Mayıs 18, 2019 03:29 Europe/Istanbul

Burası Ramazan'ın sabahıdır. Sabah namazı sona ermiş, büyük bir kitle oturmuş, Kur'anı Kerim'in güzel tilaveti, sefalı ve nuraniyet ile dolu özel bir ortam yaratmıştır.

Kur'an kokusu derilen çiçeklerin kokusu ile karışarak gönülleri İlahi muhabbet ışınlarının alınmasına hazırlamıştır. Ramazan ayı, Kuran'ın tecelli ettiği ay ve Kuran'a yaklaşmak ayıdır.

Bu ayda, Kur'anı Kerim'in güzellikleri her zamandan daha fazla gözler önüne serilmektedir. Çünkü oruç tutan kişinin ruhsal tahareti ve zindeliği, Kur'anı Kerim'in yüreğe seslenen nağmelerine ayak uydurarak Kur'an tilavetine yönelik istek de birkaç kat daha artmaktadır. Böylece oruç tutanlar kimi zaman, bir ay içerisinde kaç kez Kur'an hatmi yapıyorlar. Bu tilavetler sayesindedir ki yürekler daha da aydınlanır. Bu Kur'anı Kerim'in özelliğidir. Zümer suresinin 23'üncü ayetinde şöyle buyrulmuştur:" Allah, kendi içinde uyumlu, gerçekleri tekrar tekrar dile getiren bir kitap olarak sözlerin en güzelini indirdi. Rablerinden korkanların onun etkisiyle tüyleri ürperir, sonra yine Allah’ı anmaya yönelerek bedenleri ve kalpleri huzura kavuşur. İşte bu kitap, Allah’ın bir rehberi olup dilediği kimseyi onunla doğruya yönlendirir; ama Allah kimi şaşırtırsa artık ona doğru yolu gösterecek yoktur."

Kuran'ın cazibesi o kadar aydınlatıcı ve güçlüdür ki insanın ruhunu kendine hayran etmekle kalmayıp aşık ve kararsız kılıyor. İngiliz Hristiyan Araştırmacı Kenneth Garrick Kur'anı Kerim'in cazibesini, manyetik bir alana, mıknatısa benzeterek, gönülleri demir parçası gibi kendine çektiğini, artık ayrılamayacak derecede kendine bağlı kıldığını söylemektedir.

Ramazan ayının bereketlerinin büyük bir bölümünün Kuran'dan kaynaklandığını söylemek mümkün. Bu ayda, oruç tutanlar Kuran'ın nurani öğretilerinin tohumlarını, gönül tarlalarında ekerek, büyüyüp yetiştiğinde, Kuran'ın meyvesinden ruhlarını doyurmak için çaba gösteriyorlar. Bu yüzden, Kur'anı Kerim ve Ramazan ayı arasında özel bir bağ mevcuttur. Nasıl ki ilkbahar mevsiminde, insan ve doğa alemi, özel bir dirilik ve zindelik dönemi yaşayıp tekrar canlanıp yeni bir hayat buluyorsa, Ramazan da Kur'anı Kerim'in baharı sayılır. Kur'an severler, bu ayda başka aylara kıyasen çok daha fazla Kuranı Kerim'e yaklaşıp, bu kutsal kitabı tilavet edip maariflerini anlamaya çalışarak, gönüllerine, yüreklerine yeniden hayat verirler.

İmam Ali as, bu hususta şöyle buyurmuşlardır:" Allahu Teala'nın kitabını öğrenin çünkü Kuran, yüreklerin baharıdır. "

Ramazan ayının en önemli fazileti, Kur'anı Kerim'in bu ayda indirilmesidir. Kur'anı Kerim ayetlerinin tabiri ile bu kutsal kitabımızın Allah Resulü'nün pak kalbine indirilmesi bu bereketli ayda gerçekleşmiştir. Peygamber Efendimiz ise bu ayda Kur'anı Kerim'in tamamına, genel bir şekilde vakıf olmuşlardır. Allahu Teala Bakara Suresinin 185'inci ayetinde şöyle buyurmaktadır:" O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. "

Duhan Suresi de Kuranı Kerim'in mübarek ve bereketli bir gecede indirildiğini göstermektedir. Bu doğrultuda Kadir suresinin ilk ayetinde de Kur'anı Kerim'in indirildiği zaman ile ilgili daha açık bir bilgi vererek, o geceyi Kadir gecesi olarak adlandırıp o gecenin bin aydan daha iyi ve üstün olduğunu, Ramazan ayında yer aldığını göstermektedir. Bu ayette şöyle buyrulmaktadır:" Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik."

Kur'anı Kerim'in nasıl nazil olduğu ile ilgili ayetler iki şekilde indirilmiştir. Kimi ayetlerde, Kur'anı Kerim'in topyekun bir şekilde Kadir gecesinde nazil olduğunu kimi ayetler ise Kur'anı Kerim'in tedricen Peygamber Efendimizin risaleti dönemindeki 23 yıl süresince farklı mekanlarda ve münasebetlerde Hz. Muhammed saa'e vahyolduğunu göstermektedir.

Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa saa'e indirilen  kitap, hayatın en iyi talimatını ve kurallarını içeren hidayet kitabı olarak zaman ötesinde ve mekânsal kısıtlamaları aşan bir kılavuzdur.

Kur'anı Kerim, insanoğlunun ilahi hayatı ve hidayeti, onu uygun ve saadetli akıbete taşıyan ilahi programın içinde yer aldığı kitaptır. Kur'anı Kerim, İslam'ın başlangıcında insanların gereksinimleri ve ihtiyaçlarını karşıladığı gibi, bugün de daha aktif ve sağlam bir şekilde, insanların sorularının cevaplarını içermektedir. Hekim Allah, bu kitabı insanlığın hidayeti ve onun kemale ve saadete ermesi için indirmiştir.

Kur'anı Kerim, insanlık için en kapsamlı ve en kusursuz dini  armağan eden, en kalıcı vahiy eseridir. Kur'an, insanlık sorunlarının çözümleyicisidir. Peygamber Efendimiz'in buyurduğuna göre " Ne zaman ki ızdıraplar, kaygılar ve fitneler, karanlık gece parçaları gibi toplumunuza gölge salıp sorunların çözümünde çare bulunamıyorsa, Kuran'a yönelerek onun kurtarıcı yol göstermelerini kriter olarak belirleyin.(Bihar,92'inci Cilt, sayfa 17)

Mübarek Ramazan ayında, ibadet, Kur'an tilaveti, dayanışma hissi ve mahrumlara yardım etmek amellerinden dolayı manevi bir ortam oluşturarak, insanlık duygularının filizlenmesine ve insan severlik hissinin kabarmasına yol açar. Böylece insanların kendilerini yetiştirme fırsatı da ortaya çıkmış olur. Cemaat namazlarına katılma, Ramazan ayına özel eğitim dersleri ve sınıflarına katılmak, hutbeleri dinleme, camilerde ve evlerde kur'an okuma toplantılarının yapılması, Müslüman bir insanı Allah'a yakınlaştıran Ramazan ayındaki en önemli programlardan sayılır. Bu amellerden etkilenen bir insan fikrinde ve amelinde değişiklik yaparak iyiliğe doğru hareket edecektir. Bu yüzden Ramazan ayını, ilahi bir rüzgar olarak niteleyenler vardır. Bunlara göre insan bu rüzgar estiğinde kendini bu esintiye bırakmalıdır.

Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuşlardır:" Gerçekten sizin dönemde de Allah, esintileri estirecektir. Biliniz ki bu sırada, kendinizi bu esintiye bırakmalısınız. Belki sizi de alıp götüren bu esinti, sizi bedbahtlık ve kabalıktan kurtaracaktır."

Kur'anı Kerim müminleri oruç tutmaya çağırarak İlahi ziyafete davet etmiş ve bunun insanın aydınlanmasına ve basiretinin açılmasına yol açacağını söyleyerek Bakara suresinin 183'üncü ayetinde şöyle buyurmuştur: Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı. "

Bir başka taraftan Kur'anı Kerim, inananlardan ihsan eylemek ve mahrumlara yardım etmek yolunda da çaba göstermelerini istemiştir. Kuran'ın bu daveti Ramazan ayında güzel bir şekilde tecelli etmektedir. Oruç tutanlar, oruçlarını infak ve yardımlaşma ile eş zamanlı yürüterek, böylece kendileri ve Kur'an arasında bir köprü kurup bu köprüden sağlıklı bir şekilde geçmek için Kuran'ın nuru ve hakkaniyetinden yararlanması gerekiyor. Nisa suresinin 174'üncü ayetinde şöyle buyrulmaktadır:" Ey insanlar! Şüphesiz size rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik."

İşte Ramazan ayında, ruhun temizlenmesi ve davranışların ıslah edilmesinin yanı sıra Allah Rahmeti'nden yararlanmasının yolu da  Kuran'a yaklaşmak ve onunla haşır neşir olmaktır. Böyle bir yaklaşım insanın düşüncesini geliştirip onu hidayete götürür. Önemli nokta ise Kur'anı Kerim'in özel bir zamana, millete veya gruba has olmamasıdır. Bu kutsal kitap insanlık hayatının tüm evreleri, tüm kavimler, milletler, ırklar ve toplulukları ile diyalog yolu ile iletişim kurup çarpıtılmamış semavi bir kitap olarak Allah'ın sözünü ve mesajını doğrudan insanlığa yetiştirmiştir.

Başka bir deyiş ile Kur'anı Kerim parlak bir güneş gibi her an her yerde her asrın insanına ve kuşağına hitap ederek insanların ihtiyacı olduğu kadarı ile enerji ve nur vermektedir. Bu ilahi kaynak bitmeyen bir kaynaktır. Kur'anı Kerim'in indirilmesinden yüzyıllar geçmesine rağmen ancak alimlerin ve düşünürler tarafından ele alındığında, yeni mesajlar ve konuların farkına varılır.

Ramazan ayı, Kur'an okumak ve ayetleri üzerinde daha fazla kafa yormak için en iyi fırsattır. Özellikle de Ramazan ayında Kur'anı Kerim'in indirilmesi de bu ayın ne denli değerli olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Tabii bu ayda başka kutsal kitaplar da indirilmiştir. İmam Sadık as bu konu ile ilgili şöyle buyurmuşlardır:" Tevrat, Ramazan ayının 6'ısında, İncil, bu ayın 12'isinde, Zebur ayın 18'isinde ve Kur'anı Kerim de Ramazan ayının Kadir gecesinde indirilmiştir.