerinize şefkatli olsunlar, Allah'ın katında günahlarınızın bağışlanmasını isteyip tövbe edin, namaz vaktinde ellerinizi duaya açın ki en güzel ve ne değerli saatler ile karşı karşıyasınız…

Allahu Teala namaz kılanlar ve secde edenlere azap etmeyeceğine yemin etmiş ve onların kıyamette cehennem paniğine kapılmasına müsaade etmeyeceğini söylemiş…. Ey insanlar, bu ayda cennetin kapıları açık, Allah'tan bu kapıları size kapatmamasını isteyin. Zaten bu ayda cehennem kapıları da kapalıdır. Allah'tan bu kapıları sizler için hiçbir zaman açmamasını isteyin. Orada şeytanlar tutuluyor. Bu yüzden Allah'tan onları artık size musallat etmesin diye duada bulunun…"

İmam Ali as bu sırada ayağa kalkıp şöyle buyurdular:" Ey Resulallah! Bu aydaki en güzel amel nedir?" Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular:" Ey Ebel Hasan! Bu aydaki en güzel amel, Allahu Teala'nın belirlediği haramlardan uzak durulmaktır."

Ramazan ayı Kameri yılında 9'uncu ay olarak ayların en iyisi ve en faziletlisidir. İlahi mağfiret ve rahmet sofrası bu ayda ilgi duyan tüm kullara açıktır ve onları kendine çağırıyor. Bu ayda melekler "Ey İnsan! Bil ki bu ayda cehennem kapıları kapalı ve Şeytan'a da pranga takılmıştır. Cennet kapısı kullara açılır. Bu yüzden oruç tutup ibadet olarak kendinizi Allah'ın rızası ve ve üstün cenneti için hazırlayın" diye seslenirler.

Mübarek Ramazan ayı eşsiz ve altın bir fırsattır. Sabahleyin ve geceleyin bakir dua fırsatları, takvanın ruh ve canda kök salma fırsatı, ruhun tazelenmesi ve Kuran'ın eşsiz ayetleri ile duygusal bağ kurmak, günahlardan sıyrılıp Allah'a doğru yürümek, güzel huyluluk ve başkaları ile sinerji kurup açlar ve fakirler ile aynı hissi paylaşmak fırsatıdır Ramazan ayı.

Allah Resulu Muhammed Mustafa saa’in torunu İmam Hasan Mücteba as, Ramazan ile ilgili şöyle buyurmuşlardır:” Allahu Teala Ramazan ayını mahluklar için yarış meydanı olarak belirledi. Böylece mahluklar Allah’a itaat etmek ve birbirinin memnuniyeti ve hoşnutluğuna yol açmak için bir birini sollamaya çalışıyor.”

Allah Resulü ve Pergamberin pak soyundan gelen masum İmamlarımızdan Ramazan ile ilgili geriye kalan birçok hadiste bu ayın önemine birçok defa vurgu yapılmıştır. Hz. Muhammed saa bu konuda şöyle buyurmuşlardır:” Göklerin kapıları Ramazan ayının ilk gecesinden itibaren açılıp bu ayın son gecesine kadar açık tutuluyor. “

Peygamber Efendimiz başka hadiste uyarıda bulunup şöyle buyurmuşlardır:” Gerçek bedbaht, bu ayı geride bırakıp günahları affedilmeyenlerdir.”

Kalbin temizlenmesi ve gönlün ahlaki rezaletlerden ve kabul edilmez amellerden pak tutulması, Allah rahmeti ve gufranından yararlanması için esas şart ve zaruri bir koşuldur. İnsanlar bu mübarek ayda Kur'an tilaveti ve onun nurani ayetleri üzerinde kafa yormak sureti ile kalplerini cilalayabilecek ve mübarek Ramazan ayından feyiz alıp Allah’a yaklaşabilecektir.”

Gafil insanlar bu İlahi çağrıdan uzak durmalarından dolayı İlahi rahmet ve mağfiretten gafil olurlar. Ancak müminler, bu fevkalade fırsattan en iyi şekilde yararlanıp bu bağdan çiçekler dermeyi başarırlar.

Ramazan ayında, Hak Hazretlerinin sonsuz inayeti ve lütfu bir başkadır. Ramazan ayındaki İlahi ziyafet ve serilmiş büyük bereketli sofra, günahlardan arınmak ve kulluk yoluna ayak basmak için en büyük fırsattır. İlahi ziyafet ayının her anından yararlanıp feyizleri ve bereketlerinden yararlanmak için uyanık olmak şart. Mümin insanlar, Allah Resulünü örnek alarak bu ayın her günü için ibadet planı yaparlar.

İşte bu doğrultuda bu ayın bereketli ve hayırlı günlerinden daha çok feyiz almak için Peygamber Efendimiz ve Ehli Beyti tarafından birçok tavsiye ve talimat verilmiştir. Bu tavsiyeler ve talimatlara göre bu ayda ameller dörde ayrılabilir: Dua, Kur'anı Kerim tilaveti, zikir, istiğfar ve mustahap namazlar.

Allah Resulü Hz. Muhammed saa ve pak Ehli Beyti’nden Ramazan ayı sabahları, vacip namazlar sonrası, gündüz ve geceleri için özel dualar yadigar bırakılmıştır. Öyle dualar ki marifet ve ahlaki içerikle doludur ve insanı nur ve marifet kaynağına bağlamaktadır.

Allah Resulü ve faziletli hanedanının önemle üzerinde durduğu başka bir husus da Ramazan ayında Kur'anın okunmasıdır. Kur'an tilaveti bu ayda bir başkadır. Öyle ki Ramazan ayında bir ayeti okumanın sevabı Kur'anı Kerim’in hatminin sevabı kadardır.

Dinimizin büyükleri de Ramazan ayının gündüzleri ve gecelerindeki en iyi ve en güzel amelinin Kur'anı Tilavet olduğunu düşünüyorlar. Çünkü Ramazan ayı Kuranın indirilme ayıdır. Bu hususta şöyle bir hadis mevcuttur: Her şeyin baharı vardır. Kur'anı Kerim’in baharı ise Ramazan ayıdır.”

Ancak gerçek müminler Ramazan ayından yararlanmak için, bir ay öncesi yani Şaban ayından hazırlanmaya başlarlar. Onlar değerli Şabaniye münacatı ve duası ile Allah’a yakınlaşmak sureti ile İlahi gufranı talep ederler. Bu zengin içerikli, ilahi aşk dolu münacatta şöyle yazılıyor:” Allah’ım senden gayrı her şeyden bağları koparıp sana yaklaşmayı ve ilahi aleme adım atmamı bana bağışla.”

İşte bu, bir kulun, yüce Allah’a olan kulluğunun doruğudur. Gerçek mümin, Ramazan ayında Allah’ına kulluk edip ibadet ederek, maddi bağlardan ve tüm bağlılıklardan kurtulma ve Allah’tan gayrı her şeyden gönül koparmaya doğru adım atmaktadır.

Böyle bir mümin Allah’ın rızasını kazanmak ve ona yakınlaşmak için yemek ve içmekten sakınıp Kuran ayetlerini tilavet edip ayetleri üzerinde kafa yorarak,  kulağını ve gözünü de haramlara tıkayıp kapatmaktadır.

Gerçek mümin, bu mübarek ayda başka insanlar ile uzlaşma yoluna giderek onlara karşı iyi davranır, yetimlere şefkatli yaklaşıp, fakirler ve ihtiyaç sahiplerini yedirip doyurarak, Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu talep eder. Böyle bir mümin, Ramazan ayı sahur zamanları ve sabahlarına özel dualar ve münacatları okuyarak, günahlarını ve aczini itiraf ederek pişman olduğunu ve göz yaşı ile Allah’tan affedilmesini ve bağışlanmasını ister. Mümin bir kişi, tüm bu amelleri Allah’a olan aşkı ve kulluğunu göstermek için yapar. Böylece Allah’tan günahlarını bağışlayarak onu İnkıta İlellah ve İlahi Kurb mertebelerine erişmesine layık kılmasını ister.

Kıymetli dinleyicilerimiz sonsuz İlahi lütufların ayı mübarek Ramazan ayının başlaması dolayısı ile bir kez daha sizleri tebrik edip hayırlara vesile olmasını diliyoruz.