Mayıs 17, 2019 20:23 Europe/Istanbul
  • Gizli Güneş – 28

Bugünkü gizli güneş başlıklı sohbetimizde nükleer teknolojiden gıda sanayiinde nasıl yararlanıldığını gözden geçirmeye devam etmek istiyoruz.

Hatırlanacağı üzere geçen bölümde nükleer teknolojiden yararlanmanın gıda sanayiinde randımanı nasıl arttırdığından söz ettik. Şimdi sohbetimizin devamında nükleer teknolojinin gıda sanayiinde üretim üzerindeki etkisini ele almak istiyoruz. Nükleer teknolojiden yararlanırken radyoaktif ışınlama tekniğini kullanmanın meziyeti, tarım ürünlerini başka ülkelere ihraç etme imkanını oluşturmasıdır. Bu durum ülke ekonomisine büyük katkı sağlayabilir.

Ancak nükleer teknolojiden yararlanarak üretilen ürünlerin maliyeti ışınlama teçhizatının pahalı olması yüzünden yükselmesi konusunda, ışınlama sayesinde tarım ürünleri zayiatının azalması ile sağlanan tasarrufun maliyetin yükselmesini telafi ettiği söylenebilir.

Gerçekte gıda maddelerinin kalıcılığını uzatmak için ışınlama tekniğini kullanmak, diğer yöntemlerden daha ekonomik sayılır. Bazı bitkileri radyoaktif izotopları kullanarak belli dozda ışınlamak hedef bitkinin gelişmesine ve özellikle yaz ayları kısa süren ve bitkilerin yetişmek için yeterli fırsatı olmayan bölgelerde çok yardımcı olur.

Konumuzla ilgili İranlı bayan uzmanımız şu açıklamada bulunuyor:

Mutasyon yöntemi, bitkileri genetik yapılarında herhangi bir değişiklik yapmaksızın daha uygun hale getirmek üzere kullanılan yaygın tekniklerden biridir. Mutasyon uygulaması başta gama ışınları olmak üzere, buğday ve pirinç gibi bitkileri bitkiyi kuraklık, tuzluluk ve benzeri streslere karşı daha fazla dirençli hale getirmek ve gıda değerini yükseltmek ve ayrıca bazı buğday ve pirinç türlerinde bitkinin fizyolojik ve perfolojik özelliklerini iyileştirmek üzere uygulanan tekniklerden biridir.

Uzmanımıza mutasyon uygulamasında hedef bitkinin geninde olumsuz bir değişimin yaşanıp yaşanmayacağını ve acaba bu konunun da araştırılıp araştırılmadığını soruyoruz. Uzmanımız, mutasyon uygulamasında gelişmelerin ve değişimlerin genellikle olumlu yönde olduğunu ve bu bağlamda hiç bir kaygı veya korkunun söz konusu olmadığını, uygulanan tekniğin sadece hedef bitkinin gıda değerini ve verimliliğini arttırma yönünde etkili olduğunu belirtiyor.

İranlı ikinci bayan uzman konu ile ilgili şöyle diyor: Merkezimizde gerçekleşen projelerden biri, ışınlamaya maruz kalmış gıda maddelerini tespit etme yöntemidir. Aslında ışınlamaya maruz kalan gıda maddelerini ışınlamaya maruz kalmamış gıda maddelerinden ayırt edebilmek için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerin biri olan ve biyo kimya yöntemi sayılan yöntemlerden biri, DNA moleküllerini kırma yöntemidir. Gerçekte biz hücreli gıda maddelerini DNA zinciri yöntemi ile ölçebiliriz. Işınlama yüzünden yaşanan kırılmaların miktarı şöyle ki, gıda maddesi ışınlara maruz kalarak DNA’ları çeşitli ölçülerde kırıldığında, biz özel bir tekniği uygulayarak kırılma miktarını ölçüyoruz. Üzerinde araştırma yaptığımız gıda maddesi her ne kadar daha fazla ışınlamaya maruz kalmışsa, DNA’sı bir o kadar daha fazla kırılır ve yaptığımız ölçmede daha fazla kırılma miktarı ortaya çıkar. 

Işınlama sürecinde verilen enerji gıda maddesi tarafından cezbolduğunda, gıda maddesinde iyonların ve elektronların tepkisi ışın üretilmesine yol açtığını ve bu sonuçtan bitkisel gıda maddeleri, baharat, bol mineral içeren karides gibi besin maddelerinin değerlendirilmesinde yararlanıldığını belirten İranlı uzman şöyle devam ediyor:

Gıda maddeleri laboratuvarında bizim ISO standardımız var, milli standartlarımız var. Burada milli projeleri uyguluyoruz. Amacımız ülkemizin bu alandaki sorunlarının çözümüne katkı sağlamaktır. Örneğin projelerimizden biri, hurma ürününü depolama süresini uzatmakla ilgiliydi. Hurma İran’ın stratejik ürünlerinden biridir. Biz bu projede hurmanın kimyasal faktörleri, bu ürünü etkileyen afetleri, haşereleri ve mikropları araştırdık. Bu projede normal şartlarda kısa sürede ekşiyen hurmayı bir buçuk yıl normal ortamın ısısında korumayı başardık.

İranlı bayan uzman şöyle devam ediyor:

Bundan başka yine örneğin fıstık ürünü ve bu ürünü etkileyen faktörleri araştırdık. Bu projede fıstık ürününü etkileyen Aspergillus flavus mantarını ve ürettiği Aflatoxin zehirini bertaraf emeyi başardık. Yine geçenlerde İran’ın önemli ürünü olan ve Horasan eyaletinin Kaen, Kalat ve Torbet Haydariye bölgelerinde üretilen safran ürününü ışınladık. Bu ışınlamanın sayesinde safrandaki biyo aktif bileşenler artmaya başladı ve biz de bu hedefe ulaşmak için gerekli olan ışınlama dozunu belirlemeyi başardık.

Gerçekte gıda maddelerini ışınlama sürecinin başarılı olması büyük oranda bazı uygulamaların doğruluğuna bağlıdır. Gıda maddelerini ışınlama süreçlerinde gıda maddesinin cezbettiği ışın dozunu doğru ölçerek tespit etmek, ambalajlanan ürünlerin ışınlanmasında verilecek dozun dağıtım modelini belirlemek, ışınlamanın normal süreçlerini kontrol altında tutmak ve ayrıca ışınlama sistemleri ve diğer kullanılan cihazların doğru çalıştıklarını gözetlemek, doz ölçüm aletinin doğru çalışmasından emin olmak ve ışınlama sisteminin teknik açıdan kontrol etmek gibi etkenler çok önemlidir.

İran’da her yıl yüksek miktarda meyve ve sebzeler ve çeşitli gıda maddeleri doğru saklanamadığı için  bozulup çöpe gidiyor. Bu durum hiç kuşkusuz ülke ekonomisine telafisi mümkün olmayan zararlar veriyor. Bu durum aynı zamanda yetkilileri nükleer teknoloji gibi yeni yöntemleri kullanarak tarım ürünlerini ve üretilen gıda maddelerini daha uzun süre korumaya yöneltiyor.

Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti dünyada çeşitli sebze ve meyve üretiminde dünyada dokuzuncu sırada yer alan bir ülke olmasına karşın, uygun dönüşüm sanayii ve ambalaj sanayii gibi sanayilerin yetersizliği ve yine uygun depo ve soğutma cihazları ile donatılan tesislerin yetersizliği yüzünden üretilen meyve ve sebzelerin neredeyse yüzde 35 kadarı ziyan olduğu ifade ediliyor. Ancak son zamanlarda nükleer teknoloji ve ışınlama tekniğinden yararlanarak bu oranın önemli miktarda azaldığı gözleniyor.

İranlı bayan uzmanımız laboratuvarı gezdiğimiz sırada gama ışınları ile ışınlama tekniğinin gıda maddeleri üzerindeki etkisini şöyle anlatıyor: Biraz önce de size anlattığım gibi, gama ışınları ile gıda maddelerini ışınlama işlemi, örneğin gıda maddelerindeki mikrop yükünün hedef alınması bu mikropları pasifleştiriyor ve gıda maddesini etkileyecek boyutta gelişmesine mani oluyor ve sonuçta gıda maddesini bozacak enzimleri ve kimyasal bileşenlerini pasif hale getiriyor ve tabiri caizse tamamen durduruyor ve örneğin gıda maddesinin ekşimesine müsaade etmiyor. Örneğin hurma örneğinde anlattığım gibi hurmanın ekşimesine mani oluyor, ayrıca haşerelerin ve afetlerin gelişmesi için uygun ortam oluşmasını engelliyor. Bir başka ifade ile haşereleri ve mikropları kısır hale getiriyor, yani larva aşamasında kalmasını sağlıyor veya tamamen yok ediyor.

İranlı bayan uzman şöyle devam ediyor:

Ancak ülkemizde gıda maddelerinin ışınlama ile nasıl korunduğu hakkında kamuoyunda, ister üreticilerim olsun, ister çiftçilerimiz olsun, ister tüketicilerimiz olsun, pek fazla bilgi sahibi olmadıkları anlaşılıyor. Biz bu meseleyi ülke genelinde düzenlediğimiz gıda maddeleri fuarlarında farkettik, yani kamuoyunun bu süreçle ilgili bilgilerinin ne kadar az olduğunu anladık. Hatta ben geçenlerde fıstık ve narenciye ihraç eden bir çiftçimizle konuşuyordum, bu üreticimiz bu konudan habersizdi ve bana başka ülkelerde gıda maddeleri ışınlama ile korunuyor, neden biz bunu yapmıyoruz? böylece ürünlerimiz geri gönderilmez, diye soruyordu.

İranlı bayan uzmanımız açıklamasını şöyle sürdürdü:

Malumunuz, bizim nar ürünümüz, hurmamız, başka ürünlerimiz tat ve koku ve kalite bakımından dünyada bir numaralı ürünlerdir. Bizim safranımız rengi, kokusu ve tadı bakımından dünyada bir numaradır. Biz ışınlama tekniği ile bu özellikleri koruyoruz, o zaman neden dünyada önemli bir yeri olmasın ki? Bu gerçekten önemli bir meseledir, neden Avrupa ülkeleri, başka ülkeler ürünlerini bu şekilde korurken biz bunca kaliteli ürünlerimizi korumayalım? Oysa bunu yaparsak, ülkemize büyük döviz kaynağı sağlamış oluruz.

Uzmanlarımızın gıda maddelerinin ışınlanması ile ilgili bu denli detaylı bilgi edindikten sonra biz de bu süreçle daha fazla tanışmaya karar verdik ve bunun için Tahran ve Yezd kentlerinde gama ışınlamasını yapan sistemlerle daha yakından tanışmaya karar verdik. Ancak süremizin sonuna geldiğimiz için bunu da bir sonraki sohbetimize bıraktık.